You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ya�mur çiseliyor.<br />
TORNACI �EF���N GÖMLE��<br />
Ya�mur çiseliyordu. D��arda, demir parmakl�klar�n arkas�ndaki deniz ufkunda ve bu ufkun üstündeki bulutlu<br />
gökte sabah olmu�tu. Bugün bile gayet iyi hat�rl�yorum. �lkönce omuzumda bir elin dokunu�unu duymu�tum. Dönüp<br />
bakt�m. Tornac���efik. �çleri ���l ���l, kapkara gözlerini yüzüme dikmi�:<br />
- Bu gece uyumad�n galiba, diyor.<br />
Art�k yukardan e���yalar�n zincir sesleri gelmiyordu. Ortal�k a�ar�nca onlar uykuya varm�� olmal�lar. Gün<br />
�����nda nöbetçilerin düdük sesleri de manalar��� kaybediyor. Boyalar� siliniyor ve ancak karanl�kta belli olan sert<br />
çizgileri yumu�uyor.<br />
Ko���un kap��� d��ardan aç�ld�. �çerde çocuklar teker teker uyan�yorlar.<br />
�efik soruyor:<br />
- Ne oldun, bir tuhaf halin var senin?<br />
�efi�e geceki maceram� anlat�yorum:<br />
- Fakat, diyorum, hani gözümle gördüm. Nah �u pencerenin arkas�na geldi. Yekpare ak bir gömle�i vard�.<br />
Elimden tuttu. Bütün bir yolculu�u yan yana, daha do�rusu onun rehberli�iyle yapt�m..<br />
Tornac���efik gülüyor. Bana pencereyi göstererek:<br />
- Sen, diyor, yolculu�u Mustafan�n müridiyle de�il, benim gömle�imle yapm����n. Bak, dün gece asm����m.<br />
Hâlâ pencerede..<br />
Ben de gülüyorum. Simavne Kad��� o�lu Bedreddin hareketinde bana rehberlik eden tornac���efi�in gömle�ini<br />
demirlerin üstünden al�yorum. �efik gömle�ini s�rt�na geçiriyor. Bütün ko��� arkada�lar� «yolculu�umu» ö�rendiler.<br />
Ahmed:<br />
- Bunu yaz i�te, diyor. Bir «Bedreddin destan�» isteriz. Hem sana ben de bir hikâye anlatay�m onu da kitab�n<br />
sonuna koyars�n...<br />
Ahmedin anlatt��� hikâyeyi i�te kitab���n sonuna koyuyorum.<br />
AHMED�N H�KÂYES�<br />
Balkan harbinden önceydi. Dokuz ya��ndayd�m. Dedemle, Rumelinde, bir köylüye misafir olduk. Köylü mavi<br />
gözlü ve bak�r sakall�yd�. Bol k�rm��� biberli tarhana içtik. K����, Rumelinin kuru, çok bilenmi� bir b�çak gibi keskin<br />
���lar�ndan biri.<br />
Köyün ad��� hat�rl�yam�yorum. Yaln�z, yola kadar bizimle gelen jandarma, bu köyün insanlar��� dünyan�n en<br />
inatç�, en vergi vermez, en dik kafal� köylüleri diye anlatt�yd�.<br />
Jandarmaya göre bunlar, ne müslüman, ne gâvurdular. Belki k���lba���lar. Ama, tam da k���lba� de�il.<br />
Köye giri�imiz hâlâ akl�mdad�r. Güne� batt� batacak. Yol don tutmu�. Yolda cam parçalar� gibi p���ld�yan<br />
kaskat� su birikintilerinde k���lt�lar.<br />
Köyün karanl��a kar����ya ba���yan ilk çitlerinde bizi bir köpek kar��lad�. �ri, alacakaranl�k içinde kendi<br />
kendinden daha kocaman görünen bir köpek. Havl�yordu.<br />
Arabac���z dizginleri kast�. Köpek atlar�n gö�üslerine do�ru s�çray�p sald���yor.<br />
Ben, «Ne oluyoruz?» diye ba���� arabac���n arkas�ndan d��ar� uzatt�m. Arabac���n k�rbac� tutan kolu dirse�iyle<br />
yüzüme çarparak kalkt� ve y�lan �sl��� gibi ince bir �aklamayla köpe�in ba��na indi. Tam bu s�rada kal�n bir ses<br />
duydum:<br />
- Hey. Vurdu�unu köylü, kendini kaymakam m� sand�n?<br />
Dedem arabadan indi. Köpe�in kal�n sesli sahibine «merhaba» dedi. Konu�tular. Sonra köpe�in bak�r sakall�,<br />
mavi gözlü sahibi bizi evinde konuk etti.<br />
Kula��mda çocuklu�umdan kalan birçok konu�malar vard�r. Bunlardan ço�unun mânas��� büyüdükçe anlam��,<br />
kimisine ������, kimisine gülmü�, kimisine k�zm���md�r. Fakat çocukken yan�mda büyüklerin yapt��� hiçbir<br />
konu�ma mavi gözlü köylüyle dedemin o geceki konu�malar� gibi bütün hayat���n boyunca müessir olmam����r.<br />
Dedemin yumu�ak, çelebice bir sesi vard�. Ötekisi kal�n, h�rç�n ve inanm�� bir sesle konu�uyordu.<br />
Onun kal�n sesi diyordu ki:<br />
- Hünkâr�n iradesi ve �ranl� Molla Haydar�n fetvas�yla Serezde, çar��da, yapraks�z bir a�aç dal�na as�lan<br />
Bedreddinin ç���lç�plak ölüsü iki yana a��r a��r sallan�yordu. Geceydi. Çar����n kö�esinden üç adam belirdi. Birisinin<br />
yede�inde k�r bir at vard�. E�ersiz bir at. Bedreddinin as�ld��� a�ac�n alt�na geldiler. Soldaki pabuçlar��� ç�kard�.<br />
��aca t�rmand�. A����da kalanlar kollar��� aç�p beklediler. A�aca ç�kan adam Bedreddinin uzun ak sakal� alt�ndan<br />
ince boynuna bir y�lan çevikli�iyle sar�lm�� olan �slak, sabunlu ipin dü�ümünü kesme�e ba�lad�. B�ça��n ucu<br />
birdenbire ipten kayd� ve ölünün uzam�� boynuna sapland�. Kan ç�kmad�. �pi kesmekte olan delikanl� sapsar� oldu.<br />
Sonra e�ildi, yaray� öptü, do�ruldu. B�ça�� att� ve yar���ndan ço�u kesilen dü�ümü elleriyle açarak uyuyan o�lunu<br />
anas���n kollar�na b�rakan bir baba gibi Bedreddinin ölüsünü a����da bekliyenlerin kollar�na teslim etti. Onlar ç�plak<br />
ölüyü ç�plak at�n üstüne koydular. A�aca ç�kan a���� indi. En gençleri oydu. Ç�plak ölüyü ta��yan ç�plak at�<br />
yede�inde çekerek bizim köye geldi. Ölüyü yamac�n tepesinde kara a�ac�n alt�na gömdü. Ama sonra hünkâr atl�lar�<br />
köyü bast�lar. Atl�lar gidince delikanl�, ölüyü kara a�ac�n alt�ndan ç�kard�. Hani belki bir daha köyü basarlar da<br />
cesedi bulurlar diye. Bir daha da dönmedi.