Bedia Albay Androgoji / Pedagoji Kavramları Ve Aralarındaki Farklar
Bedia Albay Androgoji / Pedagoji Kavramları Ve Aralarındaki Farklar
Bedia Albay Androgoji / Pedagoji Kavramları Ve Aralarındaki Farklar
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Bedia</strong> <strong>Albay</strong><br />
<strong>Androgoji</strong> / <strong>Pedagoji</strong> <strong>Kavramları</strong><br />
<strong>Ve</strong><br />
<strong>Aralarındaki</strong> <strong>Farklar</strong>
ANDROGOJi (Yetişkin Eğitimi)<br />
Eğitim; bireylerin kendi benlik ve çevreleriyle etkileşim halinde mevcut<br />
fonksiyonlarını geliştirme sürecidir. Bu süreç;<br />
Kendiliğinden eğitim<br />
Örgün eğitim<br />
Yetişkin eğitimi<br />
Yetişkin; Kendisi ve başkaları için sorumluluk yüklenebilecek duruma geldiği ve<br />
fonksiyonel bir nitelik kazandığı toplum tarafından kabul edilen birey olarak tanımlanır.<br />
20-40 yaş genç yetişkin,40-60 yaş orta yaşlı yetişkin olarak nitelendirilir.<br />
Yetişkin Eğitimi; Çeşitli eğitim kademelerindeki tam gün öğrenimden ayrılmış,yada<br />
hiç öğrenim görmemiş ve gönüllü olarak kendini yetiştirmeyi arzu eden bireylerin değişik<br />
eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş eğitimdir.<br />
<strong>Androgoji</strong> terimini ilk defa Malcolm Knowles gündeme getirdi<br />
Knowles'e göre, yetişkin eğitimi 1920'Ierde sistemli bir biçimde örgütlenmeye<br />
başladığında geleneksel pedagoji modelinin yeterli olmadığını görmüştür. Sonra<br />
1960'tarda androgoji diye adlandırılan yeni kuramsal model ortaya çıktı. KnowIes,<br />
başlangıçta andogojiyi, pedagojinin sanatı yada bilimi olarak tanımlar. Ancak daha<br />
sonra bu kavramları öğrencilerin yaşlarına göre değil, özelliklerine göre tanımlamak<br />
gerektiğini kabul etmiştir. Bireylerin<br />
1) Benlik kavramları bağımlı bir kişilikten öz-yönetimli bir varlığa doğru gelişir;<br />
2) Öğrenmeye gitgide zengin bir kaynak oluşturacak artan bir deneyime sahip olurlar;<br />
3) Öğrenmeye hazır oluşları gitgide toplumsal rollerinin getirim görevlerine yönelir;<br />
4) Zaman perspektifleri bilginin ertelenmiş uygulanmasından hemen uygulanmasına<br />
doğru değişir, buna bağIı olarak öğrenmeye yönelimleri konu-merkezli olmaktan çıkıp<br />
edim-merkezli olmaya kayar.<br />
Knowles, bu sayıltıları ve bunların eğitsel uygulamadaki sonuçlarını şöyle<br />
açıklamaktadır:<br />
1) BenIik <strong>Kavramları</strong> : Çocuklar dünyaya tam bir bağımlılık içinde gelirler. Bu bağımlı<br />
benlik kavramı yetişkinler tarafından yüreklendirilir ve pekiştirilir. Ancak, çocuklar<br />
olgunlaştıkça benlik kavramları da daha fazla bir özyönetim yönünde gelişmeye<br />
başlar;ergenlikte kendi yaşamının sorumluluğunu üstlenme gereksinmesi yetişkin
dünyasının denetimine başkaldıracak kadar güçlü bir hale gelir. Yetişkinlikte benlik<br />
kavramında bir değişim olur. Yetişkinler artık kendilerini çocuk gibi tam zamanlı bir<br />
