19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çepeçevre:⌠26⌡/2. Bütün yanlarını kuşatacak biçimde, fırdolayı./ “Naziler, memleketi<br />

çepeçevre sarmışlardı.” (MU-BDA)., “Tren gidiyor., dünyayı çepeçevre dolaşıyoruz.” (EI-KA)., “Etmeydanı ve Yeni Odalar<br />

denilen büyük kışla çepeçevre sarıldı.” (REK-Y). ; //Tamamıyla, bütünüyle.// “Gene de anlamın ne olduğunu<br />

çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı birşey demiş olmam.” (NU-DG)., “Bütün bereketli ve zengin toprakları<br />

çepeçevre elinden alınmıştır.” (YKK-Y).<br />

2.⌠24⌡→ sar- [4], dolaş- [3], otur- [3], sarıl- [3], dolan- [2], kuşat- [2], birik-, çevril-,<br />

dolan-, kuşatıl-, süslen-, süz-. ║ yöreyi … al- {kaplamak}.<br />

//…//⌠2⌡→ bil-*. ║ elinden alın-.<br />

⇒ çepeçevre sarmak.<br />

çetince: Ø<br />

çevikçe:⌠1⌡/Çevik bir biçimde./ “Çevikçe atladı aşağı.” (SD-K).<br />

→ aşağı atla-.<br />

çığlık çığlığa:⌠44⌡/Çığlık atarak, bağırıp çağırarak./ “Muallimimiz, bu kahkahaların sebebini bir<br />

türlü anlamayarak öfkesinden çığlık çığlığa bağırıyordu.” (RNG-ÇK)., “Öyle ki, bir süre sonra benimle birlikte kuşlar bile<br />

ürküyor bu sessizlikten, çitlembik dallarını saran yemyeşil ürpertileri aralayıp ansızın çığlık çığlığa havalanıyorlar...”<br />

(HAT-KHK)., “Ben çığlık çığlığa odanın bir köşesine kaçtım ve elime geçirdiğim bir mantoya sarılarak büzüldüm.” (RNG-<br />

ÇK)., “Beyaz kanatlarını açmışlar, çığlık çığlığa, dönüp duruyorlar.” (Sİ-İGÇÖ2)., “Çok uzak bir gökyüzünde, alıcı bir kuş<br />

kanat çırptı çığlık çığlığa.” (NM-TÖ2).<br />

→ bağır- [3], havalan- [3], bağrış- [2], çiftleş- [2], haykır- [2], kaç- [2], koş- [2], bağırt-,<br />

doldur-, doluş-, dönül-* (çevresinde), ışılda-, in- (-i), kaçış-, kal-, kanatlan-, kon- (kuş), koşuş-<br />

, kucaklaş-, oyna-, sarıl-, sat-, savaş-, tartış-, uğraş-, uyan-, yayıl-, yetiş-. ║ kendinden geç-. ║<br />

dönüp dur- [2], kanat çırp- [2], koşup dur-.<br />

⇒ çığlık çığlığa bağırmak (bağrışmak).<br />

çıkır çıkır: Ø<br />

çıldırasıya:⌠6⌡/Çıldıracak gibi, pek çok./ “Hasan, sen beni çıldırasıya seviyorsun...” (NH-YM)., /<br />

“Belki tanırdın ilk vurulanı, o gün hiç ağlamadık / hayır ağlamadık çıldırdık o gün çıldırasıya / adını çocuklarımıza verdik<br />

onun, çoğaldı /” (AT-KUbŞ)., “Yerinden kalkıp törenin bittiğini bildirene dek <strong>Mehmet</strong> onun ne düşündüğünü, kalbinden<br />

neler geçtiğini çıldırasıya merak ediyor.” (NG-BKR).<br />

→ sev- [4], çıldır-. ║ merak et-.<br />

⇒ çıldırasıya sevmek.<br />

çıldır çıldır: Ø<br />

çılgınca:⌠38⌡/{1. Deli gibi, delicesine, çılgıncasına., 2. Aşırı bir biçimde,<br />

çılgıncasına.}/ “Biz de küçük ellerimizle onu çılgınca alkışlardık.” (AA-ETY)., “MİDAS Gönlüme aykırı bu, çılgınca<br />

seviyorum yaşamayı.” (GD-TO1). “İşte kaldırdım bacağımı, işte çılgınca alkışlanıyorum.” (SS-TR)., “Arkasından kapıları<br />

168

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!