çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...
çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ... çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...
hem G-10 ülkelerine, hem de diğer ülkelere incelenmesi ve yorumların Komite’ye iletilmesi amacıyla gönderilmiştir. Taslağa ilişkin Komite’ye iletilen yorumlar çerçevesinde yapılan değişikliklerden sonra metnin son hali oluşturulmuştur. Standardın giriş bölümünde uygulamada dikkate edilmesi gereken iki nokta ön plana çıkarılmıştır. İlki, sermaye standardının uluslararası bankaların güvenirliliğini ve istikrarını sağlamak için geliştirilmiş olduğu ve yerel bankaların sermaye yeterlilik standartlarına ilişkin bir bağlayıcılığının bulunmadığıdır. Ayrıca, ülkeler arasındaki uygulama farklılıklarını azaltmayı amaçlayan böyle bir standardın uygulanmasında, adalet ve tutarlılığın önemine değinilmiştir. Komite, standardın, G-10 ülkeleri dışındaki ülkeler tarafından da benimsenmesini, bu alandaki entegrasyonu hızlandıracağı için oldukça önemsemektedir (BIS, 1988: 2). Komitenin standardı hazırladığı dönemde, Avrupa Birliği (AB)’nin bankacılık ile ilgili otoriteleri de, birlik içindeki kredi kuruluşlarına uygulamak üzere benzer bir standart koyma hazırlığı içindeydiler. Komite ile Birlik arasında yapılan ortak değerlendirme toplantılarında, bu iki standardın mümkün olduğunca paralel bir şekilde oluşturulması için çalışmalar yürütülmüştür. Farklı kuruluşlara ilişkin düzenlemeler yapılıyor olsa da, Komite bu konudaki bütünleşmenin sağlanması gerektiğine inanmaktadır. Standart, sermaye yeterliliği konusunda uluslararası bankalar için minimum yüzde 8 oranını getirmektedir. Ulusal otoriteler, kendi bankacılık sistemlerine özgü olan risk yapısını gözeterek, yerel bankalar için daha yüksek oranlar saptama seçeneğine sahiptirler. Standardın 1988 yılında yayınlanmış çerçevesine göre hesaplanmış bir sermaye yeterlilik oranı, bankanın sağlıklı olup olmadığı konusunda dikkate alınacak göstergelerden sadece biri olmalıdır. Gözetim otoritelerinin, bankanın taşıdığı faiz riski, piyasa riski gibi diğer riskleri, bankanın aktiflerinin kalitesi ve kredileri için ayırdığı karşılıklar gibi sermaye dışındaki diğer bileşenleri de incelemesi gerekmektedir. Basel Komitesi, üye ülkelerin bu standart çerçevesinde hesaplayacakları sermaye yeterlilik oranlarının birbirleri ile karşılaştırılabilir olmasını sağlamayı bir hedef olarak önüne koymaktadır. Bu hedefe ulaşılması ise ülkeler arasında diğer alanlara dönük düzenlemelerin yakınlaştırılmasını gerektirmektedir. Örneğin, ülkelerin farklı vergi 150
politikalarına ve muhasebe uygulamalarına sahip olmaları sermaye yeterlilik oranlarının karşılaştırılabilir olmasını zorlaştırmaktadır. Bankalara konsolide bazda uygulanacak olan standart üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, sermayenin bileşenlerini tanımlamakta, ikinci bölüm aktiflere uygulanacak minimum standart oranının nasıl hesaplanacağını anlatmaktadır. 