19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

…////⌠9⌡→ gel- [2], bak-, bırak-, dinle-, dön-, dur-, öp-. ║ kulak ver-.<br />

bir zaman:⌠93⌡/1. Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle./ “Ben bir zaman meseleyi<br />

anlayamadım.” (KT-Gİ)., “Otelimin hemen yanıbaşmdaki otelde de bir zaman Verlaine kalmış.” (AHT-YG)., “Tuhaf bir<br />

duygu :sanki ben değilmişim de bir başka çocukmuş o; bir zaman gezmiş, oynamış, sonra ölüp gitmiş...” (AMD-O).,<br />

“Sebebini sordum, bir zaman cevap vermedi.” (EI-KA). ; /2. Belirli bir süre, biraz./ “Bir zaman susuyor.” (EB-<br />

BG)., “Selâhattin arkadaşının yüzüne bir zaman baktı :Aklına gelen benim de aklıma geldi ama, sanmam!...” (KT-YS).,<br />

“«Hele bir zaman bekliyelim!» karar ile dağıldılar.” (RHK-MH)., “Yaktılar, kahvelerim içmeye başladılar. bir zaman<br />

konuşmadılar.” (SK-D)., “Hindiya Sultanı elini çenesine atıp sakal falına daldı. Bir zaman düşündü.” (KT-Gİ)., “Kör<br />

Şaban'ın yabancı bayraklarla donanmış sokakta, çarpık bacaklarıyla harmanlayarak gitmesini bir zaman seyretti.” (KT-<br />

YS)., “Paltosunun cebinden bir dergi çıkardı. Bir zaman okudu.” (YA-AA).<br />

1.⌠6⌡→ anla-*, gez-, kal-, oyna-, sev-. ║ hasta ol-.<br />

2.⌠87⌡→ sus- [14], bak- [9], düşün- [6], konuş-* [5], bekle- [3], dur- [3], git- [3], dolaş-<br />

[2], gül- [2], oku- [2], sür- [2], ağla-, ağlaş-, bakış-, bit-, çalış-, çöz-*, dal-, dönele-, eğlendir-,<br />

gel-, gezin-, gir-* (-e), incele-, karıştır-, oyna-, sor-, söylen-, sürüklen-, süz-, uzaklaş-, yaşa-,<br />

yatış-*. ║ cevap ver-* [3], seyret- [3], bıyık altından gül-, çare düşün-, içinde dolaş- (duygu),<br />

işsiz gez-, kaybol-, kulak ver-, sesi çık-*, sessiz dur-, sessiz kal-. ║ azdı köpürdü.<br />

⇒ bir zaman susmak.<br />

bir zamanlar:⌠98⌡/Zamanında, vaktiyle, eskiden./ “Bir zamanlar adamı sevmiş, sonra da<br />

duyguları değişmiştir, neden olmasın?” (AÜ-SG)., “Bir zamanlar bana da öyle yapmışlardı, insanın çevresinde bütün<br />

tanıdıklar yabancı kesilir.” (CK-YÖ)., “Şiirlerini çok okudum, bir zamanlar çok okuttum.” (BN-DY1)., “Onun dili hakkında<br />

bir zamanlar şöyle yazmıştım.” (BA-YYY)., “”Kendimi yazdım! Bir zamanlar misyon duygusuyla yüklü yaşadım.” (HC-<br />

KKKY)., Raporlara göre, ekim ayında <strong>Mehmet</strong> Babıali'de bir zamanlar çocuk dergisi çıkarmış ya da hâlâ çıkaran<br />

yayınevlerini ve bu dergilerde kalem oynatmış Neşati türünden kaşarlanmış yazarları ziyaret ediyordu.” (OP-YH)., “Bir<br />

zamanlar Dil Kurumunda da çalışmış.” (CKM)., “Süha Rikkat acıyla gülümsüyordu:bir zamanlar bütün ışıklara âşık<br />

olmuştu.” (Sİ-ÖKS)., “Sana hiç bahsettim mi? bir zamanlar bizim <strong>Prof</strong>esör Hikmet talip olmuştu.” (SA-İÇ).<br />

→ sev- [6], yap- [5], iste- [4], oku- [4], yaz- (yazı, şiir vb.) [4], yaşa- [3], ağla- [2], bulun-<br />

[2], çalış- [2], çıkar- (dergi vb.) [2], de- [2], iç- [2], inan- [2], kal- [2], ol- [2], alış-, anır-, anlat-,<br />

başla-, bekletil-, bulaş-, denil-, dinle-, diret-, dur-, düş-, düşün-, geç-, gör-, gözetle-, gül-,<br />

güldür-, güven-, kişne-, kork-, kovdur-, kur-, mele-, okut-, önemse-, savun-, tanı-, tanı-,<br />

tartışıl-, üzül-, yakındır-, yaşan-, yayımlan-, yazıl-, yönlendir-