Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

(YK-OD)., “…atın sırtına düştükten sonra da dizginini kaptığı gibi topuklayarak hızla uzaklaştı.” (MM-ÜAKO)., “Ayhan üzerimdeki yorganı hızla çekiyor, uyanıyorum. Salona, yanına dönüyorum hızla.” (İA-ÖEK)., “Bekçi Rıza ve Temizlikçi Kadın Hatice Bacı hızla içeri girerler...” (YE-HS)., “Arabacının yüzündeki anlam hızla değişiyor.” (EB-BG)., “Araba gece karanlığında hızla ilerliyor.” (NG-BKR)., “Aramızda aşılması güç bir duvar hızla yükseliyordu.” (HC-KKKY)., “Ama öte yandan zengin ülkelerle gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkeler arasındaki zenginlik uçurumu hızla büyüyor.” (ZA-MAAİ)., “Can kurtaran ekipleri çalışmalarına hızla devam etmektedirler.” (GY-KO)., “Belirsiz ve bence iyice geri bir geleceğe doğru yol alıyor hızla.” (MB-KK)., “Büyük bir askeri konvoy yolu tozutarak solumuzdan hızla geçip gitti.”(EÖ-GSA)., “Bundan sonra aydınlar, askerler ve halk arasında hızla yayılıp gelişti.” (FA-YST). → geç- (-e, -den) [37], çık- (-i, -e) [31], yürü-* [28], uzaklaş- [22], dön- (-i, -e) [19], çek- (-i, -e, den) [17], in- (-i, -e, -den) [15], büyü- [12], ilerle- [12], değiş- [10], gir- (-i, -e) [10], git- [9], gel- [8], geliş- [8], aç- [7], art- [7], yaklaş- [7], yüksel- [7], çarp- [6], çevir- [6], açıl- [5], ak- [5], çoğal- [5], dal- [5], kay- [5], vur- [5], atıl- (ileri, öne) [4], doğrul- [4], dolaş- [4], it- [4], kalk- [4], yayıl- [4], çekil- [3], devin- [3], kaldır- [3], koş- [3], salla- [3], ayrıl- [2], azal- [2], çalış- [2], getir- [2], giyin- [2], güçlen- [2], kaç- [2], kapa- [2], küçül- [2], öğüt- [2], solu- [2], sür- [2], sürükle- [2], tüket- [2], unut- [2], yaşlan- [2], ağar-, algıla-, aş-, atıştır-, atla-, bağır-, bak-, bas-, bırak-, boşal-, boşan-, boz-, dağıl-, dağıt-, değiştir-, doğrult-, döndür-, düş-, düşün-, eğil-, em-, eri- (kar), es-, eski-, fırla-, genişle-, gezin-, hesapla-, iç-, iste-, it-, kal-, karıştır-, kasırgalaş-, koştur-, koyulaş-, netleş-, okşa-, oluş-, otur-, oynat-, öksür-, sars-, silkele-, silkin-, sol-, tamamlan-, tırman-, toparlan-, tuşla-, tut-, tüken-, uza-, uzaklaştır-, yap-, yaşa-, yaygınlaş-, yerleş-, yıpran-, yit-, yönel-, yuvarlan-, yüz-, zayıfla-. ║ yol al- [3], devam et- [2], hareket et- [2], alabora ol-, ateşi yüksel-, ayağa kalk-, ayağını yere vur-, başını yana at-, burnunun dikine git-, değerini yitir-, geriye git-, (gözünün önünden) geçir-, içi karar-, içini çek-, kaybol-, kendini geliştir-, not al-, ortaya çık-, (topuğunu yere) vur-, ünlü ol-, yerine ikame edil-, yola koyul-, (yürek) at-, zom ol-. ║ geçip git- [4], yayılıp geliş- [2], açılıp kapan-, akıp geç-, çekip git-, gelip geç-, gidip gel-, göğsü inip kalk-, kabarıp in-, yiyip bitir-. hızlı:⌠69⌡/2. Güç kullanarak, şiddetle./ “Yanındaki yolcu, - hızlı çek! diyor.” (AN-AZDE)., “Nabzı hâlâ hızlı atıyor, başı hâlâ uğulduyordu.” (A-İÇ)., “Yere hızlı konsa, biri yavaşça çarpsa kırılır.” (AN-AZDE)., “Nabız hızlı, fakat dolgun atıyordu.” (HT-KSA). ; /3. Yüksek sesle./ “Anası, aşağıda iki komşu hanımla oturmuş, her nedense ateşlenmiş, hızlı konuşuyor.” (MŞE-MA)., “Hızlı haykırdım: ...'inci Alay Kumandan'ı Sabri, Tabur Kumandan'ı Hayri, Ahmet Selim Beyler burada mı?” (HEA-AG). ; /4. Çabucak./ “Bandın bu bölümünü hızlı sarabilir miyiz baba?” (AA- AD)., “Değerler her zaman hızlı değişti…” (AB-EZ). ; //Çabuk, seri ve şiddetli bir bizimde.// “"Erken yetişeceğim diye arabayı hızlı kullanma."” (AÜ-SG)., “Japon ilerlemesi de başlangıçta hızlı gelişmiştir.” (FA-YST)., “Oradan hızlı mı geçmeliyiz?” (FŞ-EF)., “Evin önündeki yoldan geçip gidecekti. Hızlı sürüyordu atı.” (FB-T)., “Cesaret aldım; peşlerine düştüm. Hızlı yürüyorlardı.” (FA-SS). 2. ⌠7⌡→ çarp-*, çek-, çık-, es-. ║ nabzı at- [2], yere kon-. 3. ⌠3⌡→ çık- (ses tonu), haykır-, konuş-. 264

