19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

astla-, sez-, sol-, sus-, tamamlan-, tut-, tüket-, unut-, varıl-, yakala-, yaklaş-, yayımlan-, yaz-.<br />

║ karar ver- [8], razı ol- [4], karar veril- [3], karar kıl- [2], murada er- [2], patlak ver- [2], talih<br />

gül- [2], azledil-, başa gel-, başarıya ulaş-, cesaret et-, çıkagel-, ele geç-, ele geçir-, fark et-,<br />

fırtına patla-, gün doğ-, (gün) gel-, haber gel-, hak yerini bul-, hareket et-, hükmünü ver-, hür<br />

ol-, iflas et-, ilan et-, imana gel-, iş bit-, itiraf et-, kan beynine sıçra-, karar ver-, kaybol-,<br />

kendini tanıt-, kendini topla-, maksadına vâsıl ol-, mutabakat hasıl ol-, razı et-, sükûn bul-,<br />

şansı dön-, tahammül et-*, tamir edil-, teslim ol-, ümidi kes-, vadesi yet-, vakit bul-, vazgeç-,<br />

yaz gel-, yok et-, yola koyul-, yüzü gül-. ║ kestirip at-, terk edip git-. ║ kalktım gittim-,<br />

(günü) geldi çattı.<br />

3. ⌠-⌡→ Ø<br />

nihayetinde:⌠6⌡/Sonunda./ “Fakat azabını paylaşıyordu. Nihayetinde Suat'ın da artık kendisini<br />

bırakmıyacağını, onun da realiteleri arasına girdiğini anladı.” (AHT-H).. “Bıktım nihayetinde...” (KT-Gİ)., “Nihayetinde<br />

İmam: Artık sen ne yapacağını bilirsin, dedi.” (KT-Gİ)., “Terakki zamanında bir fırsatını bularak ticarete atılmış, üst üste<br />

birkaç defa iflas etmiş, nihayetinde kimseye muhtaç olmadan yaşayacak kadar bir para ile işin içinden sıyrılmıştı.” (AHT-<br />

H).<br />

→ anla-, bık-, de-, kurtul-. ║ işin içinden sıyrıl-, ortadan kaldır-.<br />

nikâhlı: Ø<br />

nikâhsız:⌠3⌡/2. Nikâhsız olarak./ “Nikahsız yaşanır mı umutsuzlukla?” (YE-HS)., “ZÎLHA - Ben<br />

nikâhsız elime el değdirmem.” (HT-KAD)., “Yoksa, aşk ile, telâşımdan az kaldı nikâhsız güveyi girecektim.” (GY-KO).<br />

→ yaşan-. ║ eline el değir-*, güveyi gir-.<br />

nispet:--<br />

→ nispet etmek, nispet kabul etmek (veya etmemek).<br />

nispeten: Ø--<br />

nispetle: Ø--<br />

nite: Ø--<br />

nitekim: Ø--<br />

niye:?-<br />

nobranca: Ø<br />

noksansız:⌠2⌡/2. Eksiksiz bir biçimde./ “Hafızasının kuvvetiyle bütün dersleri sınıfta dinlemekle,<br />

noksansız öğrenirdi.” (OA-BBAR).,<br />

→ öğren-.<br />

349

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!