Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

ŞEKİL 2. Sorgu-sonuç arayüzü. "Bana acele bir araba bulun," dedi. (HT-GF). "Hayır muhterem peder... 'Geri ver' diyeceğinizi biliyorum da, gelmeden önce acele sattım." (AB-BBYŞ). "Mektubunuza derslerin beni son derece sıkıştırdığından acele cevap veremedim. (EB-YU). "Nilüfer ne olur evlenmek için acele karar verme," diye yalvardı ablasına. (AK-AA). (Acele çıkar.) (RB-SN). (Koluyla acele siler) (TÖ-TO1). (Tank traş takımlarını acele toplar, tartışmaktan kaçmak ister) (TÖ-TO1). «Hastayım, acele gel, diye...» (RI-KG). … kapıcı ibrahim'den çilli ferihan'ı sorarsın benim için bir yalan uydur telgraf geldi de acele gitti de nasıl bilirsen öyle yap. (Aİ-BSM) Acele gel! (OK-KT). Acele gel, dedi. (OK-KT). Acele giyindi. (KT-Gİ). Acele giyindim. (EÖ-GSA). Acele giyindim. (EÖ-GSA). Acele götüreceğiz sizi, emir böyle. (HT-EG). Acele İstanbul'a gidecek... (FRA-Ç). Acele istiyor. (OK-C). Acele soyundum. (OA-KB). Acele telgrafhaneye çağırdılar, yüzbaşım!... (KT-YS). Acele urgan getirmişler, önüne urgan germişler, çabalamışlar, traktörü durduramamışlar. (PNB-AGUG). Acele üstünü başını değiştirdi, kravatını aynada düğümlerken, ıslık çalıyordu: evine dönmüş, sevdiği kadına kavuşmuş olmaktan mutlu! (Aİ-OKB). Acele yer değiştirmeye karar verdik. (EÖ-GSA). Aktedron Fikret, dayanamadı ve birkaç yıl kalmak için gittiği Paris'ten pervaneli tayyareyle Yeşilköy'e bir acele döndü. (EA-MR). Almanya'daki sanatoryumlardan acele bilgi alın, ona göre bir karara varalım." (HT-GF). Ama acele karar vermeyin. (HT-GF). "İyi, iyi,.." diye acele yürüdü Salih, "kızım açlıktan ölecek, süt yetiştirelim..." (SK-D). Arsız torunu, damadı hepsi birer ikişer alıp attılar ağızlarına dolmaları acele ve gülüştüler utanmadan. (Sİ- İGÇÖ2). 40

Ayın otuzu acele oldu ya! (F-BS) Bakışları acele öteki köylüleri dolaştı. (NC-SY). Bana, Ç.K., B.K., T.K., Z.K.'yı acele bulun. (GA-TO). Başhekim Şemsettin Bey, doktor, hemşire ve hastabakıcıları acele topladı. (TÖ-ŞÇT). Behiç, Mebrure'nin karşısında hafif eğildi, acele şu sözleri söyledi: Bu hanım kızı tanıyabilmek için ona dikkatli bakmalı, dikkatli bakmak için de... (PS-SK). Belli ki çok acele toplanmışlardı. (SK-D). Ben de evden acele çıktım sabah, ehliyetimi almamışım. (NE-GT). Beni acele durdurdu: Size iyi ki rast geldim... (PS-SK). Bir gün kendisini acele Merkez Komutanlığına istemişlerdi. (FRA-Ç). Bir kalpak tedarik edip acele Soluğu İzmir'de aldım. (HT-KAD). Biraz acele davrandım sanırım. (FA-SUYK). Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Ömer acele giyindi. (SA-İÇ). Biyo-bibliyografya notunu da bana hemen yazıp acele gönder, Ben de çevirtip Amerika'ya yollayayım. (CKM). Bu mektubumu teşekkür için acele yazdım. (CKM). Bugün matbaaya geç kaldığı için biraz acele giyindi, çabuk yürüdü, hattâ dükkânının önünde duran Ali Şekib’in «Biraz uğraşana...» davetine: «Vaktim yok!» cevabım verdi. (HZU-MvS). Büyük Millet Meclisi'ni acele topladık. (UM-KKA). Cebeci'deki hastahane yetmediğinden, Sarıkışla'yı da acele hastahaneye çevirmişler, bir kısım yaralıları oraya yatırmışlardı. (GY-GH) … ŞEKİL 3. Örnek tümceler (abecesel) Çalışmamızda, derlemden seçilmiş, belirteç-fiil ilişkiselliğine sahip tümceleri değerlendirdik ve kullanılan fiillerin bir dökümünü sıklıklarını da belirterek ayrıştırdık. (bk. ŞEKİL 4.). acele:⌠102⌡/Vakit geçirmeden, tez olarak, {çabuk}/ “Acele giyindim.” (EÖ-GSA)., “Acele istiyor.” (OK-C)., “Dediğim gibi, bunu acele yazdım.” (CKM)., “Bana, Ç.K., B.K., T.K., Z.K.'yı acele bulun.” (GA-TO)., “Ne varsa, çok iltifat etti telefonda. Acele gel, dedi.” (OK-KT)., “Ama acele karar vermeyin. (HT-GF). ,“Biraz acele davrandım sanırım.” (FA-SUYK). “Mektubunuza derslerin beni son derece sıkıştırdığından acele cevap veremedim.” (EB- YU)., “‘Nilüfer ne olur evlenmek için acele karar verme,” diye yalvardı ablasına. (AK-AA). “Bir kalpak tedarik edip acele Soluğu İzmir'de aldım.” (HT-KAD). → giyin- [7], iste-, yaz- [5], bul-, dön-, soyun-, yürü- [4], çağır-, çık- (i-, -den), gel- [3], çağr(ıl-), git-, gönder-, sat-, topla- (-i), yaz(ıl-) [2], ara-, ayrıl-, başla-, bekle-, bildir-, çağır(t-), çalış(ıl-), çevir- {dönüştürmek}, davran-, de-, dolaş-, doldur-, durdur-, geç-, getir-, götür-, hazırlan-, kalk- {gitmek}, koş-, özetle(n-), sık- {ateş etmek}, sil-, söyle-, tat-, topla- {bir araya getirmek}, toplan- {toparlanmak}, uç- (uçakla), yak- (lamba), ye-. ║ karar ver-* [3], cevap ver-* [2], ağzına at-, aşk ilan et-, bilgi al-, çay suyu koy-, devam et-, elini uzat-, rapor hazırla-, sağa kay-, toplantı yap-, üst baş değiştir-, yerinden kalk-. ║ bir yere kapılan-, çıkar gider, soluğu …da al-. → acele etmek. ŞEKİL 4. Madde başı, anlamı, tanıkları, fiil dökümü, vb. 41

