19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

→ de- [7], bul- [6], başar- [4], anlaşıl- [2], dayan-* [2], evlen- [2], kurtul- [2], ol- [2], öl-<br />

[2], sevin- [2], sor- [2], tüken- [2], yıkıl- [2], yorul- [2], açıkla-, alevlen-, anla-, anlaş-, asıl-, atan-<br />

, batır-, benimsen-, bırak-, bit-, bitir-, bulun-, çek-*, değ-, denil-, dönüş-, dur-, gel-, gerçekleş-<br />

, gör-, kabullen-, kaç-, kavra-, kazan-, kükre- {sinirlenmek}, öğren-, sök-, söyle-, söylen-,<br />

şaşırt-, tanı-, temizle-, topla-, ver-, yaz-, yolla-. ║ dayanama- [3], kabul et- [3], başını eğ- [2],<br />

karar ver- [2], kendini tut-* [2], aç kal-, (açılış) yapıl-, aklı yat-, aklına gel-, anlaşmaya varıl-,<br />

baskın çık-, baş belâsı ol-, başarılı ol-, bir karara var-, bir kenara itil-, değerini ver-, dile gel-,<br />

fark et-, geri ver-, güneş aç-, ısrar et-*, ilan edil-, istifa et-, işin aslını anla-, izin veril-, karar<br />

veril-, kendini topla-, ortada kal-, pişman ol-, rahat et-, razı ol-, sabrı taş-, suyunu çek-, temize<br />

çık-, yenik düş-, ║ bırakıp kaç-, büyüyüp git-, çatlayıp öl-, çekip getir-, …olup çık-.<br />

sorgusuz:⌠3⌡/Sorgu yapılmadan, {bir değerlendirme yapılmadan}./ “Onlar yıllardır<br />

tutuklu içerde Hiç sorgusuz atılmışlar buraya…” (VŞA)., “İnsan, var olabilmek için dünyayı sorgusuz kabul etmemeliydi.”<br />

(İA-GKD)., “Üstelik bir de casus damgası vurulup sorgusuz sorunsuz kurşuna da dizerlerdi adamı.” (RI-KG).<br />

→ içeri atıl-, kabul et-*, kurşuna diz-.<br />

sorgusuz sualsiz:⌠4⌡/Hiç soruşturmadan., sormadan./ “Onu böyle sorgusuz sualsiz, bir tavuk<br />

gibi boğazlatamazdı <strong>Mehmet</strong>.” (NG-BKR)., “Niçin bunca zamandır bütün dertlerine sağır kaldıkları köylülerden bazılarının<br />

köy okulu hakkındaki haklı haksız şikâyetlerini sorgusuz sualsiz destekliyorlar?” (SE-KEÜ)., “…ayrılırken, biliyorum, kan<br />

içinde kalacağız her yanımız kesik kesik kesik ve parçalanmış ve bir lise, yüzümde, bütün öğrencileri tarih ikmal sınavında<br />

sorgusuz sualsiz senin tarafından tutuklanmış.” (Kİ-PÖÖD)., “<strong>Mehmet</strong>, baskında yakalanmış adi bir hırsız gibi böyle<br />

sorgusuz sualsiz öcünü alacak ondan.” (NG-BKR).<br />

→ destekle-, boğazlat-*, tutuklan-. ║ öç al-.<br />

soysuzca: Ø<br />

sözce: Ø<br />

sözde: Ø--<br />

sözleşmeli: Ø<br />

sözleşmesiz: Ø<br />

sözüm ona: Ø--<br />

sözün kısası: Ø--<br />

suçüstü:⌠19⌡/Suç işlerken./ “Sanki ayıp bir şey yaparken suçüstü yakalanmıştım.” (AK-MS)., “Bir gün<br />

kendisi ders odasını bastı, hepsini suçüstü yakaladı.” (FRA-Ç)., “Nedim Ağa herifi suçüstü yakalattı, attırdı içeriye.” (OK-<br />

KT)., “O zaman annesini bıraktılar, şimdi kendisini bir başka iş yüzünden suçüstü tuttular.” (SD-FC).<br />

→ yakalan- [8], yakala- [5], yakalat- [5], tut-.<br />

⇒ suçüstü yaklanmak (yakalamak).<br />

407

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!