19.10.2012 Views

nazim

nazim

nazim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dedem soruyor:<br />

- Bunun böyle oldu�una emin misin?<br />

- Elbette. Bunu bana anam�n babas� anlatt�. Ona da dedesi söylemi�. Onun dedesine de dedesi. Bu böyle gider...<br />

Odada bizden ba�ka sekiz on köylü daha var. Oca��n k���la boyad��� alaca ayd�nl�k dairenin k���lar�nda<br />

oturuyorlar. Aras�ra bir ikisi k���ldan�yor ve bu alaca ayd�nl�k dairenin içine giren elleri, yüzlerinin bir parças�,<br />

omuzlar�ndan bir tanesi k�rm���la��yor.<br />

Bak�r sakall���n sesini duyuyorum:<br />

- O gelecek yine. Ç���lç�plak a�aca as�lan ç���lç�plak gelecek yine.<br />

Dedem gülüyor:<br />

- Sizin bu itikad���z, diyor, h���stiyanlar�n itikad�na benziyor. Onlar da, �sa peygamber tekrar dünyaya<br />

gelecektir, derler. Hattâ müslümanlar�n içinde bile �sa peygamberin günün birinde �am���erifte gözükece�ine<br />

inananlar vard�r.<br />

Dedemin bu sözlerine, O, birden kar����k vermiyor. Kal�n parmakl� elleriyle dizlerini tuta tuta, do�ruluyor.<br />

�imdi bütün gövdesiyle k�rm��� dairenin içindedir. Yüzünü yandan görüyorum. Büyük düz bir burnu var. Kavga eder<br />

gibi konu�uyor:<br />

- �sa peygamberin ölüsü etiyle, kemi�iyle, sakal�yla dirilecekmi�. Bu yaland�r. Bedreddinin ölüsü, kemiksiz,<br />

sakals�z, b���ks�z, gözün bak���, dilin sözü, gö�sün solu�u gibi dirilecek. Bunu bilirim i�te.. Biz Bedreddinin kuluyuz,<br />

ahrete, k�yamete inanmay�z ki, da��lan, fena bulan bedenin yine bir araya toplan�p dirilece�ine inanal�m. Bedreddin<br />

yine gelecek diyorsak, sözü, bak���, solu�u bizim aram�zdan ç���p gelecektir, diyoruz.<br />

Sustu. Yerine oturdu. Dedem, Bedreddinin gelece�ine inand� m�, inanmad� m�, bilmiyorum. Ben, dokuz<br />

ya��mda buna inand�m, otuz bu kadar ya��mda yine inan�yorum.<br />

��MAVNE KADISI O�LU<br />

�EYH BEDREDD�N DESTANI'NA ZEYL<br />

��LLΠGURUR<br />

«S�MAVNE KADISI O�LU BEDREDD�N DESTANI» risalemin dördüncü formas���n makina tashihlerini<br />

sabahleyin matbaada yapt�ktan sonra eve gelmi�, bu destan� yazmak için kulland���m notlar�, bir hapishanede<br />

geceleri doldurulmu� hat�ra defterimi gözden geçiriyordum.<br />

Art�k son formas� da bask� makinas� alt�nda gidip gelme�e ba���yan risaleme bir kelime bile ilâve<br />

edemiyece�imi biliyordum. Fakat bana bir �eyler unuttum gibi geliyordu. Bana öyle geliyordu ki, tek bir sat�r yaz�<br />

yazd�m; fakat bu sat���n sonuna nokta koymas��� unuttum.<br />

Vakit ö�leye yak�nd�. �afakla beraber çalkalanma�a ba���yan lodos, a��r bulutlar�n üstüne bo�anmas�yla<br />

durulmu�tu. Çok geçmeden ya�mur da dindi. Gökyüzünün karanl��� yol yol yar�ld�. A��r perdeleri birdenbire dü�en<br />

bir pencere gibi hava aç�ld�.<br />

Ve ben, hapishane gecelerinde doldurulmu� bir hat�ra defterinde «Destan»���n sonuna koymas��� unuttu�um<br />

noktay� aray�p dururken Süleymaniye'yi gördüm.<br />

Aç�lan ö�le güne�inin alt�nda Sinan'�n Süleymaniye'si bulutlara yaslanm�� bir da� gibiydi.<br />

Evimin penceresiyle Süleymaniye'nin aras� en a���� bir saattir. Fakat ben onu elimi uzatsam dokunacakm���m<br />

gibi yak�n görüyordum. Bu, belki, Süleymaniye'yi en küçük girinti ve ç���nt���na kadar ezbere, gözüm kapal� bile<br />

görebilme�e al������m içindir.<br />

Rüzgâr, deniz, endaml� ince kemerleri üstünde nas�l durabildi�ine ����lan eski bir ta� köprü, «Çar�ambay� sel<br />

ald�» türküsü, bir ya�����n kenar�ndaki «oya», bütün bunlar nas�l, ne kadar bir Cami de�ilse, bütün bunlar�n Cami<br />

olmakla ne kadar alakalar� yoksa, bence Süleymaniye de öyle ve o kadar Cami de�ildir; minarelerinde be� vakit ezan<br />

okunmas�na ve has�rlar�na al�n ve diz sürülmesine ra�men Süleymaniye'nin de camilikle o kadar alakas� yoktur.<br />

Süleymaniye, benim için, Türk HALK dehas���n; �eriat ve softa karanl���ndan kurtulmu�; hesaba, maddeye,<br />

hesabla maddenin ahengine dayanan en muazzam verimlerinden biridir. Sinan'�n evi, maddenin ve ayd�nl���n<br />

mabedidir. Ben ne zaman Sinan'�n Süleymaniye'sini hat�rlasam Türk emekçisinin yarat�������na olan inanc�m artar.<br />

Kendimi ferâha ç�km�� hissederim.<br />

��te bu sefer de, büyük bir Türk halk hareketi için yazd���m bir risalede unuttu�umu sand���m son noktay�<br />

ararken Süleymaniye'mizi, biraz önce ya�an ya�murla y�kanm��, açan güne�in alt�nda p���l p���l görünce arad�����<br />

birdenbire buldum. Ferahlad�m. Buldu�umu hat�ra defterimin son sayfalar�nda okudum. Ve anlad�m ki «Simavne<br />

Kad��� O�lu �eyh Bedreddin Destan�» isimli risaleme; belki on sat�rl�k, belki on sayfal�k bir zeyl yazmak<br />

mecburiyetindeyim.<br />

***<br />

Mevzuu bahis risalemin sonunda «AHMED'�N H�KÂYES�» diye bir fas�l vard�r. Buldu�um ve hat�ra<br />

defterimde okudu�um ve risaleme zeyl olarak yazmak mecburiyetini duydu�um «nokta» bana Ahmed bu hikâyeyi<br />

anlatt�ktan sonra onunla yapm�� oldu�um bir konu�mad�r.<br />

Bu konu�may� oldu�u gibi a���� geçiriyorum:<br />

«D��ar�da çiseleyen ya�mura, ko���un terli çimentosuna ve yirmi sekiz insan�na Ahmed hikâyesini anlat�p<br />

bitirmi�ti. Ben:<br />

- Ahmed, demi�tim, bana öyle geliyor ki sen Bedreddin hareketinden biraz da millî bir gurur duyuyorsun.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!