19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5. SONUÇ ve ÖNERİLER Kadir Uğurtan YILMAZ<br />

Yine zararlılara karşı toleranslı olan genotiplerde de bu dayanım durumunun<br />

mekanizmalarının belirlenmesi, bu noktada zararlıların meydana getirmiş olduğu<br />

deformasyonu azaltan veya ortadan kaldıran maddelerin belirlenmesi, ülkemiz kayısı<br />

yetiştiriciliğinde ileriki yıllara ait önemli sonuçlar ortaya çıkarabilecektir.<br />

Üzerinde çalışılan kayısı çeşitlerinin meyve özellikleri göz önünde<br />

bulundurularak muhafaza çalışmaları başlatılıp, farklı muhafaza teknikleri ile uzun<br />

süreli depolama yöntemleri ekonomik getirisi yüksek olan kayısının daha fazla getiri<br />

sağlamasına neden olabilecektir. Özellikle tescil çalışmaları başlatılan genotiplerin<br />

muhafaza çalışmalarına öncelik verilmesi yerinde olacaktır.<br />

Dünya genelinde yetiştiriciliği yapılan kayısı çeşitleri şans çöğürlerinden<br />

veya ıslah programlarından ortaya çıkmışlardır. Bu çeşitlerin karakterize edilmesi<br />

ıslahçılar ve ekonomik getiri sağlayan ülkeler için çok önemlidir. Bunun yanı sıra<br />

çeşitlerin ismine doğru olarak tanımlanması da meyve yetiştiriciliğinde oldukça<br />

önemlidir. Ancak genetik çeşitliliği karakterize etmek için kullanılan morfolojik,<br />

fizyolojik ve biyokimyasal yöntemler oldukça zaman almakta ve çevresel<br />

faktörlerden bir hayli etkilenmektedir. DNA markör teknikleri ile farklı ekolojilerde<br />

yer alan genetik materyallerin karakterize edilmesi kolaylıkla sağlanmaktadır.<br />

Bu amaçla ülkemizin dünya üretiminde ve genetik kaynakları açısından<br />

oldukça zengin olduğumuz kayısıların kendi aralarındaki genetik ilişkiyi ve genetik<br />

varyasyonun belirlenmesi genetik kaynakların verimli ve etkili kullanımını<br />

sağlayacak önemli bir konudur. Bu bakımdan kayısı gen kaynağı içerisinde yer alan<br />

genotipler arasındaki genetik ilişkinin ve varyasyonun belirlenmesi amacıyla yapılan<br />

bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre ISSR, RAPD ve SSR teknikleri ile uzak ve<br />

yakın akraba olan kayısı genotiplerinin ayırımları yapılabilmiştir.<br />

Bu yöntemler içinde en yüksek polimorfizm oranına %98 ile SSR’da<br />

rastlanırken bunu %88 ile ISSR ve %77 ile RAPD yöntemleri izlemiştir. ISSR<br />

tekniğinden toplam 164 bant elde edilmiş, bunlardan 145 adedi polimorfik, RAPD<br />

tekniğinde toplam 130 adet bant elde edilmiş, bunlardan ise 99 adedi polimorfik,<br />

SSR’da ise toplam 84 adet bant elde edilmiş, bunlardan 83 adedi polimorfik bant<br />

olarak saptanmıştır. Çalışmada 16 adet SSR primeri kullanılırken, ISSR ve RAPD<br />

yöntemlerinde 20’şer adet primer kullanılmıştır.<br />

314

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!