19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

katiyetle:⌠4⌡/Kesinlikle./ “Ve çocuk ona bütün gece bu yıldızlar hakkında abuk sabuk şeyler söylemiş,<br />

bunların dünyadan ve birbirlerinden ne kadar uzak olduğunu sanki ölçüp biçmiş gibi katiyetle anlatmış…..” (SD-FC).,<br />

“Vicdan Burhan'ın samimi düşüncesinin bölgecilikten yana olduğuna katiyetle inanmaz.” (EA-DÖY)., “…. bunda inayeti<br />

rabbaniye ile nasıl muvaffak olduğum katiyetle meydana çıkar.” (NSÖ-AD).<br />

→ anlat-, inan-*. ║ emret-, meydana çık-.<br />

kat kat:⌠17⌡/1. Çok, pek çok./ “Her zamanki gibi niyeti bir çay bardağının üçte ikisi idi, fakat her<br />

zaman olduğu gibi, ölçüyü kat kat geçti.” (TB-KA)., “Bir Roald Dahi, bir Stanley Ellin, bir Robert Bloch, magazin<br />

yazarlarının vardığı sınırı kat kat aşabiliyorlar.” (TU-G)., “Ahşap (yumuşak) sap kullanıcının el ayasını koruduğu gibi,<br />

kuvvet kolunu uzattığı için vuruş gücünü kat kat artırıyordu.” (BG-KA). ; /2. Üst üste./ “Çevrede Laz mimarisinin<br />

betebe şaheserleri kat kat yükseliyor.” (OB-EA)., “Tahta kap ve bloklarla kat kat yapılar kurar; kesme ve yapıştırma<br />

işlerinden hoşlanır.” (LN-BD)., “Odanın içini kat kat üstüne döşemiş, artanları, duvara çakmıştı.” (MM-KG).<br />

1.⌠6⌡→ geç- [2], aş-, büyü-, mavileş-. ║ ileri git-.<br />

2.⌠11⌡→ yüksel- [2], döşe-, giy-, kesil- (saç), kurul- (çarşı), sallan-, serpiştiril-,<br />

sıralan-. ║ sırtına geçir-, yapı kur-.<br />

katmerli katmerli:⌠1⌡/Üst üste ve ara vermeden, aşırı bir biçimde./ “Ağır ağır, katmerli<br />

katmerli, kaymak kaymak gelir.” (SFA-HBSK).<br />

→ gel-.<br />

→ katmerli katmerli gülmek.<br />

kavgasız:⌠1⌡/2. Çatışma, kavga olmadan./ “Böylesine sürekli ve sıkıntılı birliktelikler, kavgasız<br />

olmaz da!...” (GD-AK)., “Tasasız, kavgasız yaşayıp gitsek dünyada, Benim sıkıntılarım da tükense Konu komşunun da,<br />

insansak insanlığımızı bilelim Ne muhtar bizimle dalaşsa Köyün köpekleri misali.”(RB-SN).<br />

→ yaşayıp git-.<br />

kavi:⌠2⌡/2. Sıkıca, {güçlü bir biçimde}./ “Bu sözleri söyliyeceklerin ardında durmalıyız ki,<br />

yüreklerine bir korku gelmesin, kavi dursunlar.” (YK-OD)., “Kavi konuş, durmadan konuş.” (MA-BAK).<br />

→ dur-, konuş-.<br />

kavlince: Ø--<br />

kaygısızca: Ø<br />

kayıtsızca:⌠23⌡/2. İlgisiz, aldırmaz bir biçimde./ “Evet, öyle, diyor kayıtsızca arkasına<br />

yaslanırken.” (İA-ÖEK)., “İbrahim ara yerden kayıtsızca sordu: Mehdi Resul'ün harbi, Kılıçla mı olacak Hamdi?” (KT-Gİ).,<br />

“O güne kadar hiç görmediğim boş pencereler çıktı karşıma, kayıtsızca geçtim önlerinden.” (EB-BG)., “Bu yaptığının<br />

herhangi bir inanışa sığmadığını, niye böyle yaptığını sorduklarında, kayıtsızca şunları söylerdi: "Zamanın dileklerine ateşi<br />

yeniden bulduruyorum.” (MM-ÜAKO)., “Fundaların ortasında, tozlu, topraklı bir yer bulmuş, galiba birçok tepinmiş,<br />

yatmış, oymamış, şimdi, memnun bir eda ile yan gelip oturuyor, batan güneşi kayıtsızca seyrediyordu.” (RHK-MH).<br />

→ de- [6], sor- [4], geç- (önünden, yanından vb.) [3], bak- [2], söyle- [2], dinle-, izle-,<br />

selamlaş-. ║ seyret- [2], cevap ver-, devam et-, göz at-.<br />

297

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!