19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

istinaden: Ø--<br />

istisnasız:⌠5⌡/İstisnası olmadan, ayrıksız, ayrıcasız, bilhassa./ “Dergiye girecek bütün<br />

yazıları istisnasız gözden geçirir, okur, düzeltir, bazı yerlerini yeniden yazardı.” (HC-KKKY)., “İktidar çevrelerine nüfuz<br />

edemeyen bu cereyan, istisnasız bütün muhalefet tarafından benimsenmiştir.” (TT-İMSHB).<br />

→ benimsen-, düzelt-, oku-. ║ gözden geçir-, yer al-.<br />

işgüzarca: Ø<br />

iştahlı:⌠1⌡/3. İsteyerek./ “Haydar Usta iştahlı, çabuk çabuk yemeğini yedi.” (YK-BE).<br />

→ ye-.<br />

itçe: Ø<br />

ite kaka:⌠17⌡/1. Kaba ve hayrat bir biçimde iterek, zorla./ “Esma, onu ite kaka ahıra<br />

götürüyor, önüne yemini koyuyor, ama hayvan yemiyordu.” (CD-Oİ)., “Birinci kata çıktılar, ikinci kata ite kaka çıkardılar.”<br />

(RI-KG)., “Önünde duran bir fincan kahveyi, bulaşık suyu döker gibi, pencereden sokağa serpti, sonra hademeyi ite kaka<br />

kapıdan dışarı çıkardı.” (RNG-ÇK). ; /2. Güçlüklerle./ “Böyle bir yaşamın tutanaklarından habersiz, bu<br />

tutanaklardaki lanet dolu haykırışları duymaksızın, sessizliği alavere ederek başlarım uzatıyorlar, kulak kabartıyorlar,<br />

birbirlerini ite kaka kendilerini arıyorlardı bu tutanaklarda.” (HA-SİE)., “İyi ki, sınıf birincimiz Halet, ite kaka, nerdeyse<br />

döverek çalıştırdı beni.” (MU-BDA).<br />

sıraya gir-.<br />

1.⌠12⌡→ götür- [3], çıkar- [2], ayır-, bindir-, getir-*, gülüş-, ulaş-. ║ dışarı çıkar- [2],<br />

2.⌠5⌡→ ara-, çalıştır-, git-, sok-, yaptır-.<br />

itibaren: Ø--<br />

itibarıyla: Ø--<br />

itirazsız:⌠8⌡/İtiraz etmeden, karşı çıkmadan, olduğu gibi./ “Piyesin değişecek tarafı hakkında<br />

muharririn sayıp döktüğü mütaleaları bir talebenin hocasını dinleyişi gibi şahsiyetsiz, itirazsız dinliyor; arada bir iyice<br />

anlayamadığı noktalara dair ancak kısa birkaç sual sormakla kalıyor, sonra, gene baştan ayağa sessiz bir dikkat<br />

kesiliyordu.” (YKK-A)., “Bize, itirazsız inanacak ve düşünmeden harekete geçecek insanlar lazım!” (SA-İÇ)., “Devleti temsil<br />

eden haşin yüzlü polis, itirazsız tanıdıkları olan kişilerin işlemlerini yaptı ve KLM'de çalışan hanıma gülümsedi.” (DC-Yİİ).,<br />

“Ancak ona üçüncü veya dördüncü gidişinde birinci defa olarak kendi gelişini itirazsız kabul etti.” (SD-FC).<br />

→ dinle-, inan-, katlan-, yap-. ║ kabul et- [3], karar ver-.<br />

⇒ itirazsız kabul etmek.<br />

itiş kakış: Ø<br />

ittifakla:⌠4⌡/Oy birliği ile. {karar birliği ederek}./ “Bunun üzerine İran Meclisi 22 Ekim 1947 de<br />

anlaşmayı ittifakla reddetti.” (FA-YST)., “Gazeteciler ittifakla paşa hazretlerinden aşağıdaki suallere cevap vermesi<br />

lütfunda bulunmalarını temenni eylemişlerdir.” (MB-AK).<br />

→ kabul edil-, reddet-, temenni eyle-, üzerine yürü-.<br />

285

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!