19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

doğrudan katılmadım.” (NG-BKR)., “Orada kendisine 'albayım' denen birisi bana doğrudan 'Denizlerin emanetleri neydi?'<br />

diye sordu.” (EÖ-GSA)., “Çünkü kişilerin yaşam koşullarını, davranışlarını ve düşünüş/duyuş biçimlerini değil, doğrudan<br />

yazarların kendi düşüncelerini dile getirirler.” (AO-NSBE)., “Başbuğ söylüyor:ABD, teröristlerin yakalanması için<br />

doğrudan emir verdi.” (EÇ-TY2005).<br />

→ bak-* [7], git- [7], gel- [3], getir- [3], katıl-* (savaş, çatışma vb.) [3], aktar- [2], götür-<br />

[2], seç- [2], sor- [2], ver- [2], yaz- [2], yolla- [2], yönel- [2], yürü- [2], alın-, betimle-, bildir-,<br />

cevapla-, çevir-, çık- {görüşmek}, dal-, de-, dokun-, etkile-, etkilen-, giriş-, gör-, ilgilen-,<br />

ilgilendir-*, isten-*, kirala-, kurul-, ol-*, saldır-, söyle-, söylen-*, ulaş-, üstlen-, yazıl-, yeğlen-<br />

. ║ dile getir-* [2], dile getiril-, emir gönder-, emir ver-, eser yaz-, etkili ol-, hitap et-, ilgili ol-,<br />

işin içine gir-*, konuya gir-*, mal et-, sınıfta kal-, söz et-*.<br />

doğrudan doğruya:⌠90⌡/Dolaysız, araçsız, araya başka bir şey girmeden, resen./<br />

“Fakat, büyük dayısından ayrılır ayrılmaz, doğrudan doğruya eve gitmedi. “(YKK-KK)., “'Birini öldürmeyi düşündün mü<br />

hiç?' diye doğrudan doğruya sorsaydı, Hindistan'a 'hayır'ı bastırdığım gibi ona da 'hayır' derdim.” (PK-BCR)., “Bir<br />

anlamda içeriden gelen bir sesti bu ve doğrudan doğruya oraya yöneliyordu.” (EB-YU)., “Artık Faruk Beyle siz doğrudan<br />

doğruya konuşursunuz. “(RHK-BS)., “Ahmed Şevki efendi doğrudan doğruya cevap vermedi:- Bugün eniştenle konuşmak<br />

için beni tevkil eder1 misin?” (HZU-MvS)., “Birdenbire omuz başımda peyda olan yeşil sarıklı, ak sakallı, iriyarı bir hoca,<br />

doğrudan doğruya bana hitap etti:Kızım, “yaşlılara hürmet ve muavenet bir vazifei diniye ve insaniyedir.” (RNG-ÇK).,<br />

“Hatta askeri zaferleri bile doğrudan doğruya millete mal etmiştir.” (EK-DT..A).<br />

→ git-* [4], sor-* [4], yönel- [3], konuş-* [3], geç- [2], gir-* [2], ol- [2], seslen- [2], ver-<br />

[2], yaz- [2], bak-* [2], söyle-* [2], anlat-, bağır-, çevirt-* {tercüme ettirmek}, düş-, etkilen-,<br />

gel-, gör-, götür-, ilgilen-*, imle-, indirgen-*, iste-*, işle-*, karşılaş-*, uğraş-, uygula-, üstlen-,<br />

yaklaş-, yap-*. ║ cevap ver-* [4], hitap et- [4], konuya gir- [2], temas et- [2], temasa gir-* [2],<br />

azledil-, bahset-*, bahsolun-, başvur-, çeviri yap-, el koy-, ele al-, ışık al-, iade et-, ileri sürül-<br />

*, ima et-, iştirak et-, kabul et-, karşı karşıya bırakıl-*, kaynak al-, kürtaj yap-*, lâkırdı et-*,<br />

mal et-, mevzua gir-, muvafakat et-, müdahale et-, nezaret et-, rica et-, sorguya çek-, söze gir-,<br />

telgraf çek-*, tesiri görül-*, yağmur yağdırt-*.<br />

doğru dürüst:⌠121⌡/2. Tam olarak, eksiksiz olarak, istendiği gibi, kusursuz,<br />

yanlışsız bir biçimde./ “Kıraat cetvelini doğru dürüst bilir mi?” (CKM)., “Fatma ile doğru dürüst konuşmadım...”<br />

(AHT-H)., “Çok iyi bildiğimiz zaman da doğru dürüst yaparız.” (ASA-AK)., “Heyecandan ve yürek çırpıntısından, bir türlü<br />

doğru dürüst anlatamıyordu.” (NE-GT)., “Çağdaş medeniyetten aktarılan fikirleri, müesseseleri benimseyip<br />

sindiremediğimiz gibi medeniyet araçlarını da doğru dürüst kullanamıyoruz.” (CKM)., “Nerdeyse üç yıldır doğru dürüst<br />

yemek yememişti.” (LT-OÖY).<br />

→ bil-* [11], konuş-* [6], yap-* [6], anlat-* [4], bak-* [3], otur-* [3], tanı-* [3], başla-*<br />

[2], becer-* [2], dinle-* [2], hatırla-* [2], oku-* [2], öğren-* [2], seviş-* [2], söyle-* [2], tut-* [2],<br />

algıla-*, anla-*, anlaşıl-*, beslen-, bitir-*, çalış-, dağıt-*, de-*, değerlendir-*, doyur-*, düşün-<br />

*, gel-*, gör-*, göster-*, izle-*, kavra-*, kızart-, kullan-*, kurcala-*, okut-*, öğret-*, öl-*,<br />

191

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!