Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi
Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi
Ü ücretsiz:⌠3⌡/2. Parasız olarak./“Kampanyalar yaptık; yarışmalar düzenledik, kitaplarımızı ücretsiz verdik.” (YK-S)., “Bütün sanatkârlar, Pınarbaşı için, kendi keyiflerine ve fantazilerine g'öre yürekten gelen bir şevk ve hamle ile ücretsiz çalışmışlardı.” (YKK-A). → ver- [2], çalış-. ⇒ ücretsiz vermek. üçer beşer:⌠8⌡/Yaklaşık üçü, beşi bir arada olarak./ “Yokuşlardan üçer beşer çıkarlardı.” (OA- SİO)., “Ağaçların altında üçer beşer çömelmişlerdi.” (BK-USBGA)., “Ağaç altlarına, sundurma gölgeliklerine üçer beşer kümelendiler.” (VB-SvB)., “Eğilerek, bükülerek, ekinin sapım parmaklarıyla üçer beşer topluyor, oğlak boynuzuna benzer ufacık orakla çekiyor, dibinin toprağım çırpıyor, üst üste yığarak deste yapıyorlar.” (FB-ID). → çık- [2], çömel-, gel-, kümelen-, sön- {yok olmak}, topla-. ║ sohbete dal-. ümmetçe: Ø üniformalı: Ø üniformasız:⌠1⌡/2. Üniforma giymeksizin./ “Yolculuk hiçbir resmi nitelik taşımadığından yemeğe üniformasız gelinmiştir.” (SB-BŞM). → gelin-. ürkekçe:⌠4⌡/2. Ürkek bir biçimde./ “Kadın ürkekçe beklemektedir. Evet, bir şey daha var.” (GA- TO)., “ZEHRA'nın başı uzanır, ürkekçe bakar.” (GA-TO). → bak-* [2], bekle-, otur-. üstadane: Ø üstatça: Ø üste:⌠1⌡/Fazladan ayrıca./ “Hem keyfini çıkarıyor, hem de üste para alıyordu.” (?). → al-. → üste vermek, üste vurmak. üstelik: Ø-- üst perdeden:-- → üst perdeden konuşmak. 456
üstten:⌠5⌡/Derinleştirmeden, yüzeysel olarak./ “Ø”. ; //Birini hor ya da büyük görerek.// “Osman Efendi üstten aldı: "Bekleyin şurada, daha meclis toplanacak" dedi.” (GY-H2). “İnsan insana, kültür ve gelir düzeyi ne olursa olsun, yandan, üstten bakmamalı.” (FA-SUYK2). /…/⌠-⌡→ Ø //…//⌠5⌡→ al- [3], bak-* [2]. ⇒ (birini) üstten almak, (birine) üstten bakmak. üstüne: Ø-- üstüne üstlük: Ø-- üstünkörü:⌠8⌡/İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma./ “Öteki iki resme üstünkörü bir göz atıyorum.” (AÜ-SG)., “Yabancı polisler karşı larında bjr Ermeni madam görünce edepsizlik edeme mişler, üstünkörü aramışlar.” (KT-YS)., “Garson sıkıntılı sıkıntılı soluğunu boşalttı, sonra tekrar derin bir soluk aldı ve listedekilerden "Mamma Mia" ile "Dolçe Vita"yı üstünkörü açıkladı.” (ÜK-BDG). → açıkla-, ara-, göm-, konuş-, kurulan-, topla-. ║ göz at- [2]. ⇒ üstünkörü göz atmak. üst üste:⌠37⌡/3. Birbiri arkasından./ “Ø”. ; //Birbiri ardına.// “Cemil, elini tabancasının üstüne koyunca üst üste yutkundu: Bakın Rüstem çavuş... bu dakikadan sonra, yüz başı Cemil Bey'in emrindesiniz.” (KT- YS)., “Çaylar üst üste gelmişti.” (FA-GGİ)., “Ve sonra gece başlayacak. Üst üste başlayacak.” (DÖ-BAY)., “Üst üste dansa kaldırdım.” (EB-BG). ; ///Birbirini üstüne gelecek biçimde./// “Çorapsız bacaklarını üst üste atmış, ya da masanın demirine dayamış.” (OA-SİO)., “Bir düzine masa ve iskemleyi üst üste yığdı.” (AB-BBYŞ)., “Bazen üst üste diziliyorlar; yüzüme bakıp hepsi birden sessizce "Möööö" deyip dil çıkarıyorlar.” (BŞ-DKO). ; ////Ara vermeden, arasız, sürekli.