19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

urcu burcu:⌠12⌡/Pek güzel bir biçimde./ “Her yer çiçek, çimen! Burcu burcu kokuyor.” (FB-<br />

ID)., “Mevsimin burcu burcu gelsin Kuş cıvıl cıvıl” (AS-Ş)., “Onların renklerini bile söze dökerdi olanca canlılığıyla,<br />

kokularını bile söze dökerdi de burcu burcu birşey-ler yayılırdı ortalığa...” (HAT-KHK).<br />

→ kok- [7], gel- (mevsim), kokla-, yayıl- (koku), terle-, yap- (gözleme).<br />

⇒ burcu burcu kokmak.<br />

burjuvaca: Ø<br />

buruk buruk: Ø<br />

burum burum: Ø<br />

burun buruna:⌠6⌡/Birbirine çok yakın ve yüz yüze bir biçimde./ “…‘ölümle’ burun<br />

buruna yaşamıştı.” (EA-DÖY)., “Yirmi dört saat burun buruna kaldık.” (HT-KAD)., “Her akşam, böyle bir sofrada aynı<br />

kaknem herifle burun buruna yemek yiyorlardı.” (SD-FC).<br />

→ getir- (gerçekle, ölümle) [2], kal-, konuş-, yaşa-. ║ yemek ye-.<br />

⇒ (bir şeyle) burun buruna getirmek.<br />

buruş buruş: Ø<br />

bu sefer:⌠40⌡/Bu defa, bu kez./ “Dayanamaaaam, imkânı yok bu sefer dayanamam.” (ÇA-BAG).,<br />

“Neriman bu sefer gülemedi.” (PS-FH)., “Haydi güle güle.Biraz uzaklaşınca :Hişt hişt. Bu sefer yakaladım. Oydu oydu.”<br />

(GY-H1)., “İyi olursa. Bu sefer olacak.” (NM-TÖ2)., “Bu sefer göz göze geldiler.” (AHT-H)., “En ehemmiyetsiz<br />

meselelerde sözü kimseye bırakmayarak konuşan Sait Paşa Hazretleri, bu sefer dut yemiş bülbüle dönmüşlerdi.” (NSÖ-<br />

AD)., “Hani bir âtılırsam üstüne, bu sefer elimden kurtulamazsın...” (NH-YM).<br />

→ dayanama- [2], gül-* [2], yakala- [2], ol-* [2], bağır-, darıl-, dinle-, düş-*, gör-,<br />

gülümse-, inan-, kes-, kız-, kork-, otur-, öl-, parla-, tanı-. ║ araya gir-, cevapsız bırak-*, dikkat<br />

et-, dut yemiş bülbüle dön-, elinden kurtul-*, göz göze gel-, haddini aş-, hak et-, havaya<br />

kaldır-, işini bitir-, kılını kıpırdat-*, mağlup ol-*, öne geç-, ses ver-, tahtından indir-, takdir et-<br />

, telaş göster-, uzun sür-*, zahmet et-*. ║ kalkıp git-*.<br />

bu seferlik:⌠13⌡/Bu defalık, bu kez./ “Bu seferlik bağışlıyorum.” (HT-AŞ)., “Affedin bu seferlik<br />

affedin artık.” (OK-KT)., “Allahım, bu seferlik izin ver, Yazamadık tunca, mermer üstüne:Naklolunsun andımız, Yerler<br />

gökler üstüne.” (FHD-ÜŞD).<br />

→ bağışla- [4], affet- [2], değiştir-, veril- (para), yetin-. ║ af buyur-, izin ver-, karar<br />

ver-, kusura bak-*.<br />

⇒ bu seferlik bağışlamak (affetmek).<br />

bu türlü:⌠16⌡/Böyle, bu biçimde./ “Hiçbir kadına karşı bu türlü konuşulamaz. (EB-BG)., “Hiç bir<br />

kimse bu türlü baktı mı sana şimdiye dek?” (OA-KO)., “Ay sonları babaannem vaziyeti bu türlü idare edebiliyordu.” (OK-<br />

AY).<br />

149

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!