öğrenici olarak görmekten çıkıp üretici yada yapıcı olarak görmeye başlarlar. Böylece<br />
yetişkinin benlik kavramı uygun bir benlik kavramı haline gelir. Knowles'e göre<br />
yetişkinlikteki bu gelişmelerin eğitsel sonuçları şunlardır.<br />
a)Öğrenme ortamı : Yetişkin kendini rahat hissedeceği bir fiziksel çevrede öğrenmek<br />
ister. Psikolojik ortamın da yetişkine kabul edildiği, saygı duyulduğu ve desteklendiği<br />
duygusunu vermesi gerekir. Yetişkin bu ortamda ceza görme yada gülünç olma<br />
korkusunu duymadan anlatım özgürlüğü bulabilmelidir .Geleneksel okulun formal,<br />
anonim ve hiyerarşik yapısından uzak olarak, bu ortam informal, dostça ve kişilerin<br />
biricik bireyler olarak görüldüğü bir hava içermelidir.<br />
b) Gereksinimlerin tanımlanması : <strong>Androgoji</strong>k uygulamada yetişkin öğrenicilerin kendi<br />
öğrenme gereksinmelerini kendilerinin tanıması(self-diagnosis) söz konusudur.<br />
c)Planlama stirect: <strong>Androgoji</strong> teknolojisinde temel öğe öğreniciler kendi öğrenmelerini<br />
planlama sürecine katılmalarıdır; öğretmen yöntem için rehber; içerik için kaynak olur.<br />
Öğrenici sayısı yeterince azsa bunlar planlamaya doğrudan katılabilir.<br />
d)Öğrenme yaşantılarının yönetimi: Geleneksel pedagojik uygulamada öğretmenin<br />
rolü öğretmektir. Öğrenicinin rolü sadece edilgin bir alıcı olmaktan ibarettir .<strong>Androgoji</strong>k<br />
uygulamada ise öğrenicinin ve öğretmenin karşılıklı sorumluluğu söz konusudur.Bu<br />
yaklaşımda öğretmen, öğreten değil, öğrenmeye yardım eden kişidir.<br />
e)Öğrenmenin değerlendirilmesi: <strong>Androgoji</strong> kuramı bir kendi kendini değerlendirme<br />
süreci teknikleridir; bu süreç içinde öğretmen yetişkinlerin kendi eğitsel amaçlarına<br />
doğrultusunda gelişmeleri konusunda kanıt elde etmelerine yardımcı olmaktadır; eğitim<br />
programının öğrenmeyi kolaylaştırması yada engellemesiyle değerlendirilir.<br />
2)Deneyimin rolü: Yetişkinler gençlerden daha büyük bir deneyim birikimine sahiptirler;<br />
ama ayni zamanda deneyimlerinin de farkındadırlar. Çocuklar için deneyim onların<br />
başına gelen şeyler, bir dizi olaydır. Yani çocukların kimliği büyük bir kısmı dış<br />
kaynaklardan üretilir. Oysa yetişkinler kimliklerini kendi deneyimlerinden çıkarırlar.<br />
Yetişkinler ne yapıyor iseler odurlar. Knowles'e göre çocukla yetişkin arasındaki bu<br />
deneyim farklılığının uygulamadaki sonuçları şunlardır :<br />
a)Yaşantısal tekniklerin vurgulanması: Yetişkinlerin kendileri öğrenme kaynağı oldukları
için, olay yöntemi, rol oynama, alan araştırması, seminerler, iş konferansları, grup<br />
tedavisi, vb. gibi yetişkin öğrenicilerin deneyimlerine dayanan teknik!erin kullanılması<br />
daha yararlıdır. Burada 'katılım' anahtar sözcüğü; yetişkinin öğrenme sürecindeki rolü<br />
ne kadar etkinse öğrenme de o ölçüde fazla olur.<br />
b)Pratik uygulamanın vurgulanması: Araştırmalar yetişkinlerin öğrendikleri şeyleri<br />
gündelik yaşamlarına uygulama eğiliminde olduklarını göstermektedir.<br />
