19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çekincesiz ağlaması çok dokunaklı ve insanca görünmüştü ona.” (İA-ÖEK)., “Simitleri satılsın da para kazansın diye<br />

bağırmıyordu, bir gerçeği dile getiriyordu insanca.” (YE-HS). ; /3. İnsan bakımından./ “Ø”.<br />

2.⌠12⌡→ bak- [2], davran- [2], gel- [2], konuş- [2], görün-, ol-. ║ dile getir-, ilişki kur-*<br />

3.⌠-⌡→ Ø<br />

insan hâli: Ø<br />

insanlık hâli: Ø<br />

ipil ipil:⌠3⌡/Parlak bir ışıkla yanarak, bir sönüp bir parlayarak./ “Ta uzakta, dağın doruğuna<br />

yakın yerde, ipil ipil bir ateş yanıyordu.” (YK-İM1)., “Gün battı, ay doğdu, kayalıkların sırtları ipil ipil ışıldadı söndü,<br />

binlerce, karanlıkta ışık vurmuş kedi gözü...” (YK-KSİ).<br />

→ ışılda-, yan- (ateş). ║ kül ol-.<br />

iptida:⌠3⌡/3. Önceleri, en önce, ilk önce./ “Genç kız öğleye kadar nasıl vakit geçireceğini<br />

düşünerek merdivenleri inerken, iptida sevinçle, sonra hayretle durakladı: Nadir, kendisinde hiç görülmiyen bir telâşla,<br />

merdivenleri ikişer ikişer çıkıyor, genç kıza hiç dikkat etmiyordu.” (PS-SK)., “Bunun için iptida (önce) kendi kuvvetimize<br />

ehemmiyet veriyoruz. (EK-DT..A)., “Öbürü, iptida kayıtsızca bir göz attı, sonra gözlüğünü taktı, dikkatlice muayene etti,<br />

güneşe tuttu, elinden bırakmamak ister gibi biraz kararsız, şaşkın ve nâzik dedi ki: Temiz maldır, müşterisini bulursa iyi para<br />

eder, hele girin dükkâna bir daha görelim, bir paha biçelim!” (RHK-MH).<br />

→ durakla-. ║ ehemmiyet ver-, göz at-.<br />

iptidaları:⌠1⌡/Önceleri./ “Doğrusu ben iptidaları anneme hak verirdim.” (GY-GH).<br />

→ hak ver-.<br />

irsen: Ø<br />

irticalen:⌠2⌡/İçine doğduğu gibi söyleyerek, doğaçtan./ “Gerçekten iyi hazırlanmış olan<br />

nutkunu, önünde tek kâğıt olmadan irticalen konuştu.” (HT-ÖTÖ).<br />

→ konuş- [2].<br />

⇒ irticalen konuşmak.<br />

isli: Ø<br />

ismen:⌠3⌡/Adını belirterek, adını söyleyerek, adını vererek./ “Ata Efendi bunu ismen çok iyi<br />

tanıyor; eserlerini çocuk denecek yaştayken okudu.” (RHK-BS)., “Tabii bu tarihlerde ben, işe yeni girdiğimden gelen<br />

adamları ismen tanımıyordum.” (TÖ-E).<br />

→ tanı-* [3].<br />

⇒ ismen tanımak.<br />

isnaden: Ø--<br />

isteksiz:⌠42⌡/2. İsteksizce./ “Hadi, lütfen. (MELTEM, isteksiz kalkar.) Sen henüz yoksun.” (AA-TO3).,<br />

“Yemeğini isteksiz yedi.” (YA-AO)., “Duvarın karanlığına yürüdü isteksiz.” (F-BS)., “Cemil önce isteksiz, sonra hikâyeye<br />

283

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!