T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ... T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
06.08.2013 Views

ÖNSÖZ Fiziksel Tiyatro, oyuncunun söz ile olduğu kadar hatta sözün ifade edebildiğinden daha fazlasını bedenin olanaklarını kullanarak ve müzik unsurunun bilinen tiyatro sanatındaki işlevinden daha önemli bir yere geçmesiyle oluşturulan, günümüz tiyatrosunu önemli ölçüde etkileyen, henüz kuralları ve sınırları çizilmemiş dolayısıyla kuramı oluşturulmamış yeni bir tür olarak tanımlanabilir. Fiziksel tiyatro, dans tiyatrosu, hareket tiyatrosu, gibi isimlerle de kategorize edilmektedir. Vücudun dramatik anlatımda metin kadar ya da metinden daha fazla etkin olduğuna işaret eden bir tanımlama ile değerlendirilebilir. Bir oyuncunun enstrümanı bedeni olduğu için, oyunculukta beden, salt fiziksel tiyatro, mim, sirk ya da dansla ilgilenenler için değil aynı zamanda dramatik oyunculuk için de bedeni sahne üzerinde ustalıkla kullanabilmek açısından oldukça önemlidir. Oyunculukta beden çalışması, zihin ve vücut arasındaki bölünmeyi ortadan kaldırmak ve bedende zaten varolan zihin- beden işleyişini daha da ortaya çıkarmak için gereklidir. Fiziksel tiyatroda bedensel çalışmalar, duyuların farkına varılarak duygusal dünyanın bedende yaratıcı eyleme dönüştüğü ve düşünsel, duygusal, fiziksel dürtülerin bedenin tüm olanakları (ses,hareket, düşünce, imgeleme, duygu, nefes) kullanılarak bir forma dönüştüğü bir çalışma biçimi olarak nitelendirilebilir. Fiziksel tiyatro başlığında değerlendirilen Dans Tiyatrosu ve Hareket tiyatrosu öncelikle bedeni, fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden bir bütün olarak görme kaynağından doğar. Fakat bu iki türün farklı başlıklar içinde ele alınmasına neden olan en önemli unsur müziktir. Dans tiyatrosunda müzik, dramatik yapının partneri gibidir, yani icra edilenin yarısı müziktir çoğunlukla dans ile ifade söz konusudur ve dansın doğası itibariyle müziğe göre biçimlenmesi kaçınılmazdır. Dans tiyatrosu icra edenlerin ritimden bağımsız hareket etmesi söz konusu değildir. Oysa hareket tiyatrosunda müzik önemli bir yere sahip olmakla birlikte oyuncuyu ritme uyma zorunluluğundan da kurtarmaktadır. Hareket tiyatrosunda oyuncunun ritmi anlatmak istediği hikaye doğrultusunda biçimlenir. Müzik, hareket tiyatrosu oyuncusuna ancak fon vi

oluşturabilir. Müzik, hareket tiyatrosunda çok önemli bir unsurdur fakat teatral olanın önüne geçemez. Hareket tiyatrosu, meramın beden yoluyla anlatılması, duyguların, düşüncelerin ve hayal gücünün bedensel dürtüye, harekete, sese ve oradan da biçime ve iletişime dökülmesi olarak açıklanabilir. Hareketi danstan ayıran ve hareketi teatral yapan önemli bir özellik de; hareketin estetiğinden çok hareketin altındaki neden ve onun bir eyleme dönüşmüş olmasıdır. Umarım “Fiziksel Tiyatro Çalışmalarının Kapsamı ve Dv8 Grubunun Fiziksel Tiyatro Yaklaşımı” isimli araştırma çalışmamız Fiziksel Tiyatro alanında yazınsal kaynak açığını bir parça da olsa kapatabilir ve bu alanla ilgili kendisini geliştirmek isteyen öğrenci oyuncuların yetişmesi adına yararlı olur. Bir çok Avrupa Ülkesinde ve Rusya’da olduğu gibi ülkemizde de Fiziksel Tiyatro eğitiminin verilmesini temenni eder, tez yazımı aşamasındaki yardımlarından dolayı Utku COŞKUN’a, değerli fikirleriyle bana büyük destek veren Tevfik TARHAL’a, değerli hocam Prof.Dr. Alexander ILIEV’e ve danışmanım Yrd.Doç.Dr Muzaffer SÜMBÜL’e yardımlarından dolayı çok teşekkür ederim. Ezgi COŞKUN vii

ÖNSÖZ<br />

Fiziksel Tiyatro, oyuncunun söz ile olduğu kadar hatta sözün ifade edebildiğinden<br />

daha fazlasını bedenin olanaklarını kullanarak ve müzik unsurunun bilinen tiyatro<br />

sanatındaki işlevinden daha önemli bir yere geçmesiyle oluşturulan, günümüz<br />

tiyatrosunu önemli ölçüde etkileyen, henüz kuralları ve sınırları çizilmemiş dolayısıyla<br />

kuramı oluşturulmamış yeni bir tür olarak tanımlanabilir.<br />

Fiziksel tiyatro, dans tiyatrosu, hareket tiyatrosu, gibi isimlerle de kategorize<br />

edilmektedir. Vücudun dramatik anlatımda metin kadar ya da metinden daha fazla etkin<br />

olduğuna işaret eden bir tanımlama ile değerlendirilebilir. Bir oyuncunun enstrümanı<br />

bedeni olduğu için, oyunculukta beden, salt fiziksel tiyatro, mim, sirk ya da dansla<br />

ilgilenenler için değil aynı zamanda dramatik oyunculuk için de bedeni sahne üzerinde<br />

ustalıkla kullanabilmek açısından oldukça önemlidir.<br />

Oyunculukta beden çalışması, zihin ve vücut arasındaki bölünmeyi ortadan<br />

kaldırmak ve bedende zaten varolan zihin- beden işleyişini daha da ortaya çıkarmak<br />

için gereklidir. Fiziksel tiyatroda bedensel çalışmalar, duyuların farkına varılarak<br />

duygusal dünyanın bedende yaratıcı eyleme dönüştüğü ve düşünsel, duygusal, fiziksel<br />

dürtülerin bedenin tüm olanakları (ses,hareket, düşünce, imgeleme, duygu, nefes)<br />

kullanılarak bir forma dönüştüğü bir çalışma biçimi olarak nitelendirilebilir.<br />

Fiziksel tiyatro başlığında değerlendirilen Dans Tiyatrosu ve Hareket tiyatrosu<br />

öncelikle bedeni, fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden bir bütün olarak görme<br />

kaynağından doğar. Fakat bu iki türün farklı başlıklar içinde ele alınmasına neden olan<br />

en önemli unsur müziktir.<br />

Dans tiyatrosunda müzik, dramatik yapının partneri gibidir, yani icra edilenin<br />

yarısı müziktir çoğunlukla dans ile ifade söz konusudur ve dansın doğası itibariyle<br />

müziğe göre biçimlenmesi kaçınılmazdır. Dans tiyatrosu icra edenlerin ritimden<br />

bağımsız hareket etmesi söz konusu değildir. Oysa hareket tiyatrosunda müzik önemli<br />

bir yere sahip olmakla birlikte oyuncuyu ritme uyma zorunluluğundan da<br />

kurtarmaktadır. Hareket tiyatrosunda oyuncunun ritmi anlatmak istediği hikaye<br />

doğrultusunda biçimlenir. Müzik, hareket tiyatrosu oyuncusuna ancak fon<br />

vi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!