c)Deneyimden öğrenmeyi öğrenme: Yetişkinlere, kendilerine daha nesnel bir biçimde<br />
bakabilmeleri ve zihinlerini ben yargılardan arındırmaları konusunda yardım edilebilir.<br />
3)Öğrenmeye hazır oluş: Gelişim psikologlarının belirlediği gelişim görevlerinin her biri<br />
kişiyi öğrenmeye hazırlar. Çocuğa bacak kasları yeterince gösterilmeden bence<br />
yürütmenin öğretilememesi gibi, ayni kural yetişkinlik içinde geçerlidir. KnowIes,<br />
öğrenmeye hazır oluşun uygulama için iki önemli doğurgusu olduğunu söylemektedir:<br />
a)Öğrenme zamanlaması: Yetişkinlerin belirli bir öğrenmeyi kapabilmesi için öğretim<br />
programını onların gelişim görevlerine göre hazırlanması gerekmektedir. Temel ilke<br />
budur. Sözgelimi, yeni işçiler için düzenlenecek bir tanıtım programı iş yerinin tarihçesi<br />
yada felsefesiyle değil, yeni gelenlerin gerçek kaygılarıyla başlamalıdır. Nerede, kiminle<br />
çalışacağım?Benden ne beklenecek?Zaman çizelgesi nedir? Burada nasıl giyinilir? Vb.<br />
gibi<br />
b)Öğrenicileri gruplama: Bazı öğrenme türleri için gelişim görevlerine uygun homojen<br />
gruplar daha etkilidir . Örneğin, bir çocuk bakımı programında genç ana babalar ergenlik<br />
çağında çocukları olan ana babalardan farklı konulara ilgi duyacaklardır. Bazı öğrenme<br />
türleri içinde heterojen gruplar yeğlenir. Örneğin,bir insan ilişkileri eğitim programında<br />
değişik meslek, yaş, konum ve cinsiyetten kişilerin bir arada olması daha yararlıdır.<br />
4)Öğrenme yönelimi: Yetişkinler eğitime çocuklarınkinden farklı bir zaman<br />
perspektifiyle girerler. Eğitim çocuk için esas olarak gelecekte yararlı olacak bir beceri<br />
birikimi demektir. Oysa yetişkinler öğrendiklerini hemen uygulayacakları bir perspektife<br />
sahiptirler. Yetişkin için eğitim, yeteneklerini o anda yaşam sorunlarını çözebilecek<br />
düzeye çıkarma sürecidir. Dolayısıyla yetişkinler eğitim etkinliğine 'sorun-merkezli' bir<br />
bakışla gören Knowies'e göre öğrenme yönelimindeki bu farklılığın uygulamada birçok<br />
sonucu vardır:<br />
a)Yetişkin eğitimcilerin yönelimi: Çocuk eğitimcileri konunun mantığına ve karmaşıklık
düzeylerine göre derece derece ilerlemek zorunda oldukları halde, yetişkin eğitimcileri<br />
öncelikle bireylerin temel kaygılarına uymak ve bu kaygıları yok edecek öğrenme<br />
deneyimleri geliştirmek zorundadırlar.<br />
b)Öğretim programlarının düzenlenmesi: Yetişkinlere öğretim programı düzenlemenin<br />
temel ilkesi konuya değil sorun alanlarına yönelik olmaktır. Sözgelimi, çocukların<br />
kompozisyon dersinde gramer kurallarına ve yazma üslubuna odaklanıldığı halde,<br />
androgojik uygulamada 'iş mektubu yazma' yada 'kısa öykü yazma' çalışmaIarı<br />
vurgulanır; gramer yada üslup konuları ancak öğrenicilerin pratik ilgileri bağlamında ele<br />
alınır.<br />
c)Öğrenme deneyimleri deseni: Öğrenicilerin sorun-yönelimli olma özelliği, her tür<br />
