streptokok enfeksiyonu ile ilişkili pediatrik otoimmün nöropsikiyatrik ...
streptokok enfeksiyonu ile ilişkili pediatrik otoimmün nöropsikiyatrik ... streptokok enfeksiyonu ile ilişkili pediatrik otoimmün nöropsikiyatrik ...
OKB ilk olarak psikiyatrik literatürde Esquirol tarafından 1838’de tanımlanmıştır. O yıllarda depresyonun bir belirtisi olarak düşünülen OKB, Freud’dan günümüze kadar tanı kriterleri çok az değişikliğe uğramış az sayıdaki psikiyatrik bozukluktan biridir. Yirminci yüzyıl başlarına gelindiğinde ayrı bir klinik tablo olarak ele alınmaya başlamıştır 10 . OKB, çocukluk çağında başlayabilen ve oldukça ağır seyredebilen bir psikiyatrik bozukluktur. Yineleyen ve kişinin yaşamında belirgin sıkıntıya yol açan obsesyonlar ve kompulsiyonlarla karakterizedir. Ayrıca zamanın boşa harcanmasına yol açan, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki veya eğitimle ilgili işlevselliğini, olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozan ve tedaviye cevap verebilen bir ruh sağlığı sorunudur. Günümüzde OKB’nin çocuklukta ve erişkinlikte benzer belirtilerle ortaya çıktıkları ve olguların yarısına yakının çocuk-ergen döneminde başladığı anlaşılmıştır 11,12 . Obsesif kompulsif hastalık (OKH) multifaktöryel etiyolojisi olan nörobiyolojik bir hastalık olarak adlandırılır. Son yıllarda çocukluk çağında başlayan OKH’nin etiyolojisinde poststreptokokkal otoimmünite adı verilen yeni bir mekanizma ileri sürülmüştür 13 . Poststreptokokkal otoimmünite, çocukluk çağı başlangıçlı OKB ve Tourette bozukluğu dahil tik bozuklukları için etyolojik bir faktör olarak ileri sürülmüştür 1,2 . Bu hipotezin ortaya çıkışı bir seri klinik gözleme dayanmaktadır. Bunlar; 1) SK olan çocukların 3/4’ünde obsesif kompulsif bozukluk semptomlarının saptanması, 2) Çocukluk çağı başlangıçlı OKB ve Tourette bozukluğununn birlikte seyretmesi şeklindedir 2 . SK’nin geçişi sırasında sıklıkla SK olan bu çocukların yaklaşık olarak 3/4’ünde OKB belirtileri bulunur. OKB, RA başlangıcından itibaren iki aydan daha kısa bir süre içinde ortaya çıkmaktadır. Hastaların %70’inden fazlasında OKB başlangıcı ya SK başlangıcı ile eş zamanlı ya da ondan daha öncedir. Bu belirtiler, SK başlangıcından kısa bir süre önce ortaya çıkar. Ancak OKB romatizmal ateşin başlangıcında oluştuğu için psikopatolojinin erken dönemde değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu veri, diğer verilerle birlikte SK ile OKB arasında bir ilişki bulunduğunu desteklemektedir. Her iki bozukluğun da 3
temelinde, bazal gangliyonlar üzerinden etkili olan benzer düzenekler sorumlu olabilmektedir 3 . Tourette sendromu (TS), çocukluk çağında başlayan motor ve vokal tiklerle karakterizedir. Tourette bozukluğu ile OKB’nin bazı formları arasında bir ilişki bulunmaktadır. TS tanısı konulmuş hastaların % 40-60’ında OKB görülmektedir. Uzun yıllardır bu durumun psikolojik kökenli olduğu iddia edilmiştir. Fakat 1970’lerde bazı ailelerde TS vakalarının toplandığı ve aile içinde vertikal geçişin varlığı tespit edilmiştir. Çoğu olguda ise