dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
karara bağlanmak; (-e) birdenbire görünmek; (-e) mal olmak; (-e) oyunda herhangi<br />
bir rolü oynamak; (-e)(bir yere) ulaşmak, varmak; karaya ayak basmak; yayılmak,<br />
duyulmak; olmak, bu<strong>lu</strong>nmak, var olmak; bir iddia işe ortalıkta görünmek; yayılmak;<br />
(-e) karşı gelebilmek, boy ölçüşmek; (-e) bu<strong>lu</strong>şmak; (-i) (yapı için) yapmak; (-den, -<br />
e) bu<strong>lu</strong>nduğu yeri bırakıp başka yere geçmek ,taşınmak, ayrılmak; (-e) bir sebeple<br />
bu<strong>lu</strong>nulan yerden ayrılmak; (nsz.) niteliği sonradan alışılmak. veya sonradan ortaya<br />
çıkmak; (nsz.) davranışta herhangi bir niteliği bu<strong>lu</strong>nmak; yerinden oynamak; (nsz)<br />
görünür veya belli bir durumda bu<strong>lu</strong>nmak; (nsz) o<strong>lu</strong>şmak, olmak; (nsz) piyasaya<br />
sürmek; (nsz) bitmek, büyümek, sürmek; (nsz) verilmek; (nsz) (ay veya mevsim<br />
)geçmek; (nsz) yeni yetişip s<strong>at</strong>ışa sunulmak; (nsz) yükselmek, artmak; (nsz)<br />
artırmak, fiy<strong>at</strong>ı yükseltmek; (nsz) sesini yükseltmek; (nsz) büyük abdest bozmak;<br />
(nsz, -den) giderilmek, yok olmak; (-den) unutmak; (-den)(ay,güneş) doğmak; (-i)<br />
argo. vermeye k<strong>at</strong>lanmak; (nsz) yayımlanmak; (-den) gelmek; (-den) gerçekleşmek;<br />
(-den) bu<strong>lu</strong>nduğu yerden ayrılmak, fırlamak, kopmak; (-den) (bir şeyin) düzeni<br />
bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek; (-le) flört etmek; (-e)<br />
erişmek, görmek.’ (TüSl I, 472); (ağ.)dışarı ‘sofa’ (DS IV-1473); dışa gitmek(II)<br />
‘köyün dışına çıkmak.’ (DS IV-1473); çıharmak ‘çıkarmak.’ (DS III-1164);<br />
çıhartmak ‘çıkartmak.’( DS III-1164); Az.Tü. çıhmaġ ‘bir yerden uzaklaşmak,<br />
içeriden dışarıya varmak, gitmek, bu<strong>lu</strong>nduğu yeri terk etmek; bir yere gitmeye<br />
başlamak, yola koyulmak; doğmak, görünmek (güneş vs.); yukarı tırmanmak,<br />
yükselmek; yeşermek, bitmek, yerden çıkmak; m<strong>at</strong>. bir sayıdan başka bir sayı kadar<br />
azaltmak, eksilmek; işini vazifesini bırakmak, terk etmek, çalıştığı yerle ilgisini<br />
kesmek; kendi işini yapıp bitirerek gitmek,yerine bırakıp gitmek; birden bire<br />
görünmek, ortaya çıkmak, görünmek; bir şeyin üzerine tırmanmak; belirli<br />
yükseklikte olmak; bir işi yapmak için gitmek gelmek; bitmek, sonu görünmek,<br />
geçmek; yayınlamak, basılmak; tehlikeli belalı yerden uzaklaşmak; mec. olmak (bir<br />
şey); yerin altından çıkarılmak, elde etmek; meydana gelmek, üremek, doğmak,<br />
yetişmek; belirli bir zamana kadar sağ salim yaşamak,sağ kalmak; üretilmek,<br />
hazırlanmak; verilmek, kabul o<strong>lu</strong>nmak, ilan edilmek; boşanmak, kocasından<br />
ayrılmak; keşfedilmek, ic<strong>at</strong> edilmek; duyulmak, kulağa çalınmak; öyle kabul etmek,<br />
sanmak (öldü, yok olduya çıkmak.); bazı isimlerden sonra gelerek birleşik fiil ve<br />
145<br />
çeşitli ifadeler yapar.(yola çıhmaġ, yoldan çıhmaġ vs.)’ (Altaylı I, 203);