çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü türk dili ve edebiyatı ...

karışturmaklık: Verbale. Men., 2000: 3579
kariblik: Karabet, hısımlık, propinquitas. Men., 2000: 3684
karkaşanlık: bkz. kargaşalık Tar. S IV, 1969: 2312 (bkz. karışkanlık)
karşılık: Bir muameleye mukabil ve onun yerini tutmak üzere edilen muamele, bedel.
1411 (bkz. karşulık)
karşulık: bkz. karşılık Men, 2000 3668
kartlık: Tazeliği geçip sertleşmiş olan sebze ve meyve yahut gencin hali. KT, 1989:
1020; Men., 2000: 3578
kasarlık: Lekecilik, çarpıcılık. KT, 1989: 1072
kaselislik: The quality or actions of a parasite. Red., 1987: 1515
kaşmerlik: bkz. kışmerlik LL, 1999: 395; Red., 1987: 1455
katılık: Sertlik, peklik, salabet, huşunet, dürüstlük. KT, 1989: 1056; LL, 1999: 395-
396; LO, 200: 217; Red., 1987: 1408; Tar. S IV, 1969: 2347
katilik: Vehementia. Men., 2000: 3630
katillik: Bir adamın katil olması, adam öldürmesi, katil cinayeti. KT, 1989: 1016; Red.,
1987: 1407
katlık: bkz. kıtlık LO, 2000: 237 (bkz. kahtlık)
katmaklık: Verbale. Men., 2000: 3573
katmerlik: 1. Doubleness (of a flower). 2. Flakiness (of pastry). Red., 1987: 1407
kavilik: Strength. Red., 1987: 1501; Men., 2000: 3811
kaygısızlık: Freedom from care or anxiety. Red., 1987: 1428
kayıdsızlık: Bir şeye ehemmiyet vermeyiş, ihmal, ilişiksizlik. KT, 1989: 1124; Red.,
1987: 1504
kazaklık: Askerlerin hali, cenk eyyamı, sefer. LO, 2000: 224; Red., 1987:1413
kazlık: Belahet. LO, 2000: 225
kelcik: Crookedness. Red., 1987: 1527
keçelik: The condition of one affected with scald-head, ring-worm, or baldness. Red.,
1987: 1523
kefillik: The quality or functions of a sponsor or bail. Red., 1987: 1558; Men., 2000:
3979
kekelik: Kekeme adamın hali, lüknet-i lisan. KT, 1989: 1173
kekrelik: Ufuset. LO, 2000: 226; LL, 1999: 406; Men., 2000: 3989; Red., 1987: 1558
kemlik: Fenalık, kötülük, ızrar, su’. KT, 1989: 1183; LL, 1999: 408; Men., 2000: 4021;
321