19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irkil-, kaç-, kas-, kay-, kısıl- (ışık), koş-, kurula-, pudrala- (yüzünü), sap- {vazgeçmek}, sarsıl-<br />

, seslen-, sil-, silkele-, sordur-, sorul-, soy-, süngüleş-, sürç-, takıl-, tekrarla-, tekrarlan-, terle-,<br />

tökezle-, tut-, ürk-, yalvar-, yapış-, yelten-, yokla-, yutkun-. ║ elini değdir- [2], iç çek- [2], of<br />

çek- [2], seyret- [2], ah çek-, aklına takıl-, (alnını) sil-, (arkasına) dön-, ateş bas-, (ayakları)<br />

kay-, başına kak-, başına tebelleş ol-*, (başını) çevir-, (başını) salla-, bıyık bur-, birbirine<br />

karıştır-, çakmak çak-, dert yan-, (dışarıya) çık-, dil çıkar-, düzen ver-, (elini) öp-, (elini) sok-,<br />

(film) kop-*, fotoğraf çek-, friksiyon yap-, gazete kapatıl-, göz at-, imâ et-, infilak et-, kalbi<br />

tekle-, kanat aç-, kavga çıkar-, kazan kaldır-, kendinden geç-, laf çakıştır-, laf et-, lakırdı<br />

söyle-, mendilini ağzına kapat-, müdahale et-, nakarat geç-, ortadan kaybol-, padişah indir-,<br />

sansür edil-, ses çıkar-, sesi gel-, sokağa fırla-, sorguya çek-, söz aç-, söz et-, (… sözcüğü)<br />

geç-, sözünü kes-*, şimşek çak-, taş düşür-, telefon çal-, ters düş-, uyku böl-, üstüne saldırt-,<br />

vah çek-, vezir boğdur-, video kaydı yap-, yolculuğa çık-. ║ ateşlenip yat-, çıkıp gel-, çözüp<br />

bağla-, silip dur-, sorup dur-, söyleyip dur-, tekrarlayıp dur-*. ║ gider gelirmiş, kıpırdandı<br />

durdu.<br />

ikide birde:⌠56⌡/İkide bir./ “Sonraları oynarken Feriha ikide birde bana: ‘Sen Halit Usta, ol, ben<br />

Muallâ Teyze olayım’ diyor.” (GY-H2)., “Siz de ikide birde onlara gidemezsiniz.” (MU-BDA)., “Ve bugün, bu dramatik<br />

dakika Hadiye'nin gözleri salondaki grupu pervazsızca incelerken o, ikide birde başını kaldırıyor, Lâle'ye bakıyor, gene<br />

başını öne eğiyordu.” (HEA-T)., “Debdebeli manzaralara meftun olanlar, ikide birde soruyorlar: ‘Genç Fâtih hangi kapıdan<br />

İstanbul'a girdi?’” (YKB-Aİ)., “O küçük yaratık; ikide birde kucağa almıyor, öpülüp koklanıyor.” (MU-BDA).<br />

→ de- [12], git* [4], bak- [2], kalk- [2], al-, cezalandırıl-, çıkışıl-*, dur-, götür-, horla-,<br />

kutla-, öv-, sor-, söylen-, tut- {dayamak}, tut- {rastlamak}, uğra-, uzaklaş-, uzat-. ║ kucağa<br />

al-* [2], ahkâm kes-, arkasına dön-, başına kak-, başını kaldır-, dişleri açıl-, duman çıkar-,<br />

fasıla ver-, gaybubet et-, (gözlerini) sil-, gözü oyna-, (ışık) sön-, ikramda bulun-, ileri sür-*,<br />

imdada çağır-, (kapı) kapan-, kaybol-, lâtife et-, muayene et-, nezleye uğra-, söz aç-, yarasını<br />

tazele-. ║ anlatıp dur-.<br />

iki geçeli: Ø<br />

ikindiüstü:⌠17⌡/İkindiye doğru, ikindiüzeri./ “Köyün iskelesine ikindiüstü geldiler yanaştılar.”<br />

(YK-KSİ)., “Bir gün ikindi üstü, acele çağırdılar beni...” (KT-YS)., “Bir ikindiüstü bütün şehir yediden yetmişe alanda<br />

toplandı.” (YK-KSİ)., “Birkaç gün sonra, bir ikindi üstü bir yağmur boşandı, gök delinmiş gibi...” (Sİ-İGÇÖ2).<br />

→ gel- [3], çağır-, çıkar- (-dan), gir-, gör-, görün-, sor-, toplan-, var-, yinelen-. ║ yola<br />

düş- [2], divan kur-, kara kara düşün-, yağmur boşan-.<br />

ikindiüzeri:⌠1⌡/İkindiüstü./ “Herifle karşılaşacağım diye ödüm kopuyor bel Kantarcının yeşil gözlü<br />

karısı, hemen o ikindi üzeri Topal Nurilere gitti.” (OK-KT)., “Nihayet ikindi üzeri iş ciddiyetini tamamen yitirdi ve savaş<br />

aynı cephenin içine dönmek istidadı gösterdi.” (TB-KA).<br />

277

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!