19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

…//⌠1⌡→ dur-.<br />

→ sıram sıram dizilmek.<br />

sırasıyla:⌠33⌡/Sırası gelince, sırasına dikkat ederek, sıra izleyerek./ “Düz-tarih'te, her bir<br />

şey, tahtada, sırasıyla ve sırayla, hiç kurgu yapmadan ve kronolojik olarak anlatılacaktır!” (EA-DY)., “Adana'yla İstanbul<br />

arasındaki yüzlerce istasyonu sırasıyla saydı.” (OA-BBAR)., “Vükelâdan sonra vezir ve müşavirler, rütbelerinin kıdem<br />

sırasıyla aynı şeyi yaptılar.” (HT-M)., “Şiir kitabı yayınında sırasıyla ……….. ve Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kitapları<br />

yayımlandı.” (ŞY-2000)., “Sırasıyla, Soma'yı, Kırkağac'ı, Harta'ı, Süleymanlı'yı beşer dakika durarak geçtiler, hiç birinde<br />

Manisa'nın durumunu öğrenemediler.” (KT-YS)., “Yukarıdaki sorunuzun başı başka, sonu başka... Sırasıyla cevap vereyim:<br />

"izlenimci bir eleştirmen' olduğumu Eleştiri Günlükleri"ne bakarak söylemeniz yanlış.” (FA-SUYK).<br />

→ anlat- [2], say- [2], yap- [2], yayımlan- [2], ağlat-, anlatıl-, belirlen-, bil-, çevir-, de-,<br />

geç-, gir-, gönder-, görül-, rastla-, sun-, tartışıl-, toplan-, yanıtla-, yaşa-, yazıl-. ║ cevap ver-,<br />

konuşma yap-, göz at-, takip et-, üzerinde durul-, yer al-. ║ konup kalk-, girip çık-.<br />

sırdaşça: Ø<br />

sırt sırta:⌠7⌡/Arka arkaya, sırtları birbirine değecek biçimde {yan yana}./ “Bu sisli<br />

aydınlıkta Meltem ve Aydın, sırt sırta, ayrı yönlere bakarak durmaktalar.” (AA-TO3)., “Sokollu durur, fakat arkasını<br />

dönmez. Sırt sırta kalırlar.” (YK-S)., “Kişi yine sırt sırta oturmuşlardır, zaman gecenin günü karşılayacağı ilk anlardır.”<br />

(CB-BO3). ; //Sürekli olarak.// “Üç gün sırt sırta rüzgâr esse, Tahir de balığa çıkmasa, …..” (SFA-HBSK).<br />

/…/⌠5⌡→ dur-, gel-, kal-, otur-, yat-.<br />

//…//⌠2⌡→ es- (rüzgâr), git-.<br />

→ sırt sırta vermek.<br />

sırtı sıra: Ø<br />

sırtüstü:⌠105⌡/Sırtı yerde olmak üzere./ “Şimdi vişne bahçesinde sırtüstü uzanmıştır nisan, şiir<br />

ezberletir böceklere.” (ŞY-1996)., “Döşünün ortasına bir tekme vurdum. Sırtüstü düştü mindere.” (AÜ-SG)., “Telefonu<br />

kapatıp, sırtüstü döndü: ….” (Aİ-YK)., “Cevdet Bey kendini şezlonga sırtüstü bıraktı, turunçlara ve yıldızlara baktı:<br />

turunçlar yakın, yıldızlar uzaktı.” (NH-MİM4)., “Yere sırtüstü yatırdılar.” (EÖ-GSA)., “Sürükleniyorum sırtüstü Çalılar,<br />

dikenler içinde.” (MA-BAK)., “Bu yayladır düşer yatarım sırtüstü Yayılır dört yanıma sevginin sıcaklığı…” (VŞA).<br />

→ uzan-* [46], düş- [7], dön- [6], yatır- [4], yuvarlan- [3], yüz- [3], devril- [2], düşün- [2],<br />

yıkıl- [2], çevir-, döndür-, gel-, güneşlen-, kal-, sürüklen-, uyu-, uzat-, yatırıl-. ║ kendini at-<br />

[5], kendini bırak- [5], kendini sulara vur- {dalmak}. ║ düşmeye gör-. ║ yalanıp dur-, yatıp<br />

uyu-*. ║ düşer yatarım.<br />

→ sırtüstü yatmak<br />

⇒ sırtüstü uzanmak, sırtüstü düşmek.<br />

sıvama:⌠1⌡/3. Zemini hemen hiç görülmeyecek kadar kaplanmış, örtülmüş veya<br />

takılmış olarak./ “Nitekim Ankara'ya varmazdan iki konak evvel, Çankırı'da böyle olmuştu, İstanbullu hanımın, bir han<br />

402

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!