çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...
çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ... çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı ...
ettikleri yüksek getiriler nedeni ile bankadan mevduatlarını çekmeyeceklerdir. Güvenlik ağlarının varlığı nedeni ile ortaya çıkan ahlaki çöküntü piyasa disiplinini zedelemektedir. Carisona’nın (1992: 7) belirttiği gibi, bankacılık sisteminde istikrarı sağlamak için oluşturulmuş düzenlemeler, örneğin, mevduat güvencesi, son ödeme mercii uygulaması ironik bir şekilde, bankacılık sisteminin istikrarını tehdit eden, sistemdeki toplam riski artıran mekanizmalara dönüşmektedir. Hükümetler, sağlıklı işleyen bir bankacılık sistemi için açık ya da kapalı bir şekilde güvenlik ağları kurmaktadır. Düzeleme otoriteleri ise güvenlik ağlarının neden olduğu ahlaki aşınmayı sınırlandırmak için ya mevcut düzenlemelerin yeni formlarını kullanmakta, örneğin, riske duyarlı mevduat sigortası sistemi gibi, ya da yeni araçlar geliştirmektedirler. Dolayısıyla bankacılık düzenleme ve denetimi, bankaların güvenlik ağlarının varlığı nedeni ile riskli alanlara yönelmelerini engellemek ve düzenli denetimlerle sistemi bütün olarak kontrol altında tutmak için oluşturulmuştur. Bu amaçla yapılan düzenlemeler farlı formlar alabilmektedirler. Temel bankacılık düzenlemelerinde yaygın olarak kullanılanları, bankaların kimi riskli varlıkları edinmelerine ya da kimi riskli alanlara yatırım yapmalarına getirilen sınırlamalar, bankacılık ile diğer finansal aracılık faaliyetlerinin ayrıştırılması, yabancı bankaların şube açmalarına dönük kısıtlamalar, risk odaklı mevduat sigortası uygulamaları, sermaye yeterliliği, kamuoyuna bilgi verme yükümlülükleri ve bankaların denetime tabi tutulmasıdır. 5.2.2. Bir Düzenleme Aracı Olarak Sermaye Yeterliliği Bankacılık düzenlemelerinde kullanılan taşların başında sermaye yeterliliği kısıtlamaları gelmektedir. Bu düzenlemeler, bankanın üstlendiği risklere göre sahip olması gereken asgari sermaye oranının belirlenmesi esasına dayanmaktadır. Bankanın sahip olduğu varlıklar nedeni ile üstlendiği kredi ve piyasa risklerinin realize olması durumunda banka müşterilerinin karşılaşacakları kayıpların tazmin edilmesinde banka sermayesi doğrudan bir güvence sağlamaktadır. Banka sermayesi, bankanın taşıdığı riskler ile ne ölçüde iyi ilişkilendirilirse, bankanın mali yapısı o ölçüde güçlü ve banka müşterileri için sunulan güvence de fazla olacaktır. 146
Bankanın kaynakları, banka sahiplerinin koydukları ortaklık sermayesinden, kanuni, ihtiyari ve fevkalade yedek akçelerden, bankanın ilgili dönemdeki karından, sabit kıymet yeniden değerleme fonlarından, genel kredi karlıklarından, alınan sermaye benzeri kredilerden, menkul değerler değer artış fonlarından ve mevduat yoluyla toplanan fonlardan oluşmaktadır. Bankanın toplam aktiflerinden toplam yükümlülükleri düşüldüğünde bankanın özkaynaklarına ulaşılmaktadır. Sermaye yeterliliği konusundaki düzenlemeler, genellikle ortalık sermayesi, yedek akçeler ve vergi provizyonundan sonraki dönem karı toplamından ilgili dönem ve geçmiş yıllar zararı düşüldükten sonra kalan sermaye toplamını ana sermaye olarak kabul etmektedir. Bu düzenlemeler, genel kredi karşılıkları, sabit kıymetler yeniden değerleme fonları, işletme ve bağlı ortaklıklar sabit kıymet yeniden değerleme fonları ve alınan sermaye benzeri krediler toplamını da katkı sermaye olarak tanımlamaktadırlar. SYR düzenlemeleri, bankaların ne kadar yasal SYR sağlamaları gerektiğini ve yasal sermayeleri içindeki ana ve katkı sermaye paylarının düzeylerini belirlemektedir. SYR içinde ana