Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

yapılmıştı.” (YKK-A)., “Bodrum'un vurgun yemiş ünlü süngercilerinden Gâvur Ali'yle ortaklaşa çalışıyorlar.” (AK-MY)., “Espriler âdeta ortaklaşa üretiliyor.” (HT-ÖTÖ)., “İstanbul ortaklaşa işgal edilir.” (TÖ-ŞÇT). → kullan- [2], kur- [2], yap- [2], yapıl- [2], bölüş-, çalış-, karşıla-, kirala-, koyul-, oluştur-, öde-, paylaş-, tat-, üretil-. ║ bulaşık yıka-, işgal edil-. ortalama: Ø ortalamasına: Ø ortalıkta: X o saat:⌠10⌡/Hemen, o anda./ “Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm, Yalnız işitme duyusu kalır ortada.” (CS-SS)., “İçlerinden ikisi bayıldı o saat.” (GY-H2)., “K.HASAN Bunlardan birine kötü gözle bakarsan, töreyi bozmak hakkımdır, o saat vururum seni.” (TÖ-TO1)., “O saat, fırlatıverdi kendi delisini ortaya.” (KK-SE)., “Ne denirse onu yaparlar, hele bir yapmasınlar, o saat kapı dışarı edilirler!..” (KK-SE)., “Eşrefgillerden o, köye gelir gelmez Dargın yıldızlarımız barıştı o saat;…” (VŞA). → alçal-, bayıl-, vur- {silahla}. ║ canı yan-, duruver-, fırlatıver-, gözlerini kapa- {ölmek}, kapı dışarı edil-, pabucu dama atıl-, yıldızı barış- o saatte:⌠2⌡/O saat./ “Sulu, kırmızı bir kan akmaya başladı. O saatte aklıma bir şey geldi: Ant içmek...” (GY-H1)., “Güler daha o saatte yorgunluk duyuyor.” (İA-ÖEK). → akla gel-, yorgunluk duy-. o sırada: Ø-- Osmanlıca: Ø otomatik:⌠2⌡/3. Kendiliğinden./ “Sen ne diyon gardaşım, tatilin sonu neye geldi, cumaya, sona ne var, cumartesi, ee otomatik tatil olur... - Otumatik? - He otomatik...” (Mİ-DHB)., “Bütün bu çorbacı ağaların gözü, kethüdayeri ağa olmaktaydı; o unvanı kazanan ağa ‘katar ağaları’ sırasına girmiş olurdu; ocakta, her üst makam boşaldıkça otomatik terfi ederdi; azamet ve gururlan bir kat daha artar, ‘bıyıklarını balta kesmez’ iken ‘Küçük dağlan ben yarattım’ derlerdi.” (REK-Y). → tatil ol-, terfi et-. otomatikman:⌠2⌡/Otomatik olarak./ “Gerçi otomatikman diğeri de doğru oluyo ama...” (AA-AD)., “Otomatikman bi program yüklediler heralde karşıdan.” (AA-AD). → ol-. ║ program yükle-. o yolda:⌠4⌡/Öyle, o gidiş ve düzenle, {belirli bir amaç güderek.}/ “Irak o yolda çalışıyor, Suriye o yolda çalışıyor.” (ZA-MAAİ)., “Ahmed Cemil bu seksen kişiyi iki yüz kişi gibi görürdü, hatta babasına da o yolda tarif ederdi…” (HZU-MvS)., “Fransa'nın o kadar çabuk yıkılacağını tahmin etmemiş, o yolda iddia yürütmüştüm.” (GY-R). → çalış- [2], iddia yürüt-, tarif et-. oylum oylum:⌠3⌡/Oymalı, girintili çıkıntılı bir biçimde, {bu biçimde olarak}./ “Bir ateş düştü, içini oylum oylum yakıyor.” (FB-ID)., “Dumanlar tüterdi oylum oylum.” (YK-İM1). 356

→ tüt- (duman) [2].║ içini yak-. ⇒ oylum oylum duman tütmek oynakça: Ø ozanca:⌠1⌡/2. Ozana yakışır biçimde./ “Cansever’in işi gücü pek de ozanca aktarılmamış günümüze.” (EC-GDA). → aktarıl-*. 357

→ tüt- (duman) [2].║ içini yak-.<br />

⇒ oylum oylum duman tütmek<br />

oynakça: Ø<br />

ozanca:⌠1⌡/2. Ozana yakışır biçimde./ “Cansever’in işi gücü pek de ozanca aktarılmamış<br />

günümüze.” (EC-GDA).<br />

→ aktarıl-*.<br />

357

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!