öğrenme deneyiminin yetişkinlerin sorunlarıyla ve kaygılarıyla başIaması gerektiğini<br />
gösterir. <strong>Pedagoji</strong>k etkinlik 'Bu ders ne hakkındadır?' başlığıyla başIadığı halde,<br />
androgojik etkinlik 'Bu dersten ne kazanmayı umuyorsunuz?' diye başlar.<br />
Kelime anlamları :<br />
- Eğitimi konu alan disiplindir.<br />
- Sıklıkla öğretimle eş anlamlı kullanılır.<br />
PEDAGOJİ (Çocuk Eğitimi)<br />
- <strong>Pedagoji</strong>, öğretmen merkezli bir eğitimdir. Yani neyin, nasıl ve ne zaman<br />
öğretileceğine öğretmen karar verir.<br />
- Çocukları yetiştirme bilimi ve sanatıdır.<br />
- <strong>Pedagoji</strong>, eğitimi gerçekleştirmek ve özellikle de,öğretilen vasıtaların tümüdür.<br />
- Başkalarının kanıları, fikirleri ve alışkanlıkları üzerinde etkili olmayı amaçlayan her<br />
türlü aksiyondur.<br />
<strong>Pedagoji</strong> belli kurumsal çerçeveler içinde icra edilen ve bazı ahlaki ve felsefi<br />
amaçların gerçekleştirilmesini hedef alan eğitim faaliyetlerinin incelenmesi, seçilmesi ve<br />
uygulanmasıdır.<br />
<strong>Pedagoji</strong>yi çok katlı bir bina gibi düşünmek gerekir. Bu katlardan biri bilimle, diğeri ahlak<br />
ve pratik felsefe ile, üçüncüsü teknikle, sonuncusu da estetik, yaratılışla yakınlık<br />
gösterir.
<strong>Pedagoji</strong> eğitimle ilgili şeyleri belli bir tarzda düşünmekten ibarettir.<br />
<strong>Pedagoji</strong> geleneksel, ampirik, tedavi edici, sibernetik ve kurumsal türler altında incelenir.<br />
Çocuklara yönelik eğitim ve öğretim alanında görev alacak kişinin öğreteceği<br />
konuya son derece hakim olması ve insanın büyüme ve gelişmesini de yakından bilmesi<br />
şarttır.<br />
PEDAGOJİ VE ANDROGOJİ ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR<br />
<strong>Pedagoji</strong> ve androgoji arasındaki temel farklar dört temel kavram çevresinde<br />
açıklanabilir. Bu farklar sözü edilen iki eğitim yaklaşımıyla yapılan eğitim ve öğretimde,<br />
hangi noktalara önem verildiği konusunda anahtar noktalardır. Bunlar:<br />
a. Kendini algılama: <strong>Pedagoji</strong>k yaklaşımda dominant öğretmen ve bağımlı öğrenci ve<br />
bu nedenle yönetilen bir ilişki vardır. <strong>Androgoji</strong>k yaklaşımda ise, öğretme yada öğrenme<br />
içinde karşılıklı anlaşma ve bu nedenle yardım edici bir ilişki söz konusudur.<br />
b. Deneyimler: Yetişkinler yaşamlarında değişik deneyimlere sahiptirler. Eğitimde<br />
androgojik yaklaşımda yetişkinlerin deneyimleri öğrenme için zengin bir kaynak olarak<br />
değerlendirilir. Bu nedenle, androgoji ve pedagoji arasındaki ikinci büyük fark; eğitimde<br />
öğrencilerin aynı zamanda öğretmen olarak etkinlik göstermesi ve öğrenimi<br />
kolaylaştırmak için onların deneyimlerinden<br />
yararlanılmasıdır. Geleneksel yaklaşımda birincil olarak öğretmenin deneyimleri<br />
değerlidir ve bu nedenle öğretmenden<br />
öğrenciye tek yönlü bir iletişim vardır. <strong>Androgoji</strong>k yaklaşımda ise, öğrenme için herkesin<br />
