19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mağrurca: Ø<br />

mağrurcasına: Ø<br />

mahallece: Ø<br />

mahcubane:⌠3⌡/Mahcupça./ “Biraz mahcubane: -Yahu, Molla, görüşemedik, dedi.” (RNG-YG).<br />

“Benimle göz göze gelince mahcubane başını indirdi.” (RNG-ÇK)., “Göz göze geldikçe zavallı delikanlı, besbelli amele<br />

kıyafetiyle benden su istediğini hatırlıyor, mahcubane gözlerini indiriyordu.” (RNG-ÇK).<br />

→ de-. ║ başını indir-, gözlerini indir-.<br />

mahcupça:⌠1⌡/Mahcup bir biçimde, mahcubane./ “'Bir kızla tanıştım,' dedi mahcupça<br />

gülümseyerek.” (AÜ-SG).<br />

→ de-.<br />

mahfuzen: Ø<br />

mahiye:⌠3⌡/2. Aylık olarak./ “Eşekler olsa, para olsa, erzak olsa Kaptan bu kadar kazanamaz ama,<br />

eşekler, para, erzak olsa da Kaptan olmayıverse, biz mahiye kırk yedi lira yerine altı yüz liradan ziyade kazanırız.” (KT-Gİ).<br />

“Mahiye on iki liradan, yıllığı seksen dört lira tutar.” (KT-Gİ)., “Burada günde seksen kuruş yevmiyeden eline mahiye yirmi<br />

dört lira geçiyor, Üstüne üstelik de eşekler gibi yoruluyordu.” (HT-KSA).<br />

→ kazan-, tut-. ║ ele geç-.<br />

mahkûmane: Ø<br />

mahsuben:⌠1⌡/Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere./<br />

“Nihayet, hanın kiracılarından iki senelik bedeli icara (Kira bedeli) mahsuben bir avans alındı.” (YKK-KK).<br />

→ avans alın-.<br />

mahsus:⌠76⌡/4. Özellikle/ “-Neden mahsus yapayım?” (AHT-H)., “O: Hayır, hemşireceğim, mahsus<br />

size geldim.” (RNG-ÇK)., ‘Mahdumuma mahsus selâm ederim.’ demekle kalıyor. (YKK-Y)., “Sizi tanımadığı halde<br />

gözlerinizden öptü. Mahsus rica etti.” (RNG-ÇK). ; /5. Bilerek, isteyerek, kasten./ “Bana kalırsa Almanlar bunu<br />

mahsus yapıyorlar.” (KHK-YAH)., “Ben, mahsus bıraktım...” (RNGBKD)., “Hatta o ak sakallı hocayı bile, mahsus<br />

getirmişler.” (RNG-ÇK)., “Leyla Hanım bana Emin'i sordu, ben de evini bilmediğimi söyledim, mahsus; "Belki Bülent Bey<br />

bilir," dedim, mahsus, hani gelip önce sizi görsün diye...” (AMD-O)., “Elmas kızım, seni ihmal ettim amma, mahsus<br />

karanlıkta bıraktım.” (RNG-ÇK). ; /6. Şaka olarak, şakadan./ “Ben onları yakmadım, sana mahsus öyle söyledim.”<br />

(RNG-ÇK)., “Tevfik Efendi kendi bildiğinden şaşmadı: - Mahsus söyledin, ama, bak nasıl çıktı, dedi...” (MŞE-MA)., “Bunu<br />

mahsus mu yaptınız? Cin cin gülmüştü.” (RE-G)., “Hepsine mahsus ağladım...” (GY-H2).<br />

4.⌠20⌡→ yap- [4], gel- [3], çek-, getir-, getirt-, pişir-. ║ selam et- [4], boyasız dur-,<br />

hörmet et-, (ışıkları) yaktır-*, rica et-, yalnız bırak-.<br />

5.⌠36⌡→ yap- [7], bırak- [2], getir- [2], söyle- [2], bekle-, çevir-* (dilden dile), çök-*,<br />

de-, gecik-, görün-, konuş-, sor-, tekrarla-, yaz-*. ║ açık bırak- (düğme), anlamamazlıktan<br />

326

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!