06.08.2013 Views

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Beden ve devinim, kültürün diğer ögeleriyle karşılıklı etkileşen ve<br />

onları yorumlayan toplumsal gerçekliklerdir. Popüler dans, sahne dansı, spor<br />

ve ritüel gibi yapılaşmış devinim sistemleri, düşünce ve değerleri kodlayarak<br />

ve ortaya çıkararak, insanların kim oldukları ve nasıl bir yaşam sürdükleri<br />

hakkında imgeler yaratılmasına ve bunların dile getirilmesine yardım<br />

ederler; yaşam deneyiminin, gösterinin bir parçasıdırlar, insanların,<br />

sayesinde kendilerini öğrendikleri etkinliklerdir.” (Novack,1990; 95)<br />

1.2.3. Hareket, Taklit, Dans ve Ritüelden Oyun Yaratısı<br />

Tiyatro sanatının kökeninde, ilkel insanın doğayla ve tanımlayamadığı güçlerle<br />

ilişki kurabilmek için ürettiği “ritüel” lerin bulunduğu kabul edilir(Bkz.Çalışlar,1995<br />

;182). Tiyatronun kaynağına yönelik araştırmaların bu konuda farklı kuramların<br />

ortaya çıkmasına neden olduğu gerçeğinin yanısıra, kökeni bakımından tiyatronun,<br />

dinsel-büyüsel amaçlı törenlerdeki “taklit”ten çıktığına inanılmaktadır.<br />

İlkel insanda üretim ilişkileri, din, büyü ve çok ilkel bir nitelikte de olsa sanat ile<br />

iç içedir. Tiyatronun başlangıcında da bu iç içelik görülür. Üretim biçiminin avcılığa<br />

dayandığı, insanlık tarihinin ilkel aşamasında, yaşayabilmek için avlanmak zorunda<br />

olan insanoğlu, yakaladığı ya da öldürdüğü hayvanı yemeden önce onun etrafında<br />

dans ediyor ve böylece öldürdüğü hayvanın ruhunu kovduğuna inanıyordu.<br />

“Düşüncenin ilk aşamasında insan başat yere sahiptir. Ancak ilkel<br />

insan bilgilendikçe, doğayı ve onun gücünü tanıdıkça kendi küçüklüğünün ve<br />

zayıflığının farkına varır. Anlaşılamayan, açıklanamayan durum ve olayların<br />

ardında olduğu varsayılan doğaüstü varlıkların gücü gözünde bir kat daha<br />

artar. Böylece, bilginin ilk gelişimi beraberinde inancı, dua ve kurban<br />

törenlerini getirir. (Ergin,2002;19)<br />

Önceden bu ilkel oyunlarda oyuncular ellerini çırparak ya da ayaklarını yere<br />

vurarak bir tartım buluyorlardı. Sonraları bu oyunlara ezgiler ve belli anlamlara gelen<br />

sesler girdi. Bu oyunlar av törenlerinden doğa güçlerine olan saygıyla karışık korkuya<br />

kadar gelişti. Böylece yağmur duaları, bolluk törenleri, ölme-dirilme oyunları ortaya<br />

çıktı.<br />

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!