4. ⌠2⌡→ değiş-, sar-. //…// ⌠56⌡→ yürü- [12], git-* [9], çalış-* [5], ak- [3], sür- [3], başla- [2], kullan-* [2], ak- (zaman), çarp-, dön-, düşün-, geç-, geçil-, gel-, geliş-, iç-, kaç-, koş-*, oku-, uç-, yüz-. ║ hareket et- [2], geçiş yap-, rüşvet al-, silah çek-. → hızlı yaşamak ⇒ hızlı yürümek, hızlı gitmek. hızlı hızlı:⌠185⌡/Çabucak./ “Yolda hızlı hızlı yürüyordu.” (AHT-H)., “-Sizi görmek saadeti... ceketi, şapkası eliadeydi; hızlı hızlı soluyordu.” (AHT-H)., “Hatta, ondan hiç beklenmeyecek bir şey yaparak Çiftyürek, koca ön ayaklarını kaldırıp göğsüne dayadığında, eliyle sertçe itti, köpeğin üzgün bakışlarını fark etmeden hızlı hızlı yürüdü gitti.” (AK-MS)., “İbrahim çerkez eğeri takımın keskin ağızlı üzengisini atın karın boşluğuna hızlı hızlı vurdu.” (AS-YA)., “Avradı konuştu hızlı hızlı, cin gibi avradı, bacı: Çadırı bile biz başkasına götirttik, kocamın hayrı yok galan...” (FO-KSA)., “Sonra benim bir şey söylememe vakit bırakmadan, birdenbire, çantasını kaptığı gibi, hızlı hızlı uzaklaştı.” (EÖ-P/S)., “Taraçaların birindeki çamaşırlar hızlı hızlı sallanır.” (HT-AŞ)., “….yere serili kâğıttaki katıktan, hızlı hızlı, bir şeyler atıştırıyordu.” “Bulamayınca merdiveni hızlı hızlı indi.” (FB-T)., “Yüreği hızlı hızlı çarpıyor.” (EB-BG)., “Galip bazan sayfaları hızlı hızlı çeviriyor, ….” (OP-KK). → yürü- [61], solu- [8], git- [7], geç- [6], vur- [6], gel- [4], konuş- [4], uzaklaş- [4], vur- (kapı) [3], atıştır- [2], bağır- [2], çak- [2], dön- [2], in- (yokuş, bayır vb.) [2], anlat-, ara-, ayrıl-, büyü-, çal- (kapı), çalın- (kapı), çalış-, çek- (duman), çekiştir-, de-, dolaş-, geç- (zaman), geliş-, gezdir-, gıcırda-, gidil-, gir-, havla-, kapa- (kapı), karıştır-, kay-, oyna-, salla-, sallan-, sümkür-, sür-, sürtün-, topla-, uçur-, vurul- (kapı), ye-, yont-. ║ kalbi/yüreği at- [4], merdiven in- [4], sayfa çevir- [3], (yüreği) çarp- [3], dışarı çık- [2], kalbi/yüreği vur- [2], tokmak vur- [2], başını çevir-, başını salla-, çamaşır katla-, el çırp-, göz gezdir-, ilâve et-, kanat çırp-, merdiven çık-, nefes al-, (saç) düzelt-, soluk al-, su dök-, tespih salla-, (topuklarını) yere vur-, (yağmur vb) yağ-, yokuş çık-, yola koyul-, yolu tut-. ║ geçip git-, gidip gel-, göğsü inip kalk-, göğsü şişip in-, soluk alıp ver-, sürükleyip götür-. ⇒ hızlı hızlı yürümek hiç**:⌠6676⌡/1. Olumsuz yargılı cümlelerde fiilin anlamını pekiştiren bir söz./ “"Ben bu kuşu buralarda hiç görmedim," dedi.” (YK-KSİ)., “Ama Yunus'un, Yunus'ların şarkılarını hiç unutmadım.” (TDK-D)., “"Üslûp" diyorum, ama hiç sevmiyorum bu kelimeyi.” (NA-KD/A)., “"Şiirde de Rembrandt'ın resimlerinde olduğu gibi ışığın daima karanlığın içinde bir rahmet gibi doğabileceğini hiç düşünmüyoruz"” (CS-ŞDÇ)., “Anasını hiç bilmiyordu.” (AN- AZDE)., “Anamsa bakmaz hiç ondan yana.” (F-PY)., “"Bizim buralara hemen hemen hiç leylek gelmez."” (YK-KSİ)., “Ah!., bu kız hiç bana benzemiyor.” (F-PY)., “Baytar, onun hemen çıkıp gitmesini hiç istemiyordu.” (YK-KSİ)., “Bir şey olmadı ya geldi geleli hiç yüzü gülmüyor, konuşmuyor.” (YK-KSİ)., “Baban artık hiç olmayacak yavrum.” (AB-YÖBV)., “Ben yarın da gelirim. Hiç korkma, sen gâvur elinde ölecek adam mısın?” (TB-KA)., “Ama eski havası¬nı bulacak mı? Hiç sanmam.” (HT-ÖTÖ..)., “Belki verir! Hiç ummam..” (KT-Gİ)., “Beni gördüğü zaman hiç kımıldamadı,...” (KHK-YAH)., “-Beni hiç beğenmezdi.” (AHT-H)., “Aman, dur! ve hiç kıpırdama ki, Kusursuzluğunda başlar belki Kalbi ulaştıran yol, Allah'a.” (AMD-BŞ)., “Babam da hiç sesini çıkarmıyor. "” (MŞE-MA)., “Anla bunu. -Bi de adamı utandırman mı, pes vallahi... hiç 265