//// “Hatta daha evvel, bütün bir gün üst üste sade onu dinlemişti.” (AHT-H)., “Nuran'dan başka hiç kimse ile mesut olamayacağını üst üste söylüyordu.” (AHT-H). 3.⌠-⌡→ Ø //…//⌠25⌡→ yutkun- [8], gel- (haber, durum vb.) [4], başla-, çalın- (kapı), de-, dişle-, doğur-, git-, iç-, kasıl-, öksür-, salla-, yat-*. ║ dansa kaldır-, göz kırpıştır-. ///…///⌠9⌡→ at-, bindir-, çakış-, dizil-, koy-, tepin-, yala-, yığ-, yığıl-. ////…////⌠3⌡→ dinle-, söyle-. ║ haber gönder-. üzengisiz: Ø üzere: Ø-- üzerinde: Ø-- üzerine: Ø-- üzüm üzüm:-- → üzüm üzüm üzmek, üzüm üzüm üzülmek. 457
- Page 439 and 440: → davran [12], bak- [3], karşıl
- Page 441 and 442: → de- [7], bul- [6], başar- [4],
- Page 443 and 444: → dön- (-e, geri) [6], çık- (-
- Page 445 and 446: sürü sürü:⌠4⌡/Pek çok./
- Page 447 and 448: → dur-*, kurtul-, yık-. şaka yo
- Page 449 and 450: şarıl şarıl:⌠7⌡/Su veya ya
- Page 451 and 452: şiddetle:⌠165⌡/Güçlü {sert}
- Page 453 and 454: et-, ayağa kalk-, ayırt et-, baş
- Page 455 and 456: şimdi şimdi:⌠5⌡/Ancak çok ya
- Page 457 and 458: değildir.” (GY-R)., “Evet bu b
- Page 459 and 460: ta: Ø T taammüden:⌠1⌡/1. Bili
- Page 461 and 462: tak tak:⌠12⌡/2. ‘Tak’ sesi
- Page 463 and 464: ⇒ tamamen değişmek, (bir şeyde
- Page 465 and 466: taşımlık: Ø tatlı:⌠38⌡/4.
- Page 467 and 468: tek elden:⌠1⌡/Bir yerin veya bi
- Page 469 and 470: teklifsizce:⌠13⌡/Teklifsiz bir
- Page 471 and 472: 2.⌠16⌡→ çözül- (saç, dü
- Page 473 and 474: tereddütsüz:⌠17⌡/2. Kararlı
- Page 475 and 476: Ruslardan başka kimseyi göremeyin
- Page 477 and 478: → benze- [3], otur- {uymak} [2],
- Page 479 and 480: top top:⌠6⌡/Top biçiminde olar
- Page 481 and 482: U ucun ucun:⌠2⌡/1. Uç uca, ucu
- Page 483 and 484: umursamazca: Ø upuzun:⌠7⌡/2. T
- Page 485 and 486: → de- [5], okşa- [2], ağar- (or
- Page 487 and 488: olmadığını uzaktan uzağa farke
- Page 489: sırtını sıvazla-, söz edil-, t
- Page 493 and 494: vahşice: Ø V vahşiyane:⌠1⌡/V
- Page 495 and 496: veresiye:⌠4⌡/1. Karşılığı
- Page 497 and 498: dağıl-, dalgalan- {etkisini göst
- Page 499 and 500: yalapşap:⌠2⌡/Yalap şalap./
- Page 501 and 502: Cehennem dibinde karar kılmışlar
- Page 503 and 504: yapayalnız:⌠34⌡/2. Yanında ki
- Page 505 and 506: olmayarak./ “Dört yol kavşağı
- Page 507 and 508: oku- [2], sıyrıl- [2], toplan- [2
- Page 509 and 510: → gel- [5], çalış- [2], git- [
- Page 511 and 512: → başla- [31], dön- [12], bakı
- Page 513 and 514: yer yer:⌠52⌡/Birçok yerde./
- Page 515 and 516: yiğitçe:⌠11⌡/2.Yiğit gibi, y
- Page 517 and 518: yol yol:⌠5⌡/Çizgili, çizgiler
- Page 519 and 520: , destekle-, gücen-, gülümse-, i
- Page 521 and 522: zahir: Ø Z zahirde:⌠2⌡/Görün