5.3.1. Sermayenin Bileşenleri Standart, sermayeyi ana sermaye ve katkı sermaye olmak üzere iki grupta ele almaktadır. Ana sermaye (birinci kuşak), sermayenin temel bileşenidir ve esas olarak banka hissedarlarının tamamı ödenmiş ortaklık sermayeleri ile tüm vergi yükümlülüklerinden arındırılmış ve kamuya açıklanmış, dağıtılmamış karlardan oluşmaktadır. Ana sermaye bileşenlerinin, bankanın karşı karşıya kalacağı acil durumlarda kayıpları hemen karşılamaya hazır kaynaklar olması gerekmektedir. Komite bu iki bileşeni tüm ülke bankacılık sistemlerinde ortak olan sermaye kalemleri olmaları nedeniyle temel bileşenler olarak belirlemiştir. Standarda göre, bir bankanın sermayesinin yüzde 50’si ana sermaye formunda olmalıdır (BIS, 1988: 4). Katkı sermaye, ana sermaye bileşenleri dışında kalmasına rağmen taşıdığı nitelikler nedeniyle sermaye kapsamına alınabilecek kalemlerden oluşmaktadır. İkinci kuşak sermaye olarak da adlandırılan katkı sermayenin, banka sermayesi içindeki payı en fazla ana sermaye kadar olabilecektir. Aşağıda ele alınacak katkı sermaye bileşenlerinden hangilerinin banka sermayesine dahil edileceği konusunda her ülke muhasebe uygulamaları ve bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde karar verme yetkisine sahiptir. Basel standardına göre katkı sermaye grubuna, ihtiyari rezervler, varlıkların yeniden değerlemesi ile elde edilen fonlar, genel karşılıklar, hem sermaye hem borç niteliği taşıyan ortak araçlar (sermaye benzeri kredi) ile sınırlı da olsa ikincil borçlar dahil edilmiştir. Katkı sermaye içinde yer alan ihtiyari rezervler üye ülkelerin muhasebe rejimlerine göre farklı formlar alabilirler. Kamuya açıklanmamış olsa da, bu rezervler, gözetim otoritesinin onayı ile kar-zarar hesabına doğrudan aktarılan kalemlerdir. Kamuya açıklanmış dağıtılmamış karlarla aynı niteliklere sahip olmakla birlikte pek çok ülkenin 151
- Page 119 and 120: Bankacılık sektörü otomasyonda
- Page 121 and 122: ankalarının sayısında önemli a
- Page 123 and 124: 3.11.6. Ticari Bankaların Kaynakla
- Page 125 and 126: Kamu bankalarının yüksek görev
- Page 127 and 128: 3.11.10. Grup veya Holding Bankacı
- Page 129 and 130: tasarruf sahiplerinin haklarını v
- Page 131 and 132: temsilci, ekonomik ve mali konulard
- Page 133 and 134: Düzenleme Komitesi tarafından uya
- Page 135 and 136: • Bir kayyum tayin edilerek veya
- Page 137 and 138: karşı önlem almakla yükümlüd
- Page 139 and 140: giderilememesi halinde, büro malik
- Page 141 and 142: 4.4. İngiltere’de Bankacılık G
- Page 143 and 144: Kuruluş, bankacılık yapma yetkis
- Page 145 and 146: piyasalar yardımıyla şirketlerin
- Page 147 and 148: • Komisyon Üyesi; FSC başkanı
- Page 149 and 150: Kurulduğu yıl Eyalet Bütçesi‘
- Page 151 and 152: 4.7. Japonya’da Bankacılık Göz
- Page 153 and 154: mevduatların sigorta kapsamına al
- Page 155 and 156: • Maliye Bakanlığı, bu Kurulda
- Page 157 and 158: 4.8. Özet • Kalkınma Politikala
- Page 159 and 160: ankalarının kredi kurumlarını d
- Page 161 and 162: BIS (Bank for International Settlem
- Page 163 and 164: ilginin özel olarak üretilmesi ve
- Page 165 and 166: olmayanlar mevduat sahipleridir. Me
- Page 167 and 168: Bankanın kaynakları, banka sahipl
- Page 169: farklılıkların giderilmesi ve d
- Page 173 and 174: ölümünün elden çıkartılabili
- Page 175 and 176: Yüzde 20 Risk Ağırlığı Uygula
- Page 177 and 178: Tablo 2:Basel Standardının Geçi
- Page 179 and 180: sonundan itibaren SYR’nin hesapla
- Page 181 and 182: kuruluşlarının ve çok uluslu ka
- Page 183 and 184: Bankanın yabancı para cinsinden n
- Page 185 and 186: standartları sağlaması ile mümk
- Page 187 and 188: sonuçlar verdiğini tespit etmelid
- Page 189 and 190: 5.4. Basel II Kriterleri Basel Komi
- Page 191 and 192: Mevcut sistemde (Basel I), özel se
