19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yorumlan- [4], çevir- [3], yorumla-* [3], davran- [2], değerlendiril-* [2], gör- [2], oyna- [2],<br />

yaklaş- [2], açıklan-, algıla-, bağla-, bak-, bildir-, bilin-, de-, diz-, doldur-, duyur-, düşünül-,<br />

gönder-, göster-, işle-, kullanıl-, kurul-, otur-, örgütlendiril-, sor-, sorul-, tanıt-, tanıtıl-, tart-*,<br />

tuşla-, veril-, yansı-, yansıtıl-, yap-, yarat-, yaşa-, yazıl-, yolla-. ║ akılda kal-* [4], telâkki et-<br />

[2], hükmet-, hükmedil-, tahlil et-.<br />

bilmek.<br />

⇒ yanlış anlamak, yanlış anlaşılmak, yanlış söylemek, yanlış hatırlamak, yanlış<br />

yanlışlıkla:⌠25⌡/Yanılarak, bilmeyerek./ “Ateş ediliyor üzerimize. Yanlışlıkla tel çitli hükümet<br />

konağnın bahçesine girdik.” (EÖ-GSA)., “Bir gün bir tütüncü ona bir liranın üstünü vereceği yerde, yanlışlıkla dört lira ve<br />

bir sürü ufaklık verdi.” (SA-İÇ)., “Belli ki yanlışlıkla mutfakta bişey yuttum ben.” (AA-AD)., “Acaba yanlışlıkla mı<br />

geldim?” (AMD-O)., “ADAM Çünkü yanlışlıkla ayağına bastım.” (BA-TO1)., “Başkan, iri bir fıstık attı ağzına, yanlışlıkla<br />

attı, oysaki fıstığı hiç sevmezdi, hemen ağzından çıkardı, yine çok kibar bir şekilde servis tabağının yanma koydu.” (Mİ-<br />

DHB).<br />

→ gel- [3], gir- (-e) [2], ver- [2], yut-* [2], ara-, çık-, de-, doğ-, getir-, giy-, götür-, karış-<br />

, tak-, vur-, yaz-, yazıl-, yayımlan-. ║ ayağına bas- [2], ağzına at-.<br />

yanlış yunluş: Ø<br />

yan yan:⌠5⌡/Yanlamasına./ “Adam da her çağrıdan sonra iki torbasını alıp yan yan azıcık yürüyordu.”<br />

(ÇA-BAG)., “Lâkin dün akşam, ikindiden sonra Küçük Muştafapaşa ile Sultanselim arasındaki dik yokuşun üst başında<br />

rasgeldiğim üç erkek çerge çingenesi, önce beni neye öyle yan yan süzmüşler?” (OCK-Ç)., “Başı gövdesinden daha ağırdı<br />

sanki, yan yan atıyordu adımlarını.” (NC-SY).<br />

→ yürü- [3], süz-. ║ adım at-.<br />

→ yan yan bakmak.<br />

⇒ yan yan yürümek.<br />

yan yana:⌠207⌡/Biri ötekinin sağında veya solunda olarak, birbirinin yanında,<br />

birlikte./ “Bir gün, yan yana oturmuşlardı sedirin üstüne.” (NE-GT)., “Bacaklarım yan yana duruyor.” (NE-GT)., “Bir<br />

masanın üzerine üç tabutu yan yana koyduk.” (EÖ-GSA)., “Avluda yan yana yürüdüler.” (KT-YS)., “Bu üç takım, Mustafa<br />

Kemal'in sofrasında daima yan yana gelmişler, fakat hiçbir zaman birleşmemişlerdir.” (FRA-Ç)., “Ama, bunca yıl yan yana<br />

yaşadık.” (GA-TO).<br />

→ otur- [33], dur- [30], yürü-* [19], koy-* [12], gel- [11], yat-* [11], getir- [10], yaşa-* [6],<br />

dizil- [5], git-* [5], kal- [4], çık- [3], getiril- [3], kon- [3], uzan- [3], diz- [2], düş- [2], düşün- [2],<br />

getir-* [2], göm- [2], in- [2], uyu- [2], yatır- [2], yaz- [2], ara-, bırak-*, bul-, bulun-, büyü-, de-,<br />

demirle-, dolaş-, duy-, düzül-, geç-, götür-, iç-, ilerle-, kavran-, kurul-, oku-, öl-, satıl-, sıralan-<br />

, sokul-, taşı-, tut-, uzaklaş-, uzatıl-, yapıl-, yazıl-, ye-, yüksel-. ║ çift sür-, namaza dur-, poz<br />

ver-, volta at-.<br />

⇒ yan yana oturmak, yan yana durmak, yan yana yürümek.<br />

468

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!