- Page 523 and 524: zamansız:⌠7⌡/2. Uygun olmayan
- Page 525 and 526: → bul- [5], bitir- [2], doldur- [
- Page 527 and 528: zinhar:⌠13⌡/Sakın, {kesinlikle
- Page 529 and 530: yer bulmuş, ikisi de futboldan bir
- Page 531 and 532: BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ Çalışm
- Page 533 and 534: 200-300 24 300-500 31 500-1000 23 1
- Page 535 and 536: aksine gösterir.” (AD-Y) tümcel
- Page 537 and 538: arka arkaya, 81 arka üstü, 82 ark
- Page 539 and 540: cır cır, 157 cırlak cırlak, 157
üstten:⌠5⌡/Derinleştirmeden, yüzeysel olarak./ “Ø”. ; //Birini hor ya da büyük<br />
görerek.// “Osman Efendi üstten aldı: "Bekleyin şurada, daha meclis toplanacak" dedi.” (GY-H2). “İnsan insana, kültür<br />
ve gelir düzeyi ne olursa olsun, yandan, üstten bakmamalı.” (FA-SUYK2).<br />
/…/⌠-⌡→ Ø<br />
//…//⌠5⌡→ al- [3], bak-* [2].<br />
⇒ (birini) üstten almak, (birine) üstten bakmak.<br />
üstüne: Ø--<br />
üstüne üstlük: Ø--<br />
üstünkörü:⌠8⌡/İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir,<br />
baştan savma./ “Öteki iki resme üstünkörü bir göz atıyorum.” (AÜ-SG)., “Yabancı polisler karşı larında bjr Ermeni<br />
madam görünce edepsizlik edeme mişler, üstünkörü aramışlar.” (KT-YS)., “Garson sıkıntılı sıkıntılı soluğunu boşalttı, sonra<br />
tekrar derin bir soluk aldı ve listedekilerden "Mamma Mia" ile "Dolçe Vita"yı üstünkörü açıkladı.” (ÜK-BDG).<br />
→ açıkla-, ara-, göm-, konuş-, kurulan-, topla-. ║ göz at- [2].<br />
⇒ üstünkörü göz atmak.<br />
üst üste:⌠37⌡/3. Birbiri arkasından./ “Ø”. ; //Birbiri ardına.// “Cemil, elini tabancasının<br />
üstüne koyunca üst üste yutkundu: Bakın Rüstem çavuş... bu dakikadan sonra, yüz başı Cemil Bey'in emrindesiniz.” (KT-<br />
YS)., “Çaylar üst üste gelmişti.” (FA-GGİ)., “Ve sonra gece başlayacak. Üst üste başlayacak.” (DÖ-BAY)., “Üst üste dansa<br />
kaldırdım.” (EB-BG). ; ///Birbirini üstüne gelecek biçimde./// “Çorapsız bacaklarını üst üste atmış, ya da<br />
masanın demirine dayamış.” (OA-SİO)., “Bir düzine masa ve iskemleyi üst üste yığdı.” (AB-BBYŞ)., “Bazen üst üste<br />
diziliyorlar; yüzüme bakıp hepsi birden sessizce "Möööö" deyip dil çıkarıyorlar.” (BŞ-DKO). ; ////Ara vermeden,<br />
arasız, sürekli.//// “Hatta daha evvel, bütün bir gün üst üste sade onu dinlemişti.” (AHT-H)., “Nuran'dan başka hiç<br />
kimse ile mesut olamayacağını üst üste söylüyordu.” (AHT-H).<br />
3.⌠-⌡→ Ø<br />
//…//⌠25⌡→ yutkun- [8], gel- (haber, durum vb.) [4], başla-, çalın- (kapı), de-, dişle-,<br />
doğur-, git-, iç-, kasıl-, öksür-, salla-, yat-*. ║ dansa kaldır-, göz kırpıştır-.<br />
///…///⌠9⌡→ at-, bindir-, çakış-, dizil-, koy-, tepin-, yala-, yığ-, yığıl-.<br />
////…////⌠3⌡→ dinle-, söyle-. ║ haber gönder-.<br />
üzengisiz: Ø<br />
üzere: Ø--<br />
üzerinde: Ø--<br />
üzerine: Ø--<br />
üzüm üzüm:--<br />
→ üzüm üzüm üzmek, üzüm üzüm üzülmek.<br />
457