19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

umursamazca: Ø<br />

upuzun:⌠7⌡/2. Tamamıyla uzanmış bir durumda./ “Fatma kuyunun kenarında yerde upuzun<br />

yatıyordu.” (AHT-H)., “Soluk almaksızın upuzun duruyordu.” (EÖ-P/S)., “Gelir divanın birine upuzun oturur. (GA-TO).;<br />

//Uzun uzun.//“Başından sonuna, upuzun baktı yemlece.” (FB-T)., “Sonra upuzun öptü.” (BU-GYÇ).<br />

2.⌠5⌡→ yat-* [3], dur-, otur-.<br />

//…//⌠2⌡→ bak-, öp-.<br />

⇒ upuzun yatmak.<br />

usangın: Ø<br />

uslu:--<br />

→ uslu durmak (veya oturmak).<br />

ustaca:⌠10⌡/{2. El uzluğu ile, ustalıkla., 3. Becerikli olarak, kurnazlıkla.}/“Uzunca bir<br />

süreden beri ilgilendiği şehir kavramını Şehir Asla Unutmaz (1996) ve Şehir Ey Şehir (1997) adlı kitaplarında irdeleyen<br />

Mustafa Armağan, bu birikimini yeni kitabında tek bir şehri, Bursa'yı anlamak için ustaca kullanıyor.” (BA-YYY)., “Çok<br />

şükür bir kazaya belaya uğratmadan, ustaca sokuverdim işte!” (FB-ID)., “Yaşanılan yer, ustaca aktarılır, gerek köy,<br />

gerekse şehirin konumu. (AB-SD)., “Fotoğrafta gördüğün hasır şapka, keten giysi, gümüş saplı baston o yıllann<br />

yorgunluğunu gizliyor ustaca.” (CÇ-SŞ)., “Ahmet Ada, Taş Plak Gazelleri'ndc, son yıllarda artık suyu çıkmaya başlayan<br />

gazel modasını Rebetiko'cuların yürek dğlayan yaşam öyküleriyle ustaca dengeliyordu.” (ŞY-1996).<br />

→ kullan- [3], dengele- [2], aktarıl-, bak-, durdur-, gizle-, sok-.<br />

⇒ ustaca kullanmak.<br />

ustalıkla:⌠27⌡/1. Ustaca./ “…kendisi hakkında söylenen her şeyden haberdar olup, kendini korumaya<br />

almış, üstelik bütün bunları, bunca zaman saklamayı ustalıkla başarmıştı.” (MM-ÜAKO)., “Yazar kısa öykü sanatını da<br />

ustalıkla beceriyor.” (OA-KB)., “İnci Aral ilk romanında bir kadının bağımsızlık ve mutluluğu umutsuzca arayışını<br />

içtenlikle, ustalıkla anlatıyor.” (İA-ÖEK)., ; /2. Kurnazca./ “…sırasında garsonlardan yardım isteyerek; tekerlekli<br />

iskemlelerini itecek damatları önceden ustalıkla ayarlamışlar.” (TU-G)., “Gözlerini ustalıkla kaçırdılar.. -Reis... reis; söyle<br />

bakayım.” (TB-KA)., “Ama skandal çabucak, ustalıkla örtbas ediliyor. (İA-İKG).<br />

1.⌠19⌡→ başar- [2], kullan- [2], anlat-, becer-, canlandır-, dağıt-, kapat- {engellemek},<br />

oyna-, ser-, sız-, yansı- (esere). ║ gözünü kaçır-, nüfuz et-, temsil edil-, tevil et-, yeryüzüne<br />

indir-, yola çıkar-.<br />

2.⌠8⌡→ apart-, ayarla-, geçiştiril- (sorular), saklan-, maksadını sakla-, örtbas edil-,<br />

söz aç-, sona bırak-,<br />

usul (III):⌠6⌡/1. Alçak sesle./ “Hoş geldin kardaş, dedi. usul konuş.” (YK-İM1). ; /2. Yavaş./“Ama<br />

onu uyandırmamak için usul yürür.” (NM-TÖ2)., “Ağzın yanar usul ye...” (OCK-Ç).<br />

1.⌠2⌡→ konuş- [2].<br />

2.⌠4⌡→ ye- [2], ekle-, yürü-.<br />

449

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!