çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...

çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ... çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

e) Aynı zamanda ikinci ve üçüncü yapısal blok üzerinde odaklanılması da önemlidir. Zira, bu bölümler risk yönetimi kültürünü ve piyasa disiplinini teşvik etmektedir. Sözkonusu yapısal bölümlerin daha ziyade nitel kriterler üzerinde durmaları dolayısıyla, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrara azımsanamayacak katkıda bulunabileceği düşünülmektedir. f) IMF ve Dünya Bankasının, finansal sektör değerlendirme programlarında Basel II’nin uygulanmaması halinde olumsuz bir değerlendirme yapması beklenmemektedir. Ancak, bir ülke Basel II’ye geçeceğini açıkladıktan sonra, bu hususta yapacağı uygulamalar ve yeni uzlaşmanın yürütülmesi dikkate alınarak daha sonraki finansal sektör değerlendirme programlarında skor verilecektir. Dolayısıyla, hazırlıksız ve erken geçişin maliyeti sadece sektör için değil, tüm ülke ekonomisi için geçerli olacaktır. g) Türk bankacılık sektörü, Basel II’nin sunduğu gelişmiş kredi riski ölçümlerinden mutlaka faydalanmalıdır. Ancak, makroekonomik riskler, likidite riski, iş alanı riski, jeo-politik riskler gibi hususlar Türk bankacılık sektörü açısından hala önemli gözükmektedir. h) Yeni Uzlaşıya geçişin zamanlamasının bankacılık sektörünün taleplerine, kapasitesine ve BDDK’nın hazırlanma sürecine göre şekillenmesi önem arz etmektedir. İçsel yöntemlere erken geçişin ulusal bankaları ve BDDK’yı zorlayabileceği düşünülmektedir. Ancak, özellikle yabancı bankaların ileri düzey yaklaşımlara geçme konusunda istekli olabilecekleri ihtimal dahilindedir. Bu durum karşısında hazırlıklı olunması için sektörün ve BDDK’nın insan kaynaklarına ve bilgi teknolojilerine azami ölçüde yatırımı planlaması ve yapması gerekmektedir. Özellikle, IRB yaklaşımlarının onayının BDDK açısından ciddi çaba gerektiren alan olması beklenmektedir. i) TCMB Risk Merkezi, Kredi Kayıt Bürosu, KOSGEB ve diğer veri tabanlarının Basel II çerçevesinde nasıl değerlendirilebileceği düşünülüp, araştırılmalıdır. j) AB ülkelerinin 2007’den itibaren Basel II’ye geçmeleri beklenmektedir. Türk finans sektörünün Avrupa ile olan yakınlığı düşünüldüğünde, AB ile olan yakınsamanın sağlanabilmesi ve üye ülkelerdeki gelişmeleri daha yakından takip edebilmek için Avrupa Bankacılık Otoriteleri Komitesine (Committe of European Banking Supervisors-CEBS) Türkiye’den de katılımın sağlanmasının orta ve uzun vadede faydalı olacağı düşünülmektedir. 298

Sonuç olarak, son yapılan düzenlemeler ve alınan önlemlerle Türk bankacılık sistemi gerek yasal gerekse işlevsel olarak güçlü bir konuma girmiş, uluslararası standartlara bir adım daha yaklaşmıştır. Uluslararası piyasalarla küreselleşme süreci hızlı bir şekilde devam eden Türk bankacılık sisteminde, artan rekabet ve daralan kar marjları ile birlikte bankaların gelir-gider kompozisyonunda, bankacılık dışındaki işlemlerden sağladığı diğer faaliyet gelirlerini arttırıcı ve faaliyet giderlerini ise azaltıcı yönde değişmesi ve dünya genelinde olduğu gibi hızlı değişen bankacılık teknikleri ve uygulamaları paralelinde iç denetim sistemleri başta olmak üzere risk yönetimi tekniklerinin ve analizinin öneminin daha da artacağı beklenmektedir. 7.3. Çalışmanın Literatüre Katkısı Türkiye’de bankacılık sektöründe son yıllarda yaşanan olaylar sonrasında bankalarda iç denetim ve risk yönetimi olgusunun ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Sektörde faaliyet gösteren bir bankanın mali yapısının bozulması hem diğer bankaları hem de genel ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle banka denetim faaliyetleri daha da sıkılaştırılarak, Avrupa Birliği’ne girme sürecinde uluslararası bir iç denetim ve risk yönetim standardı oluşturulmaya çalışılmıştır. Tarafımızca yapılan literatür çalışmasında bankacılık sektöründe yapılan son düzenlemelerle ilgili olarak hazırlanmış makale ve araştırma yazıları bulmakla birlikte doktora tezi kapsamında hazırlanmış ve bir bankanın iç denetim ve risk yönetim sistemi uygulamalarını da içeren detaylı bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bakımdan, araştırmamız hem teorik bilgiler ve hem de yeni yasal düzenlemeler de görülen değişme ve gelişmelerin ışığı altında bir bankanın iç denetim ve risk yönetim sistemi uygulamaları analitik ve kritik bir yaklaşımla incelenip değerlendirilerek, diğer bankalar için ve konuya ilgi duyanlar için yararlanabilecekleri bir kaynak oluşturulmuştur. 7.4. Çalışmanın İmkan ve Kısıtları Çalışma konu itibariyle geniş boyutlu olup, aslında iç kontrol ve risk yönetimi ayrı ayrı çalışma konularını kapsamaktadır. Ancak, bu iki konu birbirlerinin bütünleyicisi olduğu için aşırı derecede ayrıntıya girmeden tezin kapsamına uygun sınırlar içerisinde bilgi verilmesine çalışılmıştır. Çalışmada banka işletmelerinde iç kontrol ve risk yönetim 299

