19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

→ çalyaka etmek<br />

çamçak çamçak: Ø<br />

çan çan:--<br />

→ çan çan etmek (veya ötmek veya konuşmak).<br />

çangıl çungul: Ø<br />

çangır çungur: Ø<br />

çap (II): Ø<br />

çapkınca:⌠9⌡/Çapkın bir biçimde./ “Divandan indiği sırada, çapkınca ekledi:‘...bir sır söyleyeyim<br />

mi? İster misiniz?’ ‘Neymiş o sır? Söyle de görelim...’” (Aİ-YK)., “Çapkınca mı güldü, yoksa kafam bulanık olduğu için<br />

bana mı öyle geldi?” (PK-BCR)., “‘Hiçbir fikrim yok,’ diye gereğinden fazla çapkınca sırıttı.” (PK-BCR)., “Hemen her gün<br />

ocaklarında su tenekesinin ısınmakta olduğundan söz açarak, çapkınca göz kırpar, sonra da aksam olanları anlatırdı.” (OK-<br />

KT).<br />

→ ekle- [2], gül- [2], sırıt-, sor-. ║ göz kırp- [3]<br />

çaprazlama:⌠5⌡/2. Çapraz olarak, makaslama./ “Benim silahımdı omzundaki. Çaprazlama baş<br />

aşağı asmıştı.” (EÖ-GSA)., “Bu sırada tüfeğini çaprazlama boynuna takmış, sallanarak Sefil Ali içeri girdi.” (YK-İM1).<br />

“Tüfeklerini çaprazlama atmışlar.” (FB-ID).<br />

→ as- (omza, sırta vb.) [3], at- (tüfek omza), tak- (boyna).<br />

⇒(omza) çaprazlama asmak.<br />

çaprazlamasına:⌠4⌡/Çapraz olarak, çaprazvari./ “Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş,<br />

sırtüstü yatıyordu.” (AK-AA)., “Ortada çaprazlamasına duruyor masa, bir kale gibi...” (RI-KG).<br />

→ as-, dur-, gir-. ║ gelip geç-.<br />

çaprazvari: Ø<br />

çarçabuk:⌠99⌡/Çabucak./ “Arasıra gezilere çıkıyordu, başıboş ve boşyere yolculuklar -evinden koptuğu<br />

için bin pişman, Polonezköy'e dönüyordu çarçabuk.” (EB-BKM)., “Çarçabuk giyindim, saçımı taradım.” NE-GT)., “Ben<br />

onlara gitmediğimizde çarçabuk unutuyordum.” (GY-H2)., “Sonra da çarçabuk aralık duran kapıdan sıvışıp gitti.” (EÖ-<br />

P/S)., “Köşede soluklanmak için durduğunda çarçabuk arkasına bir göz attı.” (EÖ-P/S).<br />

→ dön- [3], giyin- [3], unut- [3], ol- [2], soyun- [2], alış-, anla-, anlat-, atıl-, avut-, başla-<br />

, birik-, bit-, bitir-, bul-, büyü-, çık-, çırp-, dağıl-, değiş-, fısılda-, gerçekleş-*, geri al-, getir-,<br />

gir- (evlerine), git-, gör-, görün-, göz at-, hazırla-, ıslan-, in-, kaldır-, maddileş-, onarıl-, ör-,<br />

porsu-, seslen-, sez-, sırala-, sıvış-, sıyrıl-*, sön-, sür-, taran-, toparla-, toparlan-, topla-, tüken-<br />

, ulaş-, unutul-, yap-, yapıl-, yetiş-, yırt-, yudumla-. ║ hâkim ol- [2], üstünü ört- [2], affedil-,<br />

arabaya bin-, ardına bak-, aşırıya kaç-, banyo yap-, başına çuval geçir-, cebine sok-, cevap<br />

yaz-, dileği yerine getiril-, gözleri çivile-, itiyatı kırıl-, kanı kayna-, kapıyı kapa-, kapıyı kapat-<br />

165

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!