- Page 193 and 194: standarda göre de SYR hesaplamış
- Page 195 and 196: Bu katsayılar, derecelendirme kuru
- Page 197 and 198: teknoloji kullanmayı gerektiren bu
- Page 199 and 200: kişiler, sistemler ile dışsal ol
- Page 201 and 202: Basel Komitesi, bankanın yeterince
- Page 203 and 204: ilgilendirme kapsamında bankaları
- Page 205 and 206: kullandırılacak krediler için, b
- Page 207 and 208: yükümlülüklerinin toplamından
- Page 209 and 210: Tebliğ, bankaların hem konsolide,
- Page 211 and 212: BDDK’nın sermaye yeterliliği ko
- Page 213 and 214: uygun bir kredi kültürünün yerl
- Page 215 and 216: Gerek denetim otoritesi, gerekse de
- Page 217 and 218: ulunmadığını belirlerse, Bankal
- Page 219 and 220: devretmeye veya bankacılık işlem
hem G-10 ülkelerine, hem de diğer ülkelere incelenmesi ve yorumların Komite’ye<br />
iletilmesi amacıyla gönderilmiştir. Taslağa ilişkin Komite’ye iletilen yorumlar<br />
çerçevesinde yapılan değişikliklerden sonra metnin son hali oluşturulmuştur.<br />
Standardın giriş bölümünde uygulamada dikkate edilmesi gereken iki nokta ön plana<br />
çıkarılmıştır. İlki, sermaye standardının uluslararası bankaların güvenirliliğini ve<br />
istikrarını sağlamak için geliştirilmiş olduğu ve yerel bankaların sermaye yeterlilik<br />
standartlarına ilişkin bir bağlayıcılığının bulunmadığıdır. Ayrıca, ülkeler arasındaki<br />
uygulama farklılıklarını azaltmayı amaçlayan böyle bir standardın uygulanmasında,<br />
adalet ve tutarlılığın önemine değinilmiştir. Komite, standardın, G-10 ülkeleri dışındaki<br />
ülkeler tarafından da benimsenmesini, bu alandaki entegrasyonu hızlandıracağı için<br />
oldukça önemsemektedir (BIS, 1988: 2).<br />
Komitenin standardı hazırladığı dönemde, Avrupa Birliği (AB)’nin bankacılık ile ilgili<br />
otoriteleri de, birlik içindeki kredi kuruluşlarına uygulamak üzere benzer bir standart<br />
koyma hazırlığı içindeydiler. Komite ile Birlik arasında yapılan ortak değerlendirme<br />
toplantılarında, bu iki standardın mümkün olduğunca paralel bir şekilde oluşturulması<br />
için çalışmalar yürütülmüştür. Farklı kuruluşlara ilişkin düzenlemeler yapılıyor olsa da,<br />
Komite bu konudaki bütünleşmenin sağlanması gerektiğine inanmaktadır.<br />
Standart, sermaye yeterliliği konusunda uluslararası bankalar için minimum yüzde 8<br />
oranını getirmektedir. Ulusal otoriteler, kendi bankacılık sistemlerine özgü olan risk<br />
yapısını gözeterek, yerel bankalar için daha yüksek oranlar saptama seçeneğine<br />
sahiptirler. Standardın 1988 yılında yayınlanmış çerçevesine göre hesaplanmış bir<br />
sermaye yeterlilik oranı, bankanın sağlıklı olup olmadığı konusunda dikkate alınacak<br />
göstergelerden sadece biri olmalıdır. Gözetim otoritelerinin, bankanın taşıdığı faiz riski,<br />
piyasa riski gibi diğer riskleri, bankanın aktiflerinin kalitesi ve kredileri için ayırdığı<br />
karşılıklar gibi sermaye dışındaki diğer bileşenleri de incelemesi gerekmektedir.<br />
Basel Komitesi, üye ülkelerin bu standart çerçevesinde hesaplayacakları sermaye<br />
yeterlilik oranlarının birbirleri ile karşılaştırılabilir olmasını sağlamayı bir hedef olarak<br />
önüne koymaktadır. Bu hedefe ulaşılması ise ülkeler arasında diğer alanlara dönük<br />
düzenlemelerin yakınlaştırılmasını gerektirmektedir. Örneğin, ülkelerin farklı vergi<br />
150