19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

(içki vb.) [2], aç- (göz), aç- (kapı), ağlaş-, ak-, aktar- {anlatmak}, anlaş-, ara-, aralan- (kapı),<br />

bekleş-, belirt-, biriktir-, boğul-, boşalt-, buluş-, büyüt-, çal-, çekil-, çöreklen-, dağıt-, dal-,<br />

dalgalan-, damla- {gelmek}, dikil- {ayakta durmak}, dinlen-, dolan-, donat-, dökül-, eski-,<br />

gel- (bahar), gerçekleştiril-, gezin-, gidil-, giyin-, götür-, gülümse-, hazırla-, hıçkır-, inatlaş-,<br />

indiril- (kolları), kabullen-, kaçış-, kana-, kanat-, kapla-, karıştır-, kay-, kon-, koş-, nikâhlan-,<br />

okşa- (saç), onayla-, oyna-, oynat-, öp- (yanak), öpüş-, ört- (kapı), paylaş-, sarıl-<br />

{kucaklaşmak}, selamla-, sıralan-, sırtla-, sızıldan- {söylenmek}, sor-, sök-, söyle-, sür-<br />

(araba), tartış-, taşı-, tepin-, toparla-, uyan-, uyu-, yağdır- (kar), yanaş-, yap-, yazdır-. ║<br />

seyret- [9], omuz kaldır- [3], başını öne eğ- [2], göz gezdir- [2], gözlerini kapa- [2], kaybol- [2],<br />

içini çek- [2], yola koyul- [2], acı çek-, başını omzuna koy-, başını salla-, bir köşeye çekil-,<br />

burnunu sil-, ders çalış-, diz çök-, (dizginleri) kaldır-, dua et-, dudak kıpırdat-, elini uzat-, geri<br />

dön-, gözden yit-, gözlerini çevir-, gözyaşı akıt-, hüküm ver-, içinden konuş-, ileri atıl-, ima<br />

et-, kabul edil-, (kahvaltı) yap-, (kahve) al-, kapıya kapan-, kendini bırak-, kirişi kır-, kontrol<br />

et-, kucak kucağa kal-, kürek çek-, münasebeti kes-, omuz silk-, ortadan kaldır-, ortaya çık-,<br />

oyun bozanlık et-, ölüme terk edil-, perdeyi arala-, pırıl pırıl yap-, sayfa çevir-, sigara sar-,<br />

sipariş al-, terk et-, teslim ol-, veda et-, yana çekil-, yatak değiştir- (nehir), yerine getir-<br />

(denileni), yol al-, yüzünü yere eğ-. ║ çıkıp git- [4], çekip git- [2], geçip git-, [2], açılıp kapan-,<br />

ağlayıp sızla-, akıp git-, ayrılıp git-, çekip al-, durup bekle-, gelip geç-, ölüp git-. ║ aktı gitti,<br />

geç otur.<br />

⇒ sessizce oturmak, sessizce dinlemek, sessizce beklemek, sessizce çıkıp gitmek.<br />

sessiz sedasız:⌠50⌡/2. Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde<br />

{gizli gizli}./ “Kapının çerçevesi içinde sessiz sedasız durur, gülümseyerek konuşmaları dinler.”(AMD-O)., “Sabahları<br />

işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız Bu, böyle gidecek demek değil bu işler…” (CS-SS). “Han odasında böyle, kardeşim, han<br />

odasında sessiz sedasız, bilmem, nasıl yaşamalı?” (AKB-BŞ). “Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Paşa da ordu ile arkalarında<br />

sessiz sedasız yürüyecekti.” (UM-KKA)., “Dergilerde pek görülmeyen Ahmet Güntan bu yıl sessiz sedasız yeni kitabı İkili<br />

Tekrar'ı çıkardı.” (ŞY-2000)., “İşte, 22 Nisan 2000 tarihinde Talim Terbiye Kurulu sessiz sedasız kısa bir karar alıyor;<br />

kimse duymuyor; Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmış da biz bilgisayardan gördük.” (OS-HT).<br />

→ dur- [5], git- [4], yaşa- [3], yürü- [3], dinle- [2], gel- [2],ağla-, boğuş-, büyü-, çalış-,<br />

çekil-, çık-, der-, dolaş-, düşün-, in- (gözyaşı), işle- (tema), söyle-, sürdürül- (kazı), uğraş-,<br />

uyu-, yap-, yargıla-. ║ karar al-, kitap çıkar-, kucağa al-, kumar oyna-, kurşuna dizil-,<br />

mahkum et-, valiz taşı-, vazife gör-, yemek ye-, yer değiştir-, yola çık-. ║ girip çık-, sıyrılıp<br />

git-. ║ kayboldu gitti.<br />

⇒ sessiz sedasız durmak, sessiz sedasız yaşamak.<br />

397

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!