a kara ü vers tes sosyal bl mler e st tüsü özel hukuk (t caret hukuku)
a kara ü vers tes sosyal bl mler e st tüsü özel hukuk (t caret hukuku)
a kara ü vers tes sosyal bl mler e st tüsü özel hukuk (t caret hukuku)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
) Tazminatın Ödenmesi<br />
Sigortacının sigorta tazminatını ödeyebilmesi için 431 ; sözleşme ile temin edilen<br />
bir rizikonun, sözleşme s<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>resi içinde, zarara sebebiyet vermiş olması 432 ve tazminat<br />
ödeme borcunun muaccel hale gelmesi gerekir. Sigortacının tazminat ödeme borcu,<br />
yukarıda değinilen zararların gerçekleştiğini ihbar etme m<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>kellefiyetinin doğduğu<br />
ânda 433 ; yani rizikonun gerçekleştiğinin sigortalı tarafından öğrenildiği ânda muaccel<br />
olur (TTK m. 1441/I). Borcun muaccel hale gelmesi için, bildirimde bulunulmuş<br />
olması gerekmez 434 . Bununla birlikte, TTK.nın 1441. maddesi borcun en erken ne<br />
zaman muaccel olacağını gö<strong>st</strong>ermiş ve sözleşme ile muacceliyetin daha ileri bir tarihe<br />
atılabilmesine olanak vermiştir 435 . Buna göre; taraflar, muacceliyetin en geç, 1441.<br />
maddenin II. fıkrasında gö<strong>st</strong>erilen belgelerin sigortacıya verildiği tarihte<br />
gerçekleşeceğini <<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong>rlaştırabilirler.<br />
Sigorta tazminatının ödenmesine ilişkin bu genel koşullardan başka, TTK.nın<br />
1441. maddesinin II. fıkrasında, sigortalının, sigortacıya zararın hesabını gö<strong>st</strong>eren bir<br />
li<strong>st</strong>e vermesi ve sigorta menfaatini, sigorta edilen malların deniz rizikolarına maruz<br />
431 MIA ve EYK, sigortacının tazminat borcunu ne zaman ve nasıl ödeyeceğine ilişkin bir h<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>k<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>m öngörmemiştir.<br />
432 Deniz sigortalarında, <<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong> sigortalarından farklı olarak borçlar <strong>hukuk</strong>unda geçerli olan uygun nedensellik<br />
ilkesi uygulanmaz. Deniz sigortalarında Common Law’ın etkisiyle, sigortacının sorumluluğunun doğabilmesi<br />
için, gerçekleşen riziko ile zarar arasında causa proxima (yakın neden) denen <strong>özel</strong> bir nedensellik ilişkisinin<br />
bulunması aranır. Causa proxima, zararın gerçekleşmesinde en etkili olan nedendir ve bu bakımdan zaman<br />
itibariyle en son gelen neden olmasının önemi yoktur (Bkz. Chuah, age., sh.267-268; Şeker, age., sh.211-225;<br />
Ülgener, age., sh.68-82). EYK (A) ile temin edilen bir rizikonun gerçekleşmesi halinde, causa proxima ilkesi<br />
doğrudan doğruya uygulanır; ancak EYK (B) veya (C) ile temin edilen bir rizikonun gerçekleşmesi halinde, zıya<br />
veya hasarın makûl olarak bu klozlarla teminat altına alınmış bir rizikoya altlanabilmesi yeterlidir<br />
(D’arcy/Murray/Cleave, age., sh.384).<br />
433 Rizikonun gerçekleştiğini ihbar m<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>kellefiyeti, zararın, sigortalının aktif malvarlığında veya pasif<br />
malvarlığında meydana gelmiş olmasına göre farklı ânlarda doğacaktır. Bu konudaki açıklamalar için bkz. yuk.<br />
sh.103 vd..<br />
434 Kender, R. : Sigorta Tazminatının Muacceliyeti Meselesi, Ti<strong>caret</strong> Hukuku ve Yargıtay Kararları IX.<br />
Sempozyumu, An<<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong> 1992, sh.91; İzveren/Franko/Çalık, age., sh.442; Omağ, agm., sh.33; Şenocak, age.,<br />
sh.149; T<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>rk, H. S. : Sigortacının Temerr<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>d<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong> e Zaman Başlar?, Ti<strong>caret</strong> Hukuku ve Yargıtay Kararları XII.<br />
Sempozyumu, An<<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong> 1995, sh.192. Arseven’e göre ise, tazminat ödeme borcunun muaccel olabilmesi için,<br />
rizikonun gerçekleştiğinin ihbar edilmesi şarttır (Arseven, age., sh.149). Kaner’e göre ise, “sigorta ettirenin<br />
rizikonun gerçekleştiğini haber alması edimin ifasının i<strong>st</strong>enebilmesinde vade (BK 74) teşkil etmediğinden haber<br />
alma tarihi, kanunun ifadesine rağmen muacceliyet tarihini değil, zamanaşımının başlayacağı tarihi gö<strong>st</strong>erir ve<br />
tazmin borcu, borcun doğumunu takiben muaccel olur (BK 74)” (Kaner, İ. : Sigortacının Sigorta Tazminatını<br />
Ödeme Borcunda Temerr<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>d<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong> ve Munzam Zarar Meselesi, Ti<strong>caret</strong> Hukuku ve Yargıtay Kararları XVIII.<br />
Sempozyumu, An<<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong> 2001, sh.4’ten aynen). TTK m. 1441’de açıkça, muacceliyetin, ihbar m<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>kellefiyetinin<br />
doğduğu tarihte gerçekleşeceği kaleme alınmıştır. Maddenin kenarbaşlığı da “Muacceliyet ve Zararı İspat<br />
K<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>lfeti” olduğuna göre, burada d<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>zenlenen, zamanaşımının başlangıcı değil, borcun muaccel hale gelmesidir.<br />
Kaldı ki; zamanaşımının başlangıcı da muacceliyet ânıdır (Kender, Muacceliyet Meselesi, sh.87).<br />
435 Esasen, borcun, rizikonun gerçekleştiğinin sigortalı tarafından öğrenilmesi ile muaccel hale gelmesi, bu<br />
tarihte hen<<strong>st</strong>rong>ü</<strong>st</strong>rong>z zarar miktarı <<strong>st</strong>rong>tes</<strong>st</strong>rong>pit edilmemiş olduğu için eleştirilmektedir (Karayalçın, Y. : Mesuliyet ve Sigorta<br />
Hukuku Bakımından Başlıca İşletme Kazaları, An<<strong>st</strong>rong>kara</<strong>st</strong>rong> 1960, sh.63).<br />
136