19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir el ense kökümden kuyruk sokumuma doğru yavaş yavaş iniyor.” (CK-YÖ)., “Hüsrev Bey, yattığı yerden çırılçıplak<br />

seyretti onu. Hüsrev Bey çırılçıplak yataktan kalktı. Rosemary perdeye bakarak duruyor, Hüsrev Bey de ona sokulmuş,<br />

çırılçıplak, saçlarını koklayıp perdenin kordonunu avucunda sıkıyordu.” (AA-YÖT).<br />

2.⌠5⌡→ dur-, duy-, kal- söyle-. ║ karşısına dikil-*.<br />

//…//⌠110⌡→ kal- [16], soy- [15], yat- [12], uzan- [7], soyun- [5], bırak- [4], dur- [4],<br />

gör- [3], dolaş- [2], koş- [2], ol-* [2], otur- [2], seviş- [2], soyul- [2], ye- [2], atla-, bak-, bekle-,<br />

duy-, gel-, gez-, gönder-*, güneşlen-, kapış-, öl-, öp-, salın-, sarıl-, sokul-, sürükle-, uyu-,<br />

yıkan-, yürü-. ║ dans et- [2], (yataktan) kalk- [2], askıya as-, beline sarıl-, denize düş-, önüne<br />

çık-, seyret-, suya gir-, suya sok-, teslim et-, yatağa gir-. ║ çıkıp git-, soyunup yat-.<br />

⇒ çırılçıplak kalmak, çırılçıplak soymak, çırılçıplak yatmak.<br />

çıtır pıtır: Ø<br />

çifter çifter:⌠2⌡/Her defasında her yapılışında çift olarak./ “Karakollar geçiyoruz. Sivil<br />

polisler çifter çifter dağılıyor karakollardan gecenin içine.” (NE-GT)., “Çifter çifter, acele acele yatağımızı ve uykumuzu<br />

düşünüyor gibi ayrıldık.” (SFA-SS).<br />

→ ayrıl-, dağıl-.<br />

çiğ çiğ: --<br />

→ (birini) çiğ çiğ yemek.<br />

çirkince: Ø<br />

çivileme:⌠1⌡/3. Dimdik ve ayaküstü bir durumda (denize atlama)./ “İstersen atla ta on<br />

altıncı kattan, dal yolun ortasına çivileme, ……” (AKB-BŞ).<br />

→ dal-.<br />

çizin çizin: Ø<br />

çocukça:⌠8⌡/2. Çocuğa yakışır biçimde./ “Onları yeniden okuma olanağım olsa kuşkum yok,<br />

çocukça bulurdum.” (İA-İKG)., “Anlattıklarını, çok çocukça, çok tatlı anlatıyor.” (MŞE-MA)., “Birkaç adım sonra bu ona<br />

fevkalade soğuk ve çocukça göründü.” (SA-İÇ)., “İlk tramvayın geçişini seyretmek için, çocukça sabırsızlanırdım.” (Sİ-<br />

İGÇÖ1).<br />

→ anlat-, düşündür-, eğlen-, gizlen-, sabırsızlan-, sor-. ║ kahkaha at-.<br />

çoğu kez:⌠100⌡/Genellikle./ “Bunun temelinde yatan yaşama korkusunu çoğu kez göremeyiz.” (EA-<br />

KIY)., “Bana çoğu kez yeter.” (SKA-GA)., “İyi bir okuyucuysak, şiirin bütünsel değeriyle bir iletişim kurabilmişsek, bu<br />

durumda sevdiğimiz bölümleri yeniden okumakla yetiniriz çoğu kez.” (EC-GDA)., “İçinde bulunulan durumla ilgili olarak,<br />

bedenin çeşitli bölümlerinin gergin ya da gevşek olduğu, elin titreyip titremediği, kalbin hızlı ya da yavaş attığı çoğu kez pek<br />

farkedilmez.” (DC-Yİİ)., “Kaygılı insan, kaygılarının mantıkdışı olduğunu çoğu kez kendisi de kabul eder.” (EG-İO).,<br />

“Beklentiler, algısal sürecin o denli doğal bir parçasıdır ki, başlangıçtaki beklentilerin çoğu kez farkında olunmaz.” (DC-<br />

Yİİ).<br />

170

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!