19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

→ bul- [5], bitir- [2], doldur- [2], geçindir- (ev, aile) [2], git- [2], seç- {görmek} [2], yap-<br />

[2], yetiş- [2], aç- (kapı), al-, ayarla-, caydır-, çık- (merdiven), de-, duy-, geç-, geçin-, gör-,<br />

götür-, işit-, kalk-, kurtar-, öden-, ulaşıl-, uyu-, uzaklaştır-, ver-, yerleştir-. ║ (film) banyo<br />

ettir-, gözlerinden yaş dök-, (ilkokulu) bitir-, (bir yere) kapağı at-, sabah ol-, sabahı et-, sınıf<br />

geç-, soluk al-, yaşamını sürdür-, yer bul-.<br />

⇒ zar zor bulmak.<br />

zaten: Ø--<br />

zati: Ø--<br />

zecren: Ø<br />

zehir zemberek: Ø<br />

zekice:⌠3⌡/Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimdeb/ “Daha bilgili olmalı, daha çok özveride<br />

bulunmalı ve zekice davranmalıyız.” (AÜ-SG)., “Çok zekice sayılmazdı ama, yine de espriliydi.” (BU-GYÇ)., “Öyle ya,<br />

değirmende ağartmamıştı bu sakalı! Zekice gülümsedi.” (NG-BKR).<br />

→ davran-, gülümse-, sayıl-*.<br />

zerre kadar:⌠21⌡/En küçük biçimde, hiç./ “Küçük Ağa artık zerre kadar çekinmiyordu.” (TB-<br />

KA)., “Dördüncü de, bize karşı duranlara, hele işimizi güçleştirenlere zerre kadar acımayacağız.” (TB-KA)., “Ama Aylin bu<br />

telefonlardan zerre kadar rahatsız olmuyordu.” (AK-AA)., “Hastalığın, hatta ölümün beni zerre kadar ilgilendirmiyor.”<br />

(OB-HYD)., “Ben bu gibi keyfiyetlerde riyakâr ve korkak bir ekseriyetin hükmüne ve tavrına zerre kadar ehemmiyet<br />

vermem.” (BN-DY1).<br />

→ çekin-* [2], acı-*, benze-*, çak-* {anlamak}, düşün-*. ║ ehemmiyet ver-* [3],<br />

ilgilendir-* [3], alâkadar et-*, haset et-*, iltifat göster-*, kıymet ver-*, rahatsız ol-*, şüphe et-<br />

*, terbiye ver-*.<br />

zevzekçe: Ø<br />

zımnen:⌠1⌡/Üstü kapalı olarak dolayısıyla./ “Konuşmadılar ama zımnen anlaştılar: Âyşen<br />

Ged'kpaşa'da kalacak, talâk: dâvasının neticelenmesini bekleyecekti.” (RHK-BS).<br />

→ anlaş-.<br />

zımnında: Ø<br />

zıngadak: Ø<br />

zıngıl zıngıl: Ø<br />

zıngır zıngır:⌠1⌡/Zangır zangır./ “TIR'lar zıngır zıngır titretiyorlar koskoca yolu, tarih öncesi<br />

yaratıklar gibi egzozlarından alev dillerini çıkarıp ortalığı dumana boğuyorlar.” (İS-DÖV).<br />

→ titret-.<br />

491

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!