Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

adedî: Ø âdeta : Ø-- adetçe: Ø adım adım:⌠41⌡/Ağır ağır, yavaş yavaş. {aşamalı olarak}./ “Adım adım ilerliyordum.” (FE- HBM-O)., “Hareket Ordusu'na ait kuvvetler adım adım kışlaya yaklaşıyordu.” (AA-İGA).”Adım adım, bölüm bölüm baktı yeniden.” (FB-T)., “Kâhya sanki titriyerek -yüzde yüz titrerdi- gerilediği yerden adım adım sedire yanaşır bir iki banknot alıp aralık kapıdan çarçabuk sıvışırdı.” (EÖ-P/S)., “Adım adım bütün şehirleri, kasabaları zaptettik.” (YKK-Y). → yaklaş-* [11], bak- {incelemek} [2], gir- [2], yanaş- [2], yüksel- [2], araştır-, doğrul-, gerçekleş-, gerçekleştir-, gerçekleştiril-, gerile-, git-, gör-, kov-, oku-, oyna- (senaryoyu), planla-, planlan-, tüken-, uygula-, uzaklaş-, uzaklaştır-, yürü- (plan). ║ aklı karış-, (ileri) götür-, zapt et-. → adım adım gezmek, adım adım ilerlemek ⇒ adım adım yaklaşmak, adım adım izlemek. adımbaşı: Ø adına: Ø-- adı üstünde: Ø adıyla sanıyla:⌠8⌡/Bilinen ün ve nitelikleriyle./ “-Bana da adıyla sanıyla Çolak Salih derler.” (TB-KA)., “Bana kalırsa, adıyla sanıyla söylemiştir.” (UM-SP)., “Biriki tanesini de biliyorum adıyla sanıyla, nerden geldiklerini, ne mikrop olduklarını, geçmişlerini iyi biliyorum.” (OS-HT). → de- [5], söyle- [2], bil-. ⇒ adıyla sanıyla demek (söylemek). adilane: Ø affettuoso: Ø afra tafra: Ø agitato: Ø ağır:⌠14⌡/15. Yavaş./ “Arka arkaya dizilmişler ağır yürüyorlardı.” (YK-KSİ)., “Araba kalktı. Ağır gidiyorlardı.” (YA-AA)., “Orada dakikalar ağır ilerliyor.” (İA-GKD)., “Muhtar onları çileden çıkaracak kadar ağır konuşuyordu:-Adı mı?” (TB-KA). → yürü- [3], git- [2], ak-, çal-, davran- {hareket etmek}, geç-, ilerle-, işle- , konuş-, oku-, yap- (iş vb.). → agır ol!. ⇒ ağır yürümek. 60

