19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ivedilikle:⌠8⌡/Çabucak, {öncelikle}./ “Ne var ki, özgürlük de yatıştıramaz onu, sanki bir uçurumun<br />

kenarındadır ve düşmek için o doğal baş dönmesini ivedilikle beklemektedir.” (EC-GDA)., “Olay, Meclis'te (10-11 Mart<br />

1972 günü 58'inci birleşimde.) ve Senato'da (16-17 Mart 1972 günlü 72'inci birleşimde.) bir hafta arayla yeniden ve<br />

ivedilikle görüşülür.” (EÖ-GSA). “Arkadaşlar, otobüs, bilet işlerini ivedilikle yoluna koymuşlardı.” (NM-TÖ2).<br />

→ bekle-, görüşül-, konuş-. ║ arkasına dolan- (bir yerin), el salla-, (karanlık) in-, işleri<br />

yoluna koy-, yer ayırt-.<br />

iyi**:⌠1716⌡/9. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde./ “Ama toprağı<br />

iyi biliriz.” (F-PY)., “"Yolunuz açık olsun; kızıma iyi bak."” (Sİ-DSG)., “Bak Mevlit ağa sana bi şey deyecem, iyi dinle<br />

amma, biz iyi yerden haber aldık.” (TB-KA)., “-Beni iyi anla!” (AHT-H)., “"Evet, iyi tanırım."”(AB-BYS)., “Bunu iyi<br />

düşünün.” (TB-KA)., “Başkan'ın Osman'a ne dediğini iyi işitmedi.” (NC-SY)., “İşlevinizi iyi yapıyorsunuz, derdi.” (HT-<br />

ÖTÖ..)., “Dün gece iyi eğlendiniz anlaşılan” (EB-BG)., “Yok iyi davrandı savcı.” (ÇA-BAG)., “Yaşlı çoban onu iyi<br />

karşıladı.” (YK-KSİ)., “Gözleri mi iyi seçmiyordu, bilmem.” (F-PY)., “Nihayet konuştu: "- Şimdi kulağınızı iyi açın. “(TB-<br />

KA), “Öteki arkamızdan yetişti. - Arkadaş, iyi düşün taşın, diye bağırıyordu.” (Mİ-DHB)., “Paşanın ağzı iyi laf yapar.”<br />

(SB-BŞM)., “Öuna karşılık iyi ney üfler, keman çalar.” (SB-BŞM).<br />

→ bil-* [70], bak-* [17], dinle- [15], anla- [10], düşün- [10], tanı- [9], yap-* [9], karşıla-<br />

[7], hatırla-* [5], gör-* [4], kullan- [4], davran- [3], dayan- [3], oku- [3], seç- [3], anımsa-* [2],<br />

anlat- [2], çalış- [2], çık- [2], de- [2], döğüş- [2], geç- (gece vb.) [2], görüş- [2], iç- [2], işit-* [2],<br />

koru- [2], oyna- [2], öğren- [2], al-, alış-, anlaş-, at-, ayarla-*, ayıklan-, bağır-, başar-, becer-,<br />

betimle-, bilin-, bul-, bunal-, dur-, düzenle-, eğlen-, geçin-, giy-*, giyin-, hazırlan-, herifle-,<br />

işle-, işlen-, kapa-, kapat-, karşılan-*, kızar-, konuş-, kullanıl-, sakla-, sür-, tanın-, uydur-,<br />

yakıştır-, yapış-*, yaz-, ye-, yetiş-, yetiştir-, yoklan-, yönet-. ║ kendine bak- [3], kulağını aç-<br />

[3], akıl et- [2], ağzı laf yap-, aklına gel-, arkadaş ol-, gönlünü aç-, keman çal-, kendini tanı-,<br />

muamele et-, muamele yap-, muhafaza et-, ney üfle-, nişan al-, para ver-, penaltı at-, resim<br />

ver-, vakit geçir-. ║ düşün taşın.<br />

→ iyi etmek, iyi gelmek, iyi gitmek, iyi olmak, (biri için) iyi söylemek.<br />

⇒ iyi bilmek, iyi bakmak ,iyi dinle, iyi düşünmek, iyi anlamak.<br />

iyice**:⌠1853⌡/2. Çok, gereği gibi, neredeyse, tamamen./ “"Bir iyice anladım," dedi<br />

Hüsmen.” (YK-KSİ)., “Acaba, dedim, Varşova'dan bu gece Belgrad'a bir tren kalkmayacağını iyice biliyor musunuz ?”<br />

(KHK-YAH)., “Ali emmi iyice hatırlamıştı, -Bildim, dedi.” (TB-KA)., “Bunu Arif Bey iyice öğrenmişti.” (AN-AZDE)., “Ağa<br />

iyice kızdı, kızar, ağadır.” (FO-KSA)., “Adam ezik bir sesle: "- Küçük Ağa doğru der, iyice düşünmeliyiz.” (TB-KA)., “Bizim<br />

memlekette insanın adını deliye çıkarmasının yararına iyice inandım.” (AN-AZDE)., “Beride Hoca, Küçük Ağa, adını iyice<br />

benimseyememişti. (TB-KA)., “Aldı 'Abdurrahman Şeref: Abdülhamit'in yüz ve yapısında Osmanlı: Hanedanına özgü<br />

alametler iyice belli olurdu.” (SB-BŞM)., “Çakırsaraylı'dan ayrılmayı kafasına iyice koymuştu.” (TB-KA)., “Bir bayırı<br />

tırmanıp göz alabildiğine uzanan kırlar görünce; tek bir kişi, tek bir ışık, tek bir uçak seçemeyince, kafama iyice yerleşti<br />

kuşku.” (SD-K).<br />

→ anla-* [16], bil-* [14], gör- [7], hatırla-* [7], sokul- [7], inan- [4], karar- (ortalık) [4],<br />

öğren- [4], yerleş- [4], aç- [3], açıl- [3], bas- [3], kız- [3], yaklaş- [3], acık- [2], ağar- [2], anlat-*<br />

286

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!