Sonuç olarak, son yapılan düzenlemeler ve alınan önlemlerle Türk bankacılık sistemi<br />

gerek yasal gerekse işlevsel olarak güçlü bir konuma girmiş, uluslararası standartlara bir<br />

adım daha yaklaşmıştır. Uluslararası piyasalarla küreselleşme süreci hızlı bir şekilde<br />

devam eden Türk bankacılık sisteminde, artan rekabet ve daralan kar marjları ile birlikte<br />

bankaların gelir-gider kompozisyonunda, bankacılık dışındaki işlemlerden sağladığı<br />

diğer faaliyet gelirlerini arttırıcı ve faaliyet giderlerini ise azaltıcı yönde değişmesi ve<br />

dünya genelinde olduğu gibi hızlı değişen bankacılık teknikleri ve uygulamaları<br />

paralelinde iç denetim sistemleri başta olmak üzere risk yönetimi tekniklerinin ve<br />

analizinin öneminin daha da artacağı beklenmektedir.<br />

7.3. Çalışmanın Literatüre Katkısı<br />

Türkiye’de bankacılık sektöründe son yıllarda yaşanan olaylar sonrasında bankalarda iç<br />

denetim ve risk yönetimi olgusunun ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Sektörde<br />

faaliyet gösteren bir bankanın mali yapısının bozulması hem diğer bankaları hem de<br />

genel ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda son yıllarda yapılan yasal<br />

düzenlemelerle banka denetim faaliyetleri daha da sıkılaştırılarak, Avrupa Birliği’ne<br />

girme sürecinde uluslararası bir iç denetim ve risk yönetim standardı oluşturulmaya<br />

çalışılmıştır. Tarafımızca yapılan literatür çalışmasında bankacılık sektöründe yapılan<br />

son düzenlemelerle ilgili olarak hazırlanmış makale ve araştırma yazıları bulmakla<br />

birlikte doktora tezi kapsamında hazırlanmış ve bir bankanın iç denetim ve risk yönetim<br />

sistemi uygulamalarını da içeren detaylı bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bakımdan,<br />

araştırmamız hem teorik bilgiler ve hem de yeni yasal düzenlemeler de görülen değişme<br />

ve gelişmelerin ışığı altında bir bankanın iç denetim ve risk yönetim sistemi<br />

uygulamaları analitik ve kritik bir yaklaşımla incelenip değerlendirilerek, diğer bankalar<br />

için ve konuya ilgi duyanlar için yararlanabilecekleri bir kaynak oluşturulmuştur.<br />

7.4. Çalışmanın İmkan ve Kısıtları<br />

Çalışma konu itibariyle geniş boyutlu olup, aslında iç kontrol ve risk yönetimi ayrı ayrı<br />

çalışma konularını kapsamaktadır. Ancak, bu iki konu birbirlerinin bütünleyicisi olduğu<br />

için aşırı derecede ayrıntıya girmeden tezin kapsamına uygun sınırlar içerisinde bilgi<br />

verilmesine çalışılmıştır. Çalışmada banka <strong>işletme</strong>lerinde iç kontrol ve risk yönetim<br />

299

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!