19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

→ al- (bir şey) [3], boyla- {gitmek}. ║ dükkân aç-, gelinlik dikil-, sezon kapatıl-.<br />

⇒ borç harç (bir şey) almak.<br />

borçsuz harçsız: Ø<br />

boş:⌠6⌡/5. İşsiz bir biçimde {boş bir biçimde.}/ “Ben 1 yıl boş oturdum, dayandım.” (AD-Y).,<br />

“Kristiania'da boş dolaşıyor, makaleler yazmaya, yazdıklarını satmaya çalışıyordu.” (BN-DY1)., “Karıyı boş oturtmazsın.”<br />

(FB-T).<br />

→ otur-* [4], dolaş-, oturt-*.<br />

→ boş durmak, boş durmamak, boş gezmek (gezinmek), boş kalmak.<br />

⇒ boş oturmak.<br />

boşu boşuna:⌠31⌡/Gereksiz yere, boşuna./ “Ve boşu boşuna konuşuyoruz, sesimiz bir anlam<br />

yankısı bırakabilirmişçesine.” (EB-BKM)., “Ne diye boşu boşuna üzersin kendini bilmem ki, diyordu.” (Sİ-İGÇÖ2).,<br />

“Babacığım, ev filan istemiyorum, boşu boşuna para harcayacaksın.” (İO-LBA).<br />

→ konuş- [2], ara-, bağla-, çalış-, dolan-, git-, öl-, öldür-, sev-, süründür-, üz-, yap-. ║<br />

pintilik et-, yoktan var et-, ümit et-, benzin yak-, kurşun yak-, anlamaya çalış-, kaldırım çiğne-<br />

, kan dök-, masraf yaptır-, navlun kes-, paniğe kapıl-, para harca-, üveze yedir-, telaş göster-.<br />

║ akıp geç- (zaman), arayıp dur-, bakıp dur-, dolaşıp dur-.<br />

boşuna:⌠338⌡/Boş yere, yararsız yere, gereksiz, beyhude, nafile, tevekkeli./ “Kendi,<br />

sesimin yankısını bile boşuna bekledim.” (EÖ-P/S)., “Hiç boşuna uğraşma.” (AA-TO3)., “Bana boşuna Kalpazanlar Kralı<br />

demediler.” (AN-AZDE)., “Sonunda en yaşlı ağaç söz alıp demiş ki:‘Boşuna yoruluyorsunuz! Biz baltaya karşı hiçbir şey<br />

yapamayız.’” (AB-BBYŞ)., “Babası, kızının bu telaşına kahkahalarla güldü:- Boşuna telaşlanıyorsun, dedi.” (AK-MS).,<br />

“‘Ben boşuna nefes tüketmişim. Sen bari tüketme. Çünkü kimse karşısındakini dinlemiyor, insanlar doğrularını ve<br />

yanlışlarını kendileri bulmak zorundalar,’ dedi Nilüfer.” (AK-AA).<br />

→ bekle- [23], uğraş- [23], deme- [14], ara- [12], de- [10], yorul- [10], gel- [9], git- [8], telaşlan-<br />

[6], aran- [5], çabala- [5], söyle- [5], üzül- [5], ak- [4], kork- [4], ol- [4], çağır- [3], geç- (zaman<br />

vb.) [3], göster- [3], konuş- [3], öl- [3], beklet- [2], çalış- [2], çık- [2], debelen- [2], diren- [2], koş-<br />

[2], kurcala- [2], kuşkulan- [2], sakla- [2], savaş- [2], seslen- [2], sor- [2], söylen- [2], tüket- [2],<br />

yalvar- [2], yaz- [2], yor- [2], aç-, ağla-, meraklan-, al-, uğraş-, çıkar-, asıl-, atıl-, bağır-, bağır-,<br />

bak-, besle-, bırak-, büyüt-, çağırt-, çal-, çığrın-, çıkar-, çiz-, değiş-, dinle-, dön-, düşün-,<br />

ezdir-, gevele-, gez-, git-, görevlendir-, görün-, gülümse-, harca-, harcan-, havla-, haykır-,<br />

heveslen-, heyecanlan-, istet-, kandır-, kapa-, kaptır-, kaygılan-, kederlen-, kovala-, koy-,<br />

kurul-, nişanlan-, oku-, okuttur-, oturt-, öfkelen-, öğür-, örsele-, sal-, sayıl-, sevin-, sinirlendir-<br />

, somurt-, şiş-, takıl-, tartış-, taşı-, tekrarla-, uğraştır-, uza-, üstele-, üz-, vazgeç-, ver-, yak-,<br />

yaklaş-, yaşa-, yedir-, yorumla-, zorla-. ║ nefes tüket- [6], çene yor- [4], zahmet et- [4], kapı<br />

çal- [4], telaş et- [4], kendini yor- [4], zaman yitir- [2], zaman harca- [2], zaman kaybet- [2],<br />

138

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!