otozomal dominant kalıtımın olduğu düşünülmektedir 14 . OKB’nin nöropsikiyatrik belirtileri bazal gangliyon nöronlarının otoantikorlar tarafından tahrip edilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır 11 . OKB olan hastalarda PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve SPECT (Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografi) çalışmaları sonucu görülen bulgularda OKB’de orbitofrontal- limbik-bazal gangliyon döngüsündeki bir bozukluğa işaret ettiği ancak hastalığın nörolojik nedeninin yerini kesin olarak göstermediği söylenebilir 15,16 . 2.1. PANDAS Swedo ve arkadaşları SK’nin; obsesif kompulsif bozukluğun bazı formları için tıbbi bir model olabileceğini iddia etmişledir 17 . Son yıllarda A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonu sonrası immün tepki sonucunda oluştuğu bilinen, ergenlik öncesi başlayan obsesif-kompulsif belirtiler ve tiklerden oluşan nöropsikiyatrik belirti kümesinin farklı bir bozukluk olduğu ortaya konmuştur. Araştırmacılar çocuklarda görülen bu tabloyu pediatrik otoimmün streptokok enfeksiyonuna bağlı çocukluk çağı otoimmün nöropsikiyatrik bozuklukları (PANDAS) olarak tanımlamışlardır. 1998 yılında Swedo ve arkadaşları bu hastalığı yeni bir sendrom olarak tanımlamış olup o tarihten itibaren ilgi görmeye başlamıştır. PANDAS’ta OKB, tikler ve davranışsal belirtiler tipik OKB ve tik bozuklukları ile karşılaştırıldığında akut başlangıçlı ve epizodik olma eğilimindedir 18 . Amerikan Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne göre oluştırulan PANDAS hastalığının kriterleri tablo- 1’de verilmiştir. PANDAS’lı çocuklarda en sık görülen tikler tablo 2’de verilmiştir. PANDAS’lı çocuklarda en sık görülen obsesyon ve kompulsiyonlar aşağıda tablo 3’te gösterilmiştir. 4
- Page 1 and 2: T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SA
- Page 3 and 4: KABUL VE ONAY Çukurova Üniversite
- Page 5 and 6: İÇİNDEKİLER iii Sayfa no KABUL
- Page 7 and 8: ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Pand
- Page 9 and 10: A Adenin AA Aminoasit SİMGELER VE
- Page 11 and 12: T Timidin TAP Transporter associate
- Page 13 and 14: ABSTRACT PEDİATRİC AUTOIMMUNE NEU
- Page 15: 2. GENEL BİLGİ Psikiyatride enfek
- Page 19 and 20: PANDAS, tıpkı RA’nın bir varya
- Page 21 and 22: Streptokok enfeksiyonuna bağlı ba
- Page 23 and 24: çeşitlilikle de ilgili olduğu or
- Page 25 and 26: Tablo 5. HLA gen bölgesindeki genl
- Page 27 and 28: çizelge 1’de ve tanımlanmış t
- Page 29 and 30: Sınıf I ve Sınıf II moleküller
- Page 31 and 32: molekülleri sınırlı bir hücres
- Page 33 and 34: 2.3. MHC Antijenlerinin Genetiği v
- Page 35 and 36: faktörün beraberce bulunması seb
- Page 37 and 38: 2.4. HLA Tiplendirmesi ve Yöntemle
- Page 39 and 40: 3.1. ARAÇ VE GEREÇLER 3.1.2. Ciha
- Page 41 and 42: 3.2.1. Moleküler Genetik Çalışm
- Page 43 and 44: 15. 1 tuşuna basılarak 200µl kan
- Page 45 and 46: • Süre sonunda plak çıkartıld
- Page 47 and 48: Çizelge 3. HLA Amplifikasyonu içi
- Page 49: 4. BULGULAR Çalışmaya aldığım
