19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

E<br />

ebediyen:⌠15⌡/1. Sonsuza kadar./ “Kutsal mezarlığında, ebediyen uyu... (gene kendini alamamıştır,<br />

ötekilere dönerek sürdürür)...” (VT-BÖKDYO)., “Ya gel karşıma geç, böyle çığlık çığlığa her gün savaş benimle ya savuş git,<br />

ebediyen sus... (Işıklar kararır.)” (YK- S). ; /2. Hiçbir zaman./ “Sonra, yine o konuşmadaki "Refet'e, izcilerin oymak<br />

beyi olduğu için yüzbaşı derdik, şimdi Hariciyeye geçtiğinden çoktandır göremiyorum" cümlesinde ufak bir düzeltme<br />

yapmam, "Hariciyeye geçtiğinden çoktandır göremiyorum" yerine "öldüğünden ebediyen göremeyeceğim" demem lâzım.”<br />

(GY-GH)<br />

1.⌠14⌡→ uyu- [2], öl-, sus-, taşı-, yaşa-. ║ (birinin) hayatından çık-, (birinin)<br />

hayatından uzaklaş-, kaybet-, kaybol-, münasebeti öl-, sona er-, şan ol-, yok et-.<br />

2.⌠1⌡→ gör-*.<br />

ebesiz: Ø<br />

edepli:⌠3⌡/2. Ahlaka uygun bir biçimde./ “Sadık da bunun üzerine edepli edepli gülümsemişti.”<br />

(HT-KSA)., “Bir köşeye çekildiğimiz halde, edepli konuşuyoruz.” (AB-BBYŞ)., “Ora halkı, Türkler'e saygı göstermediler,<br />

hayli sıkıntı verdiler ama Yunus Beyin rütbesine öğrenince edepli davrandılar.” (MTT-SS).<br />

→ büyüt-, davran-, konuş-<br />

edepli edepli:⌠2⌡/Uslu olarak, uslu uslu./ “Ø”. ; //Aşırıya kaçmayarak.// “Edepli edepli<br />

gülümsersen, alay ettiğini sanır.” (AB-BBYŞ)., “Sadık da bunun üzerine edepli edepli gülümsemişti.” (HT-KSA).<br />

→ gülümse- [2].<br />

edepsizce:⌠7⌡/Terbiyesizce, utanmadan, edepsizcesine./ “O geceki gibi bir daha hiç öyle<br />

edepsizce bakmadı yüzüme.” (EB-BG)., “….başına fiyongalar ya da renkli kordelalar takıştırarak genç kızların en alımlısı<br />

olduğunu o kadar edepsizce haykırsın şu ölüm….”(Sİ-ÖKS)., “Oğlan edepsizce eğleniyordu kuralları, düşünceleriyle.” (PC-<br />

K).<br />

→ bak-* [2], eğlen-, gül-, haykır-, yaz-. ║ kanat çırp-.<br />

edepsizcesine: Ø<br />

edibane: Ø<br />

efece: Ø<br />

efendice:⌠6⌡/2. Efendi gibi, efendiye yaraşır bir biçimde./ “Mezarlık Müdürü çok efendice<br />

davrandı.” (EÖ-GSA)., “Cemal Paşa efendice hareket etti.” (FRA-Ç)., “Şöyle bir efendice oturalım, diye altına çekti, sonra<br />

hakikaten düşman gibi bir sesle bana döndü: Hasta olursan ne olur ki... dedi.” (GY-H1).<br />

→ davran- [2], otur-. ║ hareket et-, terk et-, yol göster-.<br />

efendi efendi:⌠3⌡/1. Uslu uslu./ “Sen şimdi efendi efendi git Horhor'da elini yüzünü yıka” (ME-TŞ).<br />

“Ya efendi efendi olacakları bekle.” (AÜ-SG).<br />

199

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!