deneyimleri değerlidir ve bu nedenle de herkes tarafından paylaşılan çok yönlü bir<br />
iletişim söz konusudur.<br />
c. Öğrenmeye hazır olma: Eğitimciler, "öğrenmeye hazır olma", "öğretilebilen an" yada<br />
"hazır bulunuşluk" kavramları üzerinde önemle dururlar. Öğrenci öğretim için "hazır<br />
olduğu" zaman (daha önce değil), öğrenim konuları yada etkinliklerinden yarar sağlar.<br />
<strong>Pedagoji</strong> ve androgoji arasındaki üçüncü farklılık; öğretim içeriğinin seçiminde kullanılan<br />
yöntemden kaynaklanır. Geleneksel pedagojide öğretmen hem içeriğe (ne<br />
öğrenileceğine) karar verir, hem de yöntem<br />
seçimi (nasıl ve ne zaman öğretileceği) konusunda sorumluluk üstlenir. <strong>Androgoji</strong>de ise<br />
içerik ve yöntem, öğrencilerin öğrenme gereksinimlerine ve bireysel ilgilerine doğrudan<br />
bağlı olarak öğrenci grubu tarafından belirlenir. Öğrenciler "neyi öğrenmeye
gereksinimleri olduğuna" kendileri karar verirler. <strong>Androgoji</strong>de eğitimci, öğrenmeyi<br />
kolaylaştırıcı bir kişidir. Eğitimci, grupların ilgilerinin belirginleşmesinde ve öğrenme<br />
gereksinimlerinin saptanmasında öğrencilere yardım etmek için kaynak kişi olarak<br />
davranır. Geleneksel yaklaşımda, öğrenciler için programa öğretmen karar verir ve<br />
öğrenciler derece ve sınıflarına göre gruplandırılır. <strong>Androgoji</strong>k yaklaşımda ise, eğitimci<br />
öğrenme gereksinimlerini belirlemek için öğrencilere yardım eder ve öğrenciler ilgilerine<br />
göre kendileri gruplaşırlar.<br />
d. Zamana bakış ve öğrenmeye uyum:<br />
Bilindiği gibi eğitimde yıllardır "şu anda yapmak" yerine, "gelecek için hazırlık" temelinde<br />
düşünülmüştür. Örgün eğitim programlarının gerçekleştirmek istediği kişisel ve<br />
toplumsal amaçlar geleceğe yöneliktir. Yetişkin ise bir eğitim programından varolan<br />
gereksinimlerine ve sorunlarına yanıt vermesini bekler, eğitimde kazandıklarını hemen<br />
uygulamaya aktarmak ister. Bu nedenle, eğitimde androgojik yaklaşımda<br />
öğrenme, "konu merkezli" olmaktan çok "sorun merkezli" dir. <strong>Androgoji</strong>, şu andaki<br />
sorunu bulma ve çözme işlemidir. Eğitimde androgojik yaklaşımının kalbi, "şu anda<br />
neredeyiz" ve "nereye gitmek istiyoruz" u bulmaktır.<br />
Geleneksel yaklaşımda, öğretmenler geçmişle ilgili "bilgi bankası" yada "bilginin<br />
kaynağı" gibi görülürler. Konular halinde gruplanan ve sınıflanan bilgiler "herhangi bir<br />
gün" kullanılmak üzere öğretilir. <strong>Androgoji</strong>k yaklaşımda ise, sorun bulma ve çözme<br />
ekipleri vardır ve öğrenme "bugünün sorunları" üzerinde "bugün çalışarak" sağlanır.<br />
KAYNAKÇA<br />
http://www.geocities.com/ndcbrsc/egitim/notlar/egitim.doc<br />
http://www.antalyahem.com/sunum/yetiskinegitimi.pps<br />
http://ailehekimligi.trakya.edu.tr/anabilim/dersnotu/2002_2003/corlu/eriskinegt.ppt#11,<br />
http://www.ttb.org.tr/STED/sted1101/saglik.pdf<br />
http://www.annecocuk.com/modules/newbb/viewtopic.php?topic_id=9239&forum=1