ağır ağır:⌠363⌡/1.Yavaş yavaş./ “Adamı ittiğim gibi sokağa fırladım. Ağır ağır arsaya yürüdüm.” (EÖ-P/S)., “Ama ‘Merdiven’ yarın da düşmeyecektir dillerden:ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak.” (AO-NSBE)., Altı at ağır ağır ilerliyordu. (AS-YA)., “Ağır ağır gidiyordu.” (RHK-MH)., “Bana ağır ağır yaklaştın.” (OP-YH)., “Boğazın ortasından ağır ağır geçer ve uzaktan geçtiğinden ondan da ancak hafif bir pervane ve köpüklenen su sesleri duyulurdu.” (AŞH-BM)., “Aynı kişiler onu da aynı şekilde seyrettiler... Ağır ağır dönüyordu ipin ucunda.” (NB-DÜF)., “Basamakları ağır ağır indi.” (PC-K)., “Ama kızdı da... Ağır ağır konuştu:Bilmem ki, nasıl olur?” (AA-YÖT)., “Ağır ağır doğruluyorum yerimden.” (EB-BG)., “Büyük kapının arkasında, boğuk bir hırıltı ile anahtar döndü, sürgü çekildi, kanat titredi ve kapı masallardaki mağara kapıları gibi, ağır ağır açıldı.” (PS-SK)., “Ala gözleri süzülüverdi. Ağır ağır ayağa kalktı.” (YK-OD)., “Bir müddet genç kadının yüzüne baktıktan sonra ağır ağır devam etti:Bunun böyle olması korkunç bir şey...” (SA-İÇ). “Sevinçlerle acılar arasında, ağır ağır çıktı ortaya, zamanın içine yayıldı. (NM-TÖ2)., “Yemeğini ağır ağır yeyip bitiriyor Andronikos.” (BK-USBGA). ; /2. Yaklaşık olarak./ “Ø”. 1. ⌠363⌡→ yürü- [57], çık- (-i, -e, -den) [18], ilerle- [17], git- [14], yaklaş- [13], geç- [12], dön- [11], gel- [11], kalk- [10], in- (-i, -e, -den) [9], dolaş- [8], konuş- [8], uzaklaş- [6], yüksel- [6], açıl- (kapı vb.) [5], sallan- [5], doğrul- [4], oku- [4], ak- [3], iç- [3], kay- [3], tara- [3], tırman- (merdiven vb.) [3], ye- [3], aydınlan- [2], belir- [2], çevir- [2], çiğne- (lokma) [2], çöz- [2], gerçekleş- [2], gezin- [2], gir- [2], kapan- [2], kımılda- [2], mırıldan- [2], sol- [2], sön- [2], sür- [2], yudumla- [2], açıl- (lamba fitili), açıl- (motor), açıl- (sis), alış-, anlat-, ayrıl-, bak-, bit- (soy) {tükenmek}, boşal-, büyü-, çek- {taşımak}, çekil-, çök- {yaşlanmak}, çözül- (düğüm), dağıl- (gülümseme), değiş-, dikel- {ayağa kalkmak}, döndür-, düşün-, endişelen-, eri- {yok olmak}, geç- (zaman), geliş-, gerile-, giy-, gömül-, içil-, işle-, kaldır-, kapa- (kapı, perde vb.), kımıldan-, kıpırdan-, kıvrıl-, kurulan-, oluş-, öden-, öl-, salın-, saplan-, sar-, sıvazla-, soğu- (hava), sokul-, soy-, soyun-, sürükle-, sürüklen-, temizle-, topla-, tuşla-, uzat-, yalan-, yanaş-, yatış-, yerleş-, yırt-, yollan- {yola çıkmak}. ║ ayağa kalk- [3], devam et- [3], hareket et- [3], (ağzına) götür- [2], (başını) salla- [2], cevap ver- [2], (kar vb.) yağ- [2], yok ol- [2], (başını) çevir-, (başını) kaldır-, demir al-, (elbise) çıkar-, geri çek-, (geriye) dön-, (güneş) bat-, (havaya) kalk-, saç tara-, (kendini) hazırla-, (kulakları) uğulda-, ortaya çık-, sigara yak-, (soluğunu) topla-, terk et-, tespih çek-, (yerini) al-, (yerine) geç-, yol al-, yola düş-, yoldan çık-. ║ söküp çıkar-, yeyip bitir-. yaklaşmak. 2.⌠-⌡→ Ø ⇒ ağır ağır yürümek, ağır ağır (-i, -e, -den) çıkmak, ağır ağır ilerlemek, ağır ağır ağırca:⌠5⌡/3. Oldukça ağır, {yavaş bir} biçimde./ “Kafası çalışıyor mutlaka, ama biraz ağırca çalışıyor.” (PK-BCR)., “Sonunda durur ağırca...” (VT-BÖKDYO)., “Nevin ağırca yaklaşır, deminki biçimde çöker usulca adamın dizleri dibine...” (VT-BÖKDYO). 61

ağır ağır:⌠363⌡/1.Yavaş yavaş./ “Adamı ittiğim gibi sokağa fırladım. Ağır ağır arsaya yürüdüm.”<br />

(EÖ-P/S)., “Ama ‘Merdiven’ yarın da düşmeyecektir dillerden:ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş<br />

rengi bir yığın yaprak ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak.” (AO-NSBE)., Altı at ağır ağır ilerliyordu. (AS-YA).,<br />

“Ağır ağır gidiyordu.” (RHK-MH)., “Bana ağır ağır yaklaştın.” (OP-YH)., “Boğazın ortasından ağır ağır geçer ve uzaktan<br />

geçtiğinden ondan da ancak hafif bir pervane ve köpüklenen su sesleri duyulurdu.” (AŞH-BM)., “Aynı kişiler onu da aynı<br />

şekilde seyrettiler... Ağır ağır dönüyordu ipin ucunda.” (NB-DÜF)., “Basamakları ağır ağır indi.” (PC-K)., “Ama kızdı da...<br />

