çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...

çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ... çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

asit haliyle “riskten korunma, spekülasyon yapma” sloganından ibarettir. Oluşturulan politikaların bir kısmı da, sayfalarca uzunlukta riskten korunma ile spekülasyon arasındaki farklılıkları genel hatlarıyla ortaya koyan dokümanlar olmaktadır. Ancak, zaman zaman katı politikalar, piyasalarda lehe sonuçlanabilecek gelişmelerden doğan fırsatlardan yararlanmayı engellemektedir. Diğer taraftan, amacı açıkça belirtilmiş olan politikalar bile kötüye kullanmaya müsaittir (Kahraman, 1999: 4). Risk yönetim politikası oluşturmak genel hatları ile belirli bir süreç gerektirir. Politika oluşturmanın ilk adımını, yönetim kurulunun bir politika geliştirmeye izin vermesi veya bu konunun işletmenin amacı ve hedeflerine sağlıklı bir şekilde ulaşması için risk yönetimi ile ilgili bir politikaya ihtiyaç duyulması oluşturur. İkinci adım, şirketteki finansmandan sorumlu kişinin riskten korunmanın esaslarını yazılı olarak belirlemesidir. Bu nedenle ikinci adım bilgi toplamayı gerektirir. Bilgi toplama sırasında, bu esasların hem muhasebe standartlarına uygunluğu, hem de vergi karşısındaki durumu ana hatları ile ortaya konmalıdır. Üçüncü ve önemli aşama, raporlama sürecidir. Risk yönetim politikaları uygun raporlama ve onay süreçlerini tanımlamak zorundadır. Örneğin, belirlenen parasal limit aşımlarını içeren hedge işlemleri için genel müdür onayının gerekmesi veya bazı işlemlerin çift imza ile yapılabilmesi gibi… Dördüncü aşama ise, belirlenen politikanın kontrol yöntemlerini tanımlamayı içerir. Bu nedenle sağlıklı bir şekilde işleyen iç denetim sistemine ihtiyaç vardır. Bütün bu aşamalardan sonra, hazırlanan risk yönetim politikası üst yönetim ve yönetim kuruluna getirilir. Bu sırada şirketin finansal olmayan bölümlerinden hazırlanan politikaya karşı zorlayıcı sorular gündeme gelebilir. Bu durumda yapılacak olan, uygun iletişim kurmak suretiyle yönetim kurulunu ikna etmektir. Diğer bir değişle, uygun iletişim için gerekli her türlü araç kullanılmalıdır. Çünkü bu aşamada, çoğu zaman, risk yönetim politikası daha fazla risk alındığı gerekçesi ile reddedilebilir. Bu nedenle aşağıda belirtilen hususlar kullanılmak suretiyle oluşturulacak politikaya olan tepkiler ortadan kaldırılabilir: 70

• Politikanın içerdiği kavramların açıklanması, • Karşı karşıya kalınan veya taşınan risklerin açıklanması, • Eski uygulamaları kullanarak riskten korunmanın açık seçik ifade edilmesi, • Seçilen enstrümanların tanımlanması ve aralarındaki farklılıkların gösterilmesi, • Riskten korunmanın ve korunmamanın (açık pozisyonda kalma) açıklanması. Finansal risk yönetim politikaları, özellikle döviz kurları, faiz oranı ve ürün fiyatlarındaki değişikliklere karşı korunma sağlamak için çok sık kullanılmaktadır. Risk yönetim politikalarının en sık karşılaştığı eleştiri, piyasada fırsat doğduğunda yaratıcılığı engellemeleri olmaktadır. Çünkü bu tip ortamlarda risk yönetim politikaları gerekli esnekliğe sahip olmayıp, formalitelerle doludur. Bu nedenle, politikaların olmasını gerektiğini destekleyenler dahi, oluşturulan politikaların esnek olmasını savunmaktadırlar. Buradaki esneklik, piyasada oluşan fırsatları değerlendirmeden ziyade riskten korunmayı mükemmelleştirmeye yarayan bir esneklik olmalıdır (Kahraman, 1999: 5). 3.8.3. Risk Yönetim Politikasından Beklentiler Risk yönetim politikası oluşturma aşamasından sonra, yapılması gereken hangi tekniğin risk yönetim amacı için kullanılacağıdır. Aksi takdirde risk yönetimi bir kaosa dönüşebilir. Örneğin, finansal risk yönetiminde çok az konu türev enstrümanların zıt amaçlar için kullanımı kadar dikkat çekmiştir. Spekülasyon aracı olarak kullanıldıklarında türev ürünleri çok büyük zararlara ve bazı durumlarda şirketlerin batmasına neden olabilir. Pensilvanya Üniversitesi’nin Wharton Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre şirketler tarafından kullanılan türev ürünleri ile ilgili olarak ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu araştırmaya göre, araştırmaya katılan şirketlerin 1994’te %31’i, 1995’te ise %41’i finansal türevleri kullanmıştır. 71

• Politikanın içerdiği kavramların açıklanması,<br />

• Karşı karşıya kalınan veya taşınan risklerin açıklanması,<br />

• Eski uygulamaları kullanarak riskten korunmanın açık seçik ifade edilmesi,<br />

• Seçilen enstrümanların tanımlanması ve aralarındaki farklılıkların gösterilmesi,<br />

• Riskten korunmanın ve korunmamanın (açık pozisyonda kalma) açıklanması.<br />

Finansal risk yönetim politikaları, özellikle döviz kurları, faiz oranı ve ürün<br />

fiyatlarındaki değişikliklere karşı korunma sağlamak için çok sık kullanılmaktadır.<br />

Risk yönetim politikalarının en sık karşılaştığı eleştiri, piyasada fırsat doğduğunda<br />

yaratıcılığı engellemeleri olmaktadır. Çünkü bu tip ortamlarda risk yönetim politikaları<br />

gerekli esnekliğe sahip olmayıp, formalitelerle doludur. Bu nedenle, politikaların<br />

olmasını gerektiğini destekleyenler dahi, oluşturulan politikaların esnek olmasını<br />

savunmaktadırlar. Buradaki esneklik, piyasada oluşan fırsatları değerlendirmeden<br />

ziyade riskten korunmayı mükemmelleştirmeye yarayan bir esneklik olmalıdır<br />

(Kahraman, 1999: 5).<br />

3.8.3. Risk Yönetim Politikasından Beklentiler<br />

Risk yönetim politikası oluşturma aşamasından sonra, yapılması gereken hangi tekniğin<br />

risk yönetim amacı için kullanılacağıdır. Aksi takdirde risk yönetimi bir kaosa<br />

dönüşebilir. Örneğin, finansal risk yönetiminde çok az konu türev enstrümanların zıt<br />

amaçlar için kullanımı kadar dikkat çekmiştir. Spekülasyon aracı olarak<br />

kullanıldıklarında türev ürünleri çok büyük zararlara ve bazı durumlarda şirketlerin<br />

batmasına neden olabilir.<br />

Pensilvanya Üniversitesi’nin Wharton Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre<br />

şirketler tarafından kullanılan türev ürünleri ile ilgili olarak ilginç sonuçlar ortaya<br />

çıkmıştır. Bu araştırmaya göre, araştırmaya katılan şirketlerin 1994’te %31’i, 1995’te<br />

ise %41’i finansal türevleri kullanmıştır.<br />

71

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!