(YK-OD)., “…atın sırtına düştükten sonra da dizginini kaptığı gibi topuklayarak hızla uzaklaştı.” (MM-ÜAKO)., “Ayhan<br />

üzerimdeki yorganı hızla çekiyor, uyanıyorum. Salona, yanına dönüyorum hızla.” (İA-ÖEK)., “Bekçi Rıza ve Temizlikçi<br />

Kadın Hatice Bacı hızla içeri girerler...” (YE-HS)., “Arabacının yüzündeki anlam hızla değişiyor.” (EB-BG)., “Araba gece<br />

karanlığında hızla ilerliyor.” (NG-BKR)., “Aramızda aşılması güç bir duvar hızla yükseliyordu.” (HC-KKKY)., “Ama öte<br />

yandan zengin ülkelerle gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkeler arasındaki zenginlik uçurumu hızla büyüyor.” (ZA-MAAİ).,<br />

“Can kurtaran ekipleri çalışmalarına hızla devam etmektedirler.” (GY-KO)., “Belirsiz ve bence iyice geri bir geleceğe<br />

doğru yol alıyor hızla.” (MB-KK)., “Büyük bir askeri konvoy yolu tozutarak solumuzdan hızla geçip gitti.”(EÖ-GSA).,<br />

“Bundan sonra aydınlar, askerler ve halk arasında hızla yayılıp gelişti.” (FA-YST).<br />

→ geç- (-e, -den) [37], çık- (-i, -e) [31], yürü-* [28], uzaklaş- [22], dön- (-i, -e) [19], çek-<br />