Ağır ağır konuştu:Bilmem ki, nasıl olur?” (AA-YÖT)., “Ağır ağır doğruluyorum yerimden.” (EB-BG)., “Büyük kapının<br />

arkasında, boğuk bir hırıltı ile anahtar döndü, sürgü çekildi, kanat titredi ve kapı masallardaki mağara kapıları gibi, ağır<br />

ağır açıldı.” (PS-SK)., “Ala gözleri süzülüverdi. Ağır ağır ayağa kalktı.” (YK-OD)., “Bir müddet genç kadının yüzüne<br />

baktıktan sonra ağır ağır devam etti:Bunun böyle olması korkunç bir şey...” (SA-İÇ). “Sevinçlerle acılar arasında, ağır ağır<br />

çıktı ortaya, zamanın içine yayıldı. (NM-TÖ2)., “Yemeğini ağır ağır yeyip bitiriyor Andronikos.” (BK-USBGA). ; /2.<br />

Yaklaşık olarak./ “Ø”.<br />

1. ⌠363⌡→ yürü- [57], çık- (-i, -e, -den) [18], ilerle- [17], git- [14], yaklaş- [13], geç- [12],<br />

dön- [11], gel- [11], kalk- [10], in- (-i, -e, -den) [9], dolaş- [8], konuş- [8], uzaklaş- [6], yüksel-<br />

[6], açıl- (kapı vb.) [5], sallan- [5], doğrul- [4], oku- [4], ak- [3], iç- [3], kay- [3], tara- [3], tırman-<br />

(merdiven vb.) [3], ye- [3], aydınlan- [2], belir- [2], çevir- [2], çiğne- (lokma) [2], çöz- [2],<br />

gerçekleş- [2], gezin- [2], gir- [2], kapan- [2], kımılda- [2], mırıldan- [2], sol- [2], sön- [2], sür-<br />

[2], yudumla- [2], açıl- (lamba fitili), açıl- (motor), açıl- (sis), alış-, anlat-, ayrıl-, bak-, bit-<br />

(soy) {tükenmek}, boşal-, büyü-, çek- {taşımak}, çekil-, çök- {yaşlanmak}, çözül- (düğüm),<br />

dağıl- (gülümseme), değiş-, dikel- {ayağa kalkmak}, döndür-, düşün-, endişelen-, eri- {yok<br />

olmak}, geç- (zaman), geliş-, gerile-, giy-, gömül-, içil-, işle-, kaldır-, kapa- (kapı, perde vb.),<br />

kımıldan-, kıpırdan-, kıvrıl-, kurulan-, oluş-, öden-, öl-, salın-, saplan-, sar-, sıvazla-, soğu-<br />

(hava), sokul-, soy-, soyun-, sürükle-, sürüklen-, temizle-, topla-, tuşla-, uzat-, yalan-, yanaş-,<br />

yatış-, yerleş-, yırt-, yollan- {yola çıkmak}. ║ ayağa kalk- [3], devam et- [3], hareket et- [3],<br />

(ağzına) götür- [2], (başını) salla- [2], cevap ver- [2], (kar vb.) yağ- [2], yok ol- [2], (başını)<br />

çevir-, (başını) kaldır-, demir al-, (elbise) çıkar-, geri çek-, (geriye) dön-, (güneş) bat-,<br />

(havaya) kalk-, saç tara-, (kendini) hazırla-, (kulakları) uğulda-, ortaya çık-, sigara yak-,<br />

(soluğunu) topla-, terk et-, tespih çek-, (yerini) al-, (yerine) geç-, yol al-, yola düş-, yoldan<br />

çık-. ║ söküp çıkar-, yeyip bitir-.<br />

yaklaşmak.<br />

2.⌠-⌡→ Ø<br />

⇒ ağır ağır yürümek, ağır ağır (-i, -e, -den) çıkmak, ağır ağır ilerlemek, ağır ağır<br />

ağırca:⌠5⌡/3. Oldukça ağır, {yavaş bir} biçimde./ “Kafası çalışıyor mutlaka, ama biraz ağırca<br />

çalışıyor.” (PK-BCR)., “Sonunda durur ağırca...” (VT-BÖKDYO)., “Nevin ağırca yaklaşır, deminki biçimde çöker usulca<br />

adamın dizleri dibine...” (VT-BÖKDYO).<br />

61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!