06.08.2013 Views

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Huizinga,1995; 14). Fakat bu açıyla yaklaşan bilim adamlarının, estetiğin derinlerine<br />

demir atmış olma niteliğine hiç dikkat etmediklerini söyleyen Huizinga oyunun kökeni<br />

ile ilgili şu açıklamaları yapmıştır;<br />

“Gerçekten de, oyunun asıl özü tasvir bile edilmemiştir. Getirilen her<br />

açıklamanın karşısında, şu soru geçerliliğini korumaktadır: Tamam öyle<br />

olsun, ama sonuçta oyunun “zevkli yanı” nedir? Bebek neden zevkten<br />

bağırır? Oyuncunun neden hırstan gözü döner, neden binlerce kişi kalabalık<br />

futbol maçında çılgınlığa varan bir heyecan yaşar? Oyunun oyunluğu hiçbir<br />

biyolojik çözümleme tarafından açıklanabilmiş değildir. Ve zaten oyunun özü,<br />

tamamen onun kökeninde yer alan yanı, tam da bu yoğunlukta, bu aşırı tahrik<br />

etme gücünde bulunmaktadır.” (Huizinga,1995;18)<br />

Oyundan alınan zevkin, oyun kurmaya duyulan ihtiyacın, biyolojik bir<br />

çözümlemeyle nedenlendirilememesi, bir anlamda oyuna öznellik sağlamaktadır. Her<br />

bir bireyde farklı nedenlerden çıkışlı bir ihtiyaç olsa da oyun kurma toplumsal olma<br />

ihtiyacının nihai sonucudur. Oyunun herkes tarafından gözlenebilir, toplumsal bir<br />

olgu olmasına rağmen, hiçbir rasyonel ilişki üzerinde temellendirilemeyeceğini ise<br />

Huizinga şu şekilde ifade etmiştir;<br />

“Oyun, herkes tarafından gözlenebilir bir olgu olarak, aynı anda hem<br />

hayvanlar alemini, hem de insanlar alemini kapsamaktadır. Bunun sonucu<br />

olarak, hiçbir rasyonel ilişki üzerinde temellendirilemez; çünkü akla<br />

dayandırılması onu insanlar alemiyle sınırlandıracaktır. Oyunun varlığı<br />

hiçbir uygarlık basamağına, evreni kavrayışın hiçbir biçimine bağlı değildir.<br />

Her düşünen varlık, dili oyunu tanımlayacak genel terime sahip olmasa bile,<br />

bu oyun ve oynama gerçeğini bizatihi bağımsız bir şey olarak tasarlayabilir.<br />

Oyunun varlığı inkar edilemez niteliktedir. Hemen hemen bütün soyut<br />

bizatihilikleri -adalet, güzellik, hakikat, zihin, tanrı- inkar etmek mümkündür.<br />

Ciddiyette inkar edilebilir, ama oyun asla.” (Huizinga,1995;19)<br />

Huizinga’nın, bütün soyut kavramların inkar edilebileceğini dile getirmesi ve<br />

oyunu bu kategorizasyondan farklı değerlendirmesi, aslına bakılırsa “oyun”u bütün<br />

diğer kavramlardan daha çok gerçeklik ile ilişkilendirmesinin bir sonucu olarak<br />

belirir. Hayatımızın her alanında oyun kurma ihtiyacı, oyunun inkar edilemez bir<br />

nitelikte olması tiyatro sanatının içinde oyunun -ki burada oyunu, oyunun içinde<br />

9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!