(-i, -e, den) [17], in- (-i, -e, -den) [15], büyü- [12], ilerle- [12], değiş- [10], gir- (-i, -e) [10], git- [9],<br />

gel- [8], geliş- [8], aç- [7], art- [7], yaklaş- [7], yüksel- [7], çarp- [6], çevir- [6], açıl- [5], ak- [5],<br />

çoğal- [5], dal- [5], kay- [5], vur- [5], atıl- (ileri, öne) [4], doğrul- [4], dolaş- [4], it- [4], kalk- [4],<br />

yayıl- [4], çekil- [3], devin- [3], kaldır- [3], koş- [3], salla- [3], ayrıl- [2], azal- [2], çalış- [2], getir-<br />

[2], giyin- [2], güçlen- [2], kaç- [2], kapa- [2], küçül- [2], öğüt- [2], solu- [2], sür- [2], sürükle- [2],<br />

tüket- [2], unut- [2], yaşlan- [2], ağar-, algıla-, aş-, atıştır-, atla-, bağır-, bak-, bas-, bırak-,<br />

boşal-, boşan-, boz-, dağıl-, dağıt-, değiştir-, doğrult-, döndür-, düş-, düşün-, eğil-, em-, eri-<br />

(kar), es-, eski-, fırla-, genişle-, gezin-, hesapla-, iç-, iste-, it-, kal-, karıştır-, kasırgalaş-,<br />

koştur-, koyulaş-, netleş-, okşa-, oluş-, otur-, oynat-, öksür-, sars-, silkele-, silkin-, sol-,<br />

tamamlan-, tırman-, toparlan-, tuşla-, tut-, tüken-, uza-, uzaklaştır-, yap-, yaşa-, yaygınlaş-,<br />

yerleş-, yıpran-, yit-, yönel-, yuvarlan-, yüz-, zayıfla-. ║ yol al- [3], devam et- [2], hareket et-<br />

[2], alabora ol-, ateşi yüksel-, ayağa kalk-, ayağını yere vur-, başını yana at-, burnunun dikine<br />

git-, değerini yitir-, geriye git-, (gözünün önünden) geçir-, içi karar-, içini çek-, kaybol-,<br />

kendini geliştir-, not al-, ortaya çık-, (topuğunu yere) vur-, ünlü ol-, yerine ikame edil-, yola<br />

koyul-, (yürek) at-, zom ol-. ║ geçip git- [4], yayılıp geliş- [2], açılıp kapan-, akıp geç-, çekip<br />

git-, gelip geç-, gidip gel-, göğsü inip kalk-, kabarıp in-, yiyip bitir-.<br />

hızlı:⌠69⌡/2. Güç kullanarak, şiddetle./ “Yanındaki yolcu, - hızlı çek! diyor.” (AN-AZDE)., “Nabzı<br />

hâlâ hızlı atıyor, başı hâlâ uğulduyordu.” (A-İÇ)., “Yere hızlı konsa, biri yavaşça çarpsa kırılır.” (AN-AZDE)., “Nabız hızlı,<br />

fakat dolgun atıyordu.” (HT-KSA). ; /3. Yüksek sesle./ “Anası, aşağıda iki komşu hanımla oturmuş, her nedense<br />

ateşlenmiş, hızlı konuşuyor.” (MŞE-MA)., “Hızlı haykırdım: ...'inci Alay Kumandan'ı Sabri, Tabur Kumandan'ı Hayri,<br />

Ahmet Selim Beyler burada mı?” (HEA-AG). ; /4. Çabucak./ “Bandın bu bölümünü hızlı sarabilir miyiz baba?” (AA-<br />

AD)., “Değerler her zaman hızlı değişti…” (AB-EZ). ; //Çabuk, seri ve şiddetli bir bizimde.// “"Erken<br />

yetişeceğim diye arabayı hızlı kullanma."” (AÜ-SG)., “Japon ilerlemesi de başlangıçta hızlı gelişmiştir.” (FA-YST).,<br />

“Oradan hızlı mı geçmeliyiz?” (FŞ-EF)., “Evin önündeki yoldan geçip gidecekti. Hızlı sürüyordu atı.” (FB-T)., “Cesaret<br />

aldım; peşlerine düştüm. Hızlı yürüyorlardı.” (FA-SS).<br />

2. ⌠7⌡→ çarp-*, çek-, çık-, es-. ║ nabzı at- [2], yere kon-.<br />

3. ⌠3⌡→ çık- (ses tonu), haykır-, konuş-.<br />

264

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!