19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kısa:⌠29⌡/5. Kısaca, kısaltarak, {sürece uzun olmayarak}./ “…kısa sürdü şiire<br />

tutkunlukları…” (BN-DY1)., Ama bunlar kısa sürer, özlemli dönüşleri önlemezdi hiç. (BN-DY1)., “25 Aralık Abla, kısa<br />

yazıyorum...” (EA-DÖY)., “Geçmiş olsun, diye kısa yanıtladı Yasemin.” (HAG-AS)., “Komiser: kısa anlatın, dedi.” (NE-<br />

GT)., “Daha kısa yaşayabilirim, yeter ki insanca olsun.” (İA-İKG).<br />

→ sür- [17], yaz- [3], ağla-, anlat-, de-, geç-, göster-, konuş-, yanıtla-, yaşa-.<br />

→ kısa kesmek, kısa tutmak.<br />

⇒ kısa sürmek.<br />

kısaca:⌠130⌡/2. Kısa olarak, özetle./ “Bu sorunu burada derinleştirmeden kısaca özetleyebiliriz…”<br />

(AB-SD)., “Bu oluşma duraklarına kısaca değinebilir misiniz?” (FA-SUYK2)., “Ben de, senin mektupta yazdıklarını kısaca<br />

anlattım.” (AN-ŞÇH)., “Neyse, telefonunu beklerken, son günlerde olup bitenleri kısaca özetleyebilirim.” (PK-BCR).,<br />

“Basmyayma kısaca "ayarlı basınyayın" diyorum ben.” (OS-HT)., “Kısaca tanıtayım: Bu, ABD yapımı bir "sanal yaratık"...<br />

iki avuç içinde saklanabilen, sevimli bir yumurcak...” (CD-KB)., “İkinci Yeni'yi de biraz bu açıdan alarak konuşalım: kısaca<br />

söyleyeyim, İkinci Yeni'nin gerçek anlamda bir akım olduğunu sanmıyorum.” (GY-R)., “Şimdi bu gelişmeleri kısaca ele<br />

alalım.” (FA-YST)., “Ata kısaca cevap verdi: Yaşar Bey hafta içinde dönecek.” (RHK-BS). ; //Kısa süre için.// “Kısaca<br />

gülüyor. Adam sızdı.” (PK-BCR)., “Köşedeki horoz boğuk bir sesle kısaca öttü.” (YA-AO)., “Kapının her açılışında kısaca<br />

bakıyordu.” (YA-AO)., “Şüphesiz daha da yerinde idi.Geriye dönüp olup bitenleri kısaca gözden geçirelim.” (FRA-Ç).,<br />

“Arkadaşlarım vaziyetten haber darlar, onun için size kısaca izah edeceğim.” (AA-YÖT).<br />

2.⌠111⌡→ anlat- [29], değin- [13], özetle- [11], söyle-* [8], de- [5], tanıt- [5], açıkla- [4],<br />

yaz- [3], gör- [2], anımsat-, anımsatıl-, belirt-, bildir-, cevapla-, irdele-, nitele-, sırala-, sor-,<br />

söylen-, tanıştırıl-, tartış-, topla-, yanıtla-. ║ cevap ver- [5], ele al- [4], bahset- [2], söz et- [2],<br />

işaret et-, kaydet-, tekrar et-.<br />

et-.<br />

//…//⌠19⌡→ gül- [5], öt- [3], konuş- [2], bak-, bağır-. ║ gözden geçir- [5], göz at-, izah<br />

⇒ kısaca anlatmak, kısaca değinmek, özetlemek.<br />

kısacası: Ø--<br />

kısarak: Ø--<br />

kısa yoldan:⌠6⌡/1. Uzatmadan, süreyi geçirmeden./ “Olayı kısa yoldan çözmüşse, ne âlâ, ama<br />

sanmıyorum.” (PK-BCR)., “Enjektörün iğnesini ara sıra Ersin'in boynuna batıracak gibi bastıran herif, "İstersen sana kısa<br />

yoldan cenneti gösteriveririm," demişti.” (ÜK-BDG)., “Öyküde amaçladığım, kısa yoldan sosyal dengesizlikleri ve<br />

bozuklukları dile getirmekti.” (FA-SUYK). ; /2. Kesin bir biçimde./ “Ø”.<br />

1.⌠6⌡→ çöz-, de-, göster-, yayıl-. ║ dile getir-, hallet-.<br />

2.⌠-⌡→ Ø.<br />

kısıkça:⌠4⌡/2. Biraz kısılmış olarak, {sessizce, hafifçe}./ “Önlerine dikildi. Kısıkça: Başınız<br />

sağ olsun! dedi.” (EÖ-P/S)., “Abaza Hıdır, kısıkça güldü.” (VB-SvB)., “Uçlarda şimdilik küçük, mavimsi damlalar kısıkça<br />

parlıyordu.” (EÖ-P/S).<br />

308

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!