sermayenin payı arttırıldığında banka sahiplerinin bankanın iflası durumunda maruz kalacağı kayıplar da artmaktadır. Bu durum, banka sahiplerinin yüksek getiri uğruna riskli alanlara yönelme yönünde taşıdıkları eğilimleri sınırlandırılmaktadır (IFAC, 2002: 4; Blum, 1999: 23). Burada banka sermayesi, kredi sözleşmelerinde teminatların uğradığı role benzer bir rolü mevduat sahipleri yararına üstlenmektedir. Teminatlar kredi müşterilerinin riskli projelere yönelme ihtimali karşısında bankanın kayıplarını karşılamak amacıyla alınmaktadır. Mevduat sahipleri için teminat, banka sermayesi olmakta ve bu teminatın varlığı, banka sahiplerinin risk alma yönündeki eğilimlerini azaltmaktadır. Sonuç olarak, sermaye yeterliliği konusundaki düzenlemeler, banka sahiplerinin risk almaktan kaçınan bir tutum almalarını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur (Gowland, 1999: 5). Sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemelerin banka sahiplerinin üstlendikleri riskleri sınırlandırıcı etkileri üzerine yapılan çalışmalar birbirinden oldukça farklı sonuçlar ortaya koymaktadır. Opsiyon fiyatlandırma teorisine dayanan modellerin, sermaye yeterliliği uygulamalarının ahlaki çöküntüyü sınırlandırmadaki rolünü desteklediğini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, ortalama-varyans yaklaşımına dayanan kimi modeller sermaye yeterliliği düzenlemelerinin ahlaki çöküntüyü azaltma konusunda sınırlılıklara sahip olduğunu göstermektedir (Keeley, 1990: 69). Örneğin, Shrieves ve Dahl sermaye yeterliliği düzenlemelerinin bankaların risk yapıları üzerindeki etkilerini 147
- Page 115 and 116: Teftiş kurulundaki müfettişlerin
- Page 117 and 118: • Devlet Kaynaklı Sorunlar, •
- Page 119 and 120: Bankacılık sektörü otomasyonda
- Page 121 and 122: ankalarının sayısında önemli a
- Page 123 and 124: 3.11.6. Ticari Bankaların Kaynakla
- Page 125 and 126: Kamu bankalarının yüksek görev
- Page 127 and 128: 3.11.10. Grup veya Holding Bankacı
- Page 129 and 130: tasarruf sahiplerinin haklarını v
- Page 131 and 132: temsilci, ekonomik ve mali konulard
- Page 133 and 134: Düzenleme Komitesi tarafından uya
- Page 135 and 136: • Bir kayyum tayin edilerek veya
- Page 137 and 138: karşı önlem almakla yükümlüd
- Page 139 and 140: giderilememesi halinde, büro malik
- Page 141 and 142: 4.4. İngiltere’de Bankacılık G
- Page 143 and 144: Kuruluş, bankacılık yapma yetkis
- Page 145 and 146: piyasalar yardımıyla şirketlerin
- Page 147 and 148: • Komisyon Üyesi; FSC başkanı
- Page 149 and 150: Kurulduğu yıl Eyalet Bütçesi‘
- Page 151 and 152: 4.7. Japonya’da Bankacılık Göz
- Page 153 and 154: mevduatların sigorta kapsamına al
- Page 155 and 156: • Maliye Bakanlığı, bu Kurulda
- Page 157 and 158: 4.8. Özet • Kalkınma Politikala
- Page 159 and 160: ankalarının kredi kurumlarını d
- Page 161 and 162: BIS (Bank for International Settlem
- Page 163 and 164: ilginin özel olarak üretilmesi ve
- Page 165: olmayanlar mevduat sahipleridir. Me
- Page 169 and 170: farklılıkların giderilmesi ve d
- Page 171 and 172: politikalarına ve muhasebe uygulam
- Page 173 and 174: ölümünün elden çıkartılabili
- Page 175 and 176: Yüzde 20 Risk Ağırlığı Uygula
- Page 177 and 178: Tablo 2:Basel Standardının Geçi
- Page 179 and 180: sonundan itibaren SYR’nin hesapla
- Page 181 and 182: kuruluşlarının ve çok uluslu ka
- Page 183 and 184: Bankanın yabancı para cinsinden n
- Page 185 and 186: standartları sağlaması ile mümk
- Page 187 and 188: sonuçlar verdiğini tespit etmelid
- Page 189 and 190: 5.4. Basel II Kriterleri Basel Komi
- Page 191 and 192: Mevcut sistemde (Basel I), özel se