Ayın otuzu acele oldu ya! (F-BS)<br />

Bakışları acele öteki köylüleri dolaştı. (NC-SY).<br />

Bana, Ç.K., B.K., T.K., Z.K.'yı acele bulun. (GA-TO).<br />

Başhekim Şemsettin Bey, doktor, hemşire ve hastabakıcıları acele topladı. (TÖ-ŞÇT).<br />

Behiç, Mebrure'nin karşısında hafif eğildi, acele şu sözleri söyledi: Bu hanım kızı tanıyabilmek için ona dikkatli<br />

bakmalı, dikkatli bakmak için de... (PS-SK).<br />

Belli ki çok acele toplanmışlardı. (SK-D).<br />

Ben de evden acele çıktım sabah, ehliyetimi almamışım. (NE-GT).<br />

Beni acele durdurdu: Size iyi ki rast geldim... (PS-SK).<br />

Bir gün kendisini acele Merkez Komutanlığına istemişlerdi. (FRA-Ç).<br />

Bir kalpak tedarik edip acele Soluğu İzmir'de aldım. (HT-KAD).<br />

Biraz acele davrandım sanırım. (FA-SUYK).<br />

Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Ömer acele giyindi. (SA-İÇ).<br />

Biyo-bibliyografya notunu da bana hemen yazıp acele gönder, Ben de çevirtip Amerika'ya yollayayım. (CKM).<br />

Bu mektubumu teşekkür için acele yazdım. (CKM).<br />

Bugün matbaaya geç kaldığı için biraz acele giyindi, çabuk yürüdü, hattâ dükkânının önünde duran Ali Şekib’in<br />

«Biraz uğraşana...» davetine: «Vaktim yok!» cevabım verdi. (HZU-MvS).<br />

Büyük Millet Meclisi'ni acele topladık. (UM-KKA).<br />

Cebeci'deki hastahane yetmediğinden, Sarıkışla'yı da acele hastahaneye çevirmişler, bir kısım yaralıları oraya<br />

yatırmışlardı. (GY-GH)<br />

…<br />

ŞEKİL 3. Örnek tümceler (abecesel)<br />

Çalışmamızda, derlemden seçilmiş, belirteç-fiil ilişkiselliğine sahip tümceleri<br />

değerlendirdik ve kullanılan fiillerin bir dökümünü sıklıklarını da belirterek ayrıştırdık. (bk.<br />

ŞEKİL 4.).<br />

acele:⌠102⌡/Vakit geçirmeden, tez olarak, {çabuk}/ “Acele giyindim.” (EÖ-GSA)., “Acele<br />

istiyor.” (OK-C)., “Dediğim gibi, bunu acele yazdım.” (CKM)., “Bana, Ç.K., B.K., T.K., Z.K.'yı acele bulun.” (GA-TO).,<br />

“Ne varsa, çok iltifat etti telefonda. Acele gel, dedi.” (OK-KT)., “Ama acele karar vermeyin. (HT-GF). ,“Biraz acele<br />

davrandım sanırım.” (FA-SUYK). “Mektubunuza derslerin beni son derece sıkıştırdığından acele cevap veremedim.” (EB-<br />

YU)., “‘Nilüfer ne olur evlenmek için acele karar verme,” diye yalvardı ablasına. (AK-AA). “Bir kalpak tedarik edip acele<br />

Soluğu İzmir'de aldım.” (HT-KAD).<br />

→ giyin- [7], iste-, yaz- [5], bul-, dön-, soyun-, yürü- [4], çağır-, çık- (i-, -den), gel- [3],<br />

çağr(ıl-), git-, gönder-, sat-, topla- (-i), yaz(ıl-) [2], ara-, ayrıl-, başla-, bekle-, bildir-, çağır(t-),<br />

çalış(ıl-), çevir- {dönüştürmek}, davran-, de-, dolaş-, doldur-, durdur-, geç-, getir-, götür-,<br />

hazırlan-, kalk- {gitmek}, koş-, özetle(n-), sık- {ateş etmek}, sil-, söyle-, tat-, topla- {bir<br />

araya getirmek}, toplan- {toparlanmak}, uç- (uçakla), yak- (lamba), ye-. ║ karar ver-* [3],<br />

cevap ver-* [2], ağzına at-, aşk ilan et-, bilgi al-, çay suyu koy-, devam et-, elini uzat-, rapor<br />

hazırla-, sağa kay-, toplantı yap-, üst baş değiştir-, yerinden kalk-. ║ bir yere kapılan-, çıkar<br />

gider, soluğu …da al-.<br />

→ acele etmek.<br />

ŞEKİL 4. Madde başı, anlamı, tanıkları, fiil dökümü, vb.<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!