19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

etek etek:⌠4⌡/Bol bol, pek çok./ “Seçim kredisi, cami yardımı diyerekten etek etek saçıyorlar!” (FB-<br />

ID)., “Etek etek de para kazanırım.” (YK-OD)., “Göküş Yavrum! diye öpüp okşayayım da, ben sana etek etek, kucak kucak<br />

para dökeyim, boynunu altınla, kollarını bilezikle donatayım da, sen bana sonunda bunu yap?” (FB-T).<br />

→ saç- (para vb.). ║ para kazan- [2], para dök-.<br />

etraflı:⌠7⌡/2. Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı bir biçimde./ “Canım sıkılır, hakkın var amma...<br />

biraz sakin ol, etraflı konuşalım.” (PS-SK)., “Bir dilden başka bir dile tercüme yapacak bir kimse, her şeyden evvel,<br />

muharrir ve eser seçiminde titiz ve etraflı davranmalıdır.” (BN-DY1)., “Bunları daha etraflı anlatabilseydi, çok iyi olacaktı<br />

tabii.” (ZA-MAAİ).<br />

→ konuş- [2], anlat-, davran-, görüş-. ║ bilgi edin-, görüşme yap-.<br />

⇒ etraflı konuşmak.<br />

etraflıca:⌠18⌡/Derinlemesine, ayrıntılı olarak, etraflı./ “Küçük Ağa diye bilinen Hoca'nın<br />

ardarda gösterdiği yiğitlikler ve akıllılıklarla nasıl Tevfik Beyin gözüne girdiğini de etraflıca anlattı.” (TB-KA)., “Ama<br />

görüşebilirsek, her şeyi etraflıca konuşabiliriz.” (HAG-AS)., “Çukur kazılmadan önce keşke etraflıca tartışılsa, hazırlanan<br />

teknik raporlar bütün ilgililerin katılmasıyla gözden geçirilse, yanlış adını atılmadan önce iyice düşünülseydi diyecek.” (MS-<br />

GH).<br />

yazıp toparla-.<br />

→ anlat-* [8], konuş- [2], açıkla-, düşün-, görüş-, hatırla-, tartışıl-. ║ izah et-, söz edil-,<br />

⇒ etraflıca anlatmak.<br />

evce:⌠1⌡/Evcek./ “Başta babam evce onları bahçe kapışanda karşıladık.” (SB-HAY).<br />

→ karşıla-.<br />

evcek:⌠7⌡/Bütün ev halkı birlikte./ “Sabah oldu, uyandık evcek; Bir kız geldi kapıya: Alacaksan al<br />

beni...” (ME-TŞ)., “Belki yemekten sonra evcek sinemaya giderlerdi.” (YA-AA)., “Evcek, Nesin Vakfında konuğum<br />

olursanız beni .çok sevindirirsiniz.” (CKM).<br />

→ git- [2], öğün-, senlen-, uyan-. ║ konuk ol-, oruç tut-.<br />

evire çevire:⌠13⌡/İyece, istediği gibi, adamakıllı./ “Bahçıvanlar bir garip hayvan yakalamışlar.<br />

Evire çevire dövüyorlar.” (GD-TO1)., “Evire çevire, öyle inceliyorum.” (YKK-Y). “Zahmet olmazsa, onları kafatasındaki<br />

boşluğa taksın; Şöyle evire çevire bir baksın Ve söylesin sana intibalarını.” (BRE-DKD)., “Adam, evire çevire, dilediği gibi<br />

oynaşacak seninle.” (EB-BG).<br />

→ döv- [3], incele- [3], bak- [2], düşün-, oku-, oynaş-, tekrarla-. ║ muayene et-.<br />

⇒ evire çevire dövmek, evire çevire incelemek.<br />

evleviyetle:⌠1⌡/Öncelikle, haydi haydi./ “Bir de sizi tanıdırlar mı kıymetiniz bir kat daha artacak<br />

evleviyetle.” (TB-KA)<br />

→ art- (kıymet).<br />

evvel: Ø--<br />

210

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!