19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sesler birbirlerine geçen halkalar gibi bir ekleniş va çoğalış içinde birleşir, değişir, devam eder, ve geçer ve geçmez, hep<br />

devam eder, hep değişen, hep bir ve hep başka bir tek canlı ve bin canlı bir sestir.” (AŞH-BM).<br />

1. ⌠22⌡→ git-* [3], evlen- [2], çık-, dolaş-, gezdir-, hesapla-, in-, kırıl-, kırıl-<br />

{öldürülmek}, ölçtür-, söyle- yatır- (para). ║ ayağa kalk-, birbirine benze-, çiçek aç-, çoluk<br />

çocuğa karış-, sokağa dökül-, geriye dön-, elden git-. ║ kaynadı gitti {yok olmak}.<br />

2. ⌠331⌡→ düşün- [20], yap-* [13], bekle- [12], söyle- [10], iste- [9], kal-* [9], de-* [8],<br />

gül- [8], bak- [6], dur- [6], oku- [6], ara- [5], git- [5], konuş- [5], bil- [4], gel- [4], sev- [4], sus- [4],<br />

anlat- [3], dinle- [3], gör- [3], sor- [3], anımsa- [2], duy- [2], gülümse- [2], hatırlat- [2], iç- [2],<br />

kok- [2], kolla- [2], konuşul- [2], koş- [2], salla- [2], sayıkla- [2], sırıt- [2], tekrarla- [2], üşü- [2],<br />

yan- [2], yaralan- [2], yaz- [2], …kesil-, ağla-, ağlat-, ak-, al-, alın-, alkışla-, ansı-, atıştır-,<br />

bağır-, bağışla-, bak- {ilgilenmek}, belle-*, benze-, biçil- (tarla), bit-, büyüt-, cıvı-, çak-<br />

(kontak), çalış-, çırp-*, didiş-, dol-, doldur- {birini işkillendirmek}, düş-, düşle-, düşündür-,<br />

düşündürt-, eğlen-, es-, geç-, giy-, gözetle-, gülüş-, hatırla-, isten-, it-, kaç-, kazan-, kışla-,<br />

kucakla-, kurtar-, otur-, oyna-, örselen-, öv-, özle-, rastla-, sakla-, savun-, seslen-, sık-<br />

{bunaltmak}, sislen-, söylen-, sür-, şaş-, tanı-, taş-, taşı-, tıraşlan-, toplan-, unut-, unuttur-,<br />

unutul-, uyu-, ütül-, üz-, yadırgan-, yakar-, yaşa-, ye-, yeğle-, yokla-. ║ (önüne) bak- [4],<br />

bahset- [2], devam et- [3], aklına gel- [2], etrafında dolaş- [2], sükut et- [2], aksini söyle-, aynı<br />

sonucu al-, (başını) çevir- {aldırmamak}, (birbirini) suçla-, boşa at-, boyun eğ-, burnunun<br />

doğrusuna git-, cevapsız kal-, dilinin ucuna gel-, dilsiz kal-, dua et-, elden geleni yap-, eli boş<br />

dön-, elini uzat-, emir bekle-, endişe et-, genç kal-, geri kal-, gıpta ile bak-, göz önünde tut-,<br />

gözden geçir-, hazır bulun-, hisset-, ilk planda gel-, inkâr et-, kafa yor-, karşı karşıya kal-,<br />

kendi kendine sor-, kendini şanslı say-, kıt kanaat yaşa-, kuşkuyla bakıl-, medet um-, mustarip<br />

ol-, nasihat et-, payidar ol-, (peşi sıra) yürü-, rica et-, sınıfta kal-, sona kal-, söz et-, söz ver-,<br />

şikâyet et-, ters gel-, teşvik et-, uzaktan idare et-, (üstünde) taşı-, (yağmur) düş-, (yağmur vb.)<br />

yağ-, yalan söyle-, yan gözle bak-, yardım et-, yere bak-, yerinde say-, zihnini kurcala-, zorluk<br />

çek-, zulüm gör-. ║ sürüp git- [3], dolup taş-, itip kak-. ║ der durur, dönmüş bakıyor, düşünür<br />

durur, sorar durur.<br />

⇒ hep düşünmek, hep yapmak, hep beklemek, hep söylemek (demek).<br />

hep bir ağızdan:⌠85⌡/Aynı anda pek çok kişi aynı şeyi (söyleyerek, konuşarak)./ “Bir<br />

de hep bir ağızdan bana : Kocasını öldürmüş, diyorlar.” (AMD-O)., “On beş kişi hep bir ağızdan, "Troya'dan yanayız!" diye<br />

bağırdılar.” (AK-MY)., “Naciye Hanım, Nevin, Güzide, Melike, hep bir ağızdan haykırıştılar: Pek doğru.” (PS-SK).,<br />

“Kreşlerde hep bir ağızdan "Colour Me" şarkısı söyleniyor.” (CD-KB)., “Mahkûmlar hep bir ağızdan cevap verdiler yine:<br />

Sağol Yıllar boyu her akşam böyle dizilip sayılacaklardı.” (ÇA-BAG).<br />

→ de- [16], bağır- [11], söyle- [7], konuş- [5], yanıtla- [4], haykırış- [2], ağlaş-, bağırış-,<br />

başla-, cevapla-, gül-, gülüş-, homurdan-, karış-, katıl-, konuş-, sürdür-, tartış-, ürüş-, yinele-.<br />

259

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!