19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÖN SÖZ<br />

‘Kendinden başka bir şey olmayan dili’ ve onun örüntüsünü değerlendirmek, onu<br />

anlamak ve anlamlandırmak, ona ait bilgiyi üretmek, dün olduğu gibi bugün de dil<br />

araştırmacılarının konusudur. Burada temel nokta, diğer tüm bilgi üretimlerinde olduğu gibi,<br />

dil ile ilgili üretilmiş bilginin, onu kullananlara ne kadar fayda sağladığıdır. Daha açık bir<br />

ifadeyle, insanın var oluşu ve bilginin varlığının ne kadar birbirini içselleştirdiği, bilginin<br />

üretimi ve onun tüketiminin bu var oluş sürecinde insanla ne kadar bütünleştiği, tüm<br />

bilimlerde olduğu gibi, dilbilim araştırmalarının da temel dinamiğidir. Bu düzlemde ‘son<br />

durumlu üretilmiş bilgi’ ile bu bilginin tüketimi arasındaki ilişkiselliğin doğru orantısal<br />

boyutu, üretilmiş bilginin işe yararlığının en önemli ölçütüdür.<br />

‘Dil, kullanımdır’ ve ‘dil, kendinden başka bir şey değildir’, dili bu bakış açılarının<br />

izleğinde değerlendirmek gerekir. Kullanım, ‘dilin kendiliğinin gerçekleşmesi’ aşamasıdır. Bu<br />

aşamada, dile ait yapılan değerlendirmelerin doğruluğu tartışma götürmez bir gerçekliğe<br />

sahiptir. Dilin ‘kullanım’ olması ve ‘kendiliği’nin ortaya koyduğu var oluş, onun sahip olduğu<br />

diğer tüm görünümlerinin kaynağını oluşturur.<br />

Biz, çalışmamızı bu bakış açısı temelinde yürüttük. Öncelikle kullanılan dili ele aldık<br />

ve incelediğimiz dil malzemesini bu kaynaktan seçtik. Bu amaçla, Türkiye Türkçesinin yazı<br />

diline ait, 306 edebi metnin sayısallaştırılmasından oluşan 12.321.000 (+-) sözcüklük bir<br />

derlem (corpus), bir veri tabanı sistemi aracılığıyla (MYSQL) sorgulanabilir hale getirildi.<br />

Öncelikle söylemeliyiz ki, oluşturduğumuz bu derlem, amacımıza uygun olarak<br />

biçimlendirilmiş bir derlem olma özelliği taşımaktadır. Derlemimiz, literatürde yer alan<br />

anlamıyla, DDİ çalışmalarında olduğu gibi, birtakım araçlarla (yazılım, vb.) işaretlenmiş ve<br />

ayrıştırılmış bir derlem olmaktan çok, sözdizimsel anlamda tümce olarak nitelendirilen<br />

birimlerin işaretlendiği, listelenebilen bir yapıya sahiptir.<br />

Dil göstergelerinin çizgisel (linear) olma özelliği ve insan dilinin göstergeleri<br />

düzenlerkenki birleştirme ve seçme ilkeleri 1 dilsel üst yapıların kurulabilmesinde, bağlamı<br />

ortaya koyan yapı taşları olarak karşımıza çıkmaktadır. Dilbilgisinde “bir fiilin, bir sıfatın, bir<br />

ilgecin, bir bağlacın ya da kendi türünden bir başka birimin anlamını etkileyen, onu<br />

kesinleştiren ya da kısıtlayarak belirleyen birim” (Vardar,1999,39) olarak tanımlanan<br />

1 bk. KIRAN, Zeynel (1996), Dilbilim Akımları, (İkinci Baskı), Ankara, Onur Yayınları, s.102.<br />

v

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!