- Page 55 and 56: Tablo 13. HLAB lokusu istatistik de
- Page 57 and 58: Çalışmamızda HLA- DRB1 lokusund
- Page 59 and 60: 5. TARTIŞMA VE SONUÇ Bağışıkl
- Page 61 and 62: HLA-DQB1 lokusunda HLA-DQB1*5 allel
- Page 63 and 64: unlardan özellikle, HLA-DRB1*8 all
- Page 65 and 66: 12. American Psychiatric Associatio
OKB ilk olarak psikiyatrik literatürde Esquirol tarafından 1838’de tanımlanmıştır. O<br />
yıllarda depresyonun bir belirtisi olarak düşünülen OKB, Freud’dan günümüze kadar tanı<br />
kriterleri çok az değişikliğe uğramış az sayıdaki psikiyatrik bozukluktan biridir. Yirminci<br />
yüzyıl başlarına gelindiğinde ayrı bir klinik tablo olarak ele alınmaya başlamıştır 10 . OKB,<br />
çocukluk çağında başlayab<strong>ile</strong>n ve oldukça ağır seyredeb<strong>ile</strong>n bir psikiyatrik bozukluktur.<br />
Yineleyen ve kişinin yaşamında belirgin sıkıntıya yol açan obsesyonlar ve<br />
kompulsiyonlarla karakterizedir. Ayrıca zamanın boşa harcanmasına yol açan, kişinin<br />
olağan günlük işlerini, mesleki veya eğitimle ilgili işlevselliğini, olağan toplumsal<br />
etkinliklerini ya da ilişk<strong>ile</strong>rini önemli ölçüde bozan ve tedaviye cevap vereb<strong>ile</strong>n bir ruh<br />
sağlığı sorunudur. Günümüzde OKB’nin çocuklukta ve erişkinlikte benzer belirt<strong>ile</strong>rle<br />
ortaya çıktıkları ve olguların yarısına yakının çocuk-ergen döneminde başladığı<br />
anlaşılmıştır 11,12 .<br />
Obsesif kompulsif hastalık (OKH) multifaktöryel etiyolojisi olan nörobiyolojik bir<br />
hastalık olarak adlandırılır. Son yıllarda çocukluk çağında başlayan OKH’nin etiyolojisinde<br />
post<strong>streptokok</strong>kal <strong>otoimmün</strong>ite adı ver<strong>ile</strong>n yeni bir mekanizma <strong>ile</strong>ri sürülmüştür 13 .<br />
Post<strong>streptokok</strong>kal <strong>otoimmün</strong>ite, çocukluk çağı başlangıçlı OKB ve Tourette bozukluğu<br />
dahil tik bozuklukları için etyolojik bir faktör olarak <strong>ile</strong>ri sürülmüştür 1,2 . Bu hipotezin<br />
ortaya çıkışı bir seri klinik gözleme dayanmaktadır. Bunlar;<br />
1) SK olan çocukların 3/4’ünde obsesif kompulsif bozukluk semptomlarının<br />
saptanması,<br />
2) Çocukluk çağı başlangıçlı OKB ve Tourette bozukluğununn birlikte seyretmesi<br />
şeklindedir 2 .<br />
SK’nin geçişi sırasında sıklıkla SK olan bu çocukların yaklaşık olarak 3/4’ünde OKB<br />
belirt<strong>ile</strong>ri bulunur. OKB, RA başlangıcından itibaren iki aydan daha kısa bir süre içinde<br />
ortaya çıkmaktadır. Hastaların %70’inden fazlasında OKB başlangıcı ya SK başlangıcı <strong>ile</strong><br />
eş zamanlı ya da ondan daha öncedir. Bu belirt<strong>ile</strong>r, SK başlangıcından kısa bir süre önce<br />
ortaya çıkar. Ancak OKB romatizmal ateşin başlangıcında oluştuğu için psikopatolojinin<br />
erken dönemde değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu veri, diğer ver<strong>ile</strong>rle birlikte SK<br />
<strong>ile</strong> OKB arasında bir ilişki bulunduğunu desteklemektedir. Her iki bozukluğun da<br />
3