19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ayrıştırılmış bir derlem olmaktan çok, sözdizimsel anlamda tümce olarak nitelendirilen<br />

birimlerin işaretlendiği, listelenebilen bir yapıya sahiptir.<br />

Bu amaçla, Türkiye Türkçesinin yazı diline ait, 306 edebi metnin<br />

sayısallaştırılmasından oluşan 12.321.000 (+ -) sözcüklük bir derlem, bir veri tabanı sistemi<br />

aracılığıyla (MYSQL) sorgulanabilir hâle getirildi. Bunun yanı sıra, sıklıkları fazla olan ya da<br />

tür olarak dağılımsal özellik gösteren belirteçleri derlemde denetlemenin zorluğu nedeniyle,<br />

306 eserlik ana derlemimizinden seçtiğimiz 44 eserlik bir denet derlem oluşturduk ve<br />

sözkonusu bu belirteçlerin denetimini bu denet derlem üzerinden yaparak evren kümemiz olan<br />

ana derleme oranladık.<br />

Belirteçlerin dilde hem kalıcı hem de geçici sözcükbirimler olarak var olmaları, çeşitli<br />

türetimlerle dizgede belirteç görevi yüklenebilen yapılar olarak karşımıza çıkmaları, bizi<br />

sözlükbirimsel olarak belirlenmiş belirteçleri incelemeye yoluna götürdü. Bu anlamda kalıcı<br />

olarak sözlükselleşmiş belirteçleri incelemeye aldık. Kaldı ki, dilde yeni sözcükleri tespit<br />

etmek ve bunarı sözlükselleştirmek başka bir çalışmanın konusu olabilecek denli karmaşıktır.<br />

Belirteç-fiil ilişkiselliğinde değinilmesi gereken diğer bir nokta dizgesel yakınlıktır.<br />

Ancak tezimizde tümce temelli bir bakış açısının yanı sıra anlam gerektirdiğinde metin içi<br />

ilişkileri de göz önünde bulundurmaya çalışacağız. Bağdaşıklıklar bir kenara bırakılıp tümce<br />

merkezli bir anlayışla sadece tümceler değerlendirilmeye alınmışsa da bazı örneklerde<br />

tümceler arası yakın başdaşıklıklar göz ardı edilmeyip değerlendirmede kullanılacaktır.<br />

Örneğin, “Gece, erken ya da geç eve döndüğümde, eski bir koltuğum var benim, babamdan kalma,<br />

ona da babasından kalmış, o koltuğa gömülür, vadinin karşısına, bu yakaya, bu ışığa bakardım<br />

saatlerce. İki yıla yakın bir süre, aralıksız her gece. Ama hemen söyleyeyim, o Tanrı belâsı tipili<br />

geceler başka tabiî, tipide burası görünmezdi.” (GY-KO) tümcesi aralıksız bak- anlamsal<br />

birliktelik kullanımını ortaya koymak adına değerlendirmeye alınacak yapılardan olacaktır.<br />

Belirteç-fiil ilişkiselleğini tümce temelli ve derlem tabanlı olarak inceleyeceğimiz<br />

çalışmamızda, fiillerin dizimde kip-kipleme, zaman, kılınış-görünüş, durum ekli tamlayıcılar<br />

vb. özellikleriyle yer aldıkları bir gerçektir. Ancak biz, söz konusu bu fiil özelliklerinin<br />

tamamını burada konu edinmeyeceğiz. Bunun nedeni söz konusu ilişkiselliklerin ileri düzey<br />

ilişkisellikler olmasıdır. Böyle bir çalışma için öncelikle yalın durumda fiil-belirteç<br />

ilişkilerinin belirlenmiş olması gerekmektedir.<br />

Öte yandan, halk ağzında kullanılan ve TS’de madde başı olarak belirteç tanımlı<br />

birkaç sözlükbirim dışında (bıldır gibi) derlemimizde bu tip sözlükbirimlerin kullanımına<br />

rastlamayacağımızı düşünüyoruz. Bunun nedeni, derlemimizi Türkçenin edebi yazı dilinden<br />

seçmiş olmamızdır.<br />

5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!