- Page 193 and 194: standarda göre de SYR hesaplamış
- Page 195 and 196: Bu katsayılar, derecelendirme kuru
- Page 197 and 198: teknoloji kullanmayı gerektiren bu
- Page 199 and 200: kişiler, sistemler ile dışsal ol
- Page 201 and 202: Basel Komitesi, bankanın yeterince
- Page 203 and 204: ilgilendirme kapsamında bankaları
- Page 205 and 206: kullandırılacak krediler için, b
- Page 207 and 208: yükümlülüklerinin toplamından
- Page 209 and 210: Tebliğ, bankaların hem konsolide,
- Page 211 and 212: BDDK’nın sermaye yeterliliği ko
- Page 213 and 214: uygun bir kredi kültürünün yerl
- Page 215 and 216: Gerek denetim otoritesi, gerekse de
Bankanın kaynakları, banka sahiplerinin koydukları ortaklık sermayesinden, kanuni,<br />
ihtiyari ve fevkalade yedek akçelerden, bankanın ilgili dönemdeki karından, sabit<br />
kıymet yeniden değerleme fonlarından, genel kredi karlıklarından, alınan sermaye<br />
benzeri kredilerden, menkul değerler değer artış fonlarından ve mevduat yoluyla<br />
toplanan fonlardan oluşmaktadır. Bankanın toplam aktiflerinden toplam yükümlülükleri<br />
düşüldüğünde bankanın özkaynaklarına ulaşılmaktadır. Sermaye yeterliliği konusundaki<br />
düzenlemeler, genellikle ortalık sermayesi, yedek akçeler ve vergi provizyonundan<br />
sonraki dönem karı toplamından ilgili dönem ve geçmiş yıllar zararı düşüldükten sonra<br />
kalan sermaye toplamını ana sermaye olarak kabul etmektedir. Bu düzenlemeler, genel<br />
kredi karşılıkları, sabit kıymetler yeniden değerleme fonları, <strong>işletme</strong> ve bağlı ortaklıklar<br />
sabit kıymet yeniden değerleme fonları ve alınan sermaye benzeri krediler toplamını da<br />
katkı sermaye olarak tanımlamaktadırlar. SYR düzenlemeleri, bankaların ne kadar yasal<br />
SYR sağlamaları gerektiğini ve yasal sermayeleri içindeki ana ve katkı sermaye<br />
paylarının düzeylerini belirlemektedir. SYR içinde ana sermayenin payı arttırıldığında<br />
banka sahiplerinin bankanın iflası durumunda maruz kalacağı kayıplar da artmaktadır.<br />
Bu durum, banka sahiplerinin yüksek getiri uğruna riskli alanlara yönelme yönünde<br />
taşıdıkları eğilimleri sınırlandırılmaktadır (IFAC, 2002: 4; Blum, 1999: 23).<br />
Burada banka sermayesi, kredi sözleşmelerinde teminatların uğradığı role benzer bir<br />
rolü mevduat sahipleri yararına üstlenmektedir. Teminatlar kredi müşterilerinin riskli<br />
projelere yönelme ihtimali karşısında bankanın kayıplarını karşılamak amacıyla<br />
alınmaktadır. Mevduat sahipleri için teminat, banka sermayesi olmakta ve bu teminatın<br />
varlığı, banka sahiplerinin risk alma yönündeki eğilimlerini azaltmaktadır. Sonuç<br />
olarak, sermaye yeterliliği konusundaki düzenlemeler, banka sahiplerinin risk almaktan<br />
kaçınan bir tutum almalarını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur (Gowland, 1999: 5).<br />
Sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemelerin banka sahiplerinin üstlendikleri riskleri<br />
sınırlandırıcı etkileri üzerine yapılan çalışmalar birbirinden oldukça farklı sonuçlar<br />
ortaya koymaktadır. Opsiyon fiyatlandırma teorisine dayanan modellerin, sermaye<br />
yeterliliği uygulamalarının ahlaki çöküntüyü sınırlandırmadaki rolünü desteklediğini<br />
ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, ortalama-varyans yaklaşımına dayanan kimi<br />
modeller sermaye yeterliliği düzenlemelerinin ahlaki çöküntüyü azaltma konusunda<br />
sınırlılıklara sahip olduğunu göstermektedir (Keeley, 1990: 69). Örneğin, Shrieves ve<br />
Dahl sermaye yeterliliği düzenlemelerinin bankaların risk yapıları üzerindeki etkilerini<br />
147