31.07.2013 Views

çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü türk dili ve edebiyatı ...

çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü türk dili ve edebiyatı ...

çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü türk dili ve edebiyatı ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

çepellik: Fırtınalı, şiddetli (hava). 2. Karlı, kar yağacağını gösterir (hava). 3. Çamurlu,<br />

batak, cıvık (mevsim). KT, 1989: 506<br />

çorbalık: Çorba yapmaya mahsus, çorbaya yarar. KT, 1989: 519<br />

çöreklik: Dough or flour fit for making cakes or buns. Red., 1987: 735<br />

çukurluk: Çukur <strong>ve</strong> hufreleri çok. KT, 1989: 522<br />

dağlık: Dağları havi dere, tepe <strong>ve</strong> dağdan ibaret. KT, 1989: 864<br />

dakikalık: A thing special to a minute. Red., 1987: 908<br />

dayaklık: Dayak <strong>ve</strong> darp cezasına şayan <strong>ve</strong> müstehak. KT, 1989: 873<br />

demetlik: The quantity or sufficient for, a bunch. Red., 1987: 914<br />

dileklik: A wished or asked for. Red., 1987: 939; Men., 2000: 2126<br />

direklik: A tree or stick of timber or block of Stone, fit or destined to become a column,<br />

post or mast. Red., 1987: 934<br />

doksanlık: 1. Doksan yaşında olan. 2. Doksan kuruş kıymetinde olan. 3. Doksan okka<br />

<strong>ve</strong>saire ağırlığında, doksan arşın <strong>ve</strong>saire boyunda. KT, 1989: 885<br />

dokuzluk: 1. Dokuz yaşında olan. 2. Dokuz kuruş <strong>ve</strong>saire kıymetinde olan. 3. Dokuz<br />

karış, arşın <strong>ve</strong>saire boyunda <strong>ve</strong>ya okka <strong>ve</strong>saire ağırlığında olan. KT, 1989: 886<br />

donluk: Don <strong>ve</strong>ya iç donu imaline yarar. KT, 1989: 912; Red., 1987: 1264; Tar. S II,<br />

1996: 1216<br />

dörtlük: 1. Dört kısa <strong>ve</strong>saire <strong>ve</strong>zninde olan. 2. Dört kuruş <strong>ve</strong>saire kıymetinde olan. 3.<br />

Dört karış <strong>ve</strong> arşın <strong>ve</strong>saire boy <strong>ve</strong>ya eninde olan. KT, 1989: 604<br />

döşeklik: Anything used as a bed or for a bed; a quantity sufficient for a bed a place in<br />

which beds are kept. Red., 1987: 922<br />

dumanlık: Duman kaplamış, duman içinde olan, sisli. KT, 1989: 633<br />

dünyalık: Dünyaya mahsus <strong>ve</strong>ya şayan. KT, 1989: 621<br />

ekinlik: Ekine mahsus, yarayışlı. KT, 1989: 151<br />

ellilik: Elli kuruş <strong>ve</strong>saire kıymetinde olan. 2. Elli adet <strong>ve</strong>ya parçadan mürekkep yehut<br />

elli şeyi havi olan. 3. Elli yaşında olan. KT, 1989: 158-159; LO, 2000: 135<br />

emlik: Süt emme çağında olan. Tar. S III, 1967: 1465<br />

engebelik: Dere tepe olan, rahat olmayan, bodur. LO, 2000: 135<br />

entarilik: Entari denilen libasa uygun. KT, 1989: 171<br />

esvablık: Elbise imaline yarayan, elbiselik (kumaş). KT, 1989: 71<br />

evlik: Haneye mahsus <strong>ve</strong>ya layık, hanede yaşar, beyti. KT, 1989: 221<br />

feddanlık: Şu kadar feddan vüsatinde. KT, 1989: 984<br />

feracelik: Ferace yapmağa mahsus <strong>ve</strong>ya el<strong>ve</strong>rir. KT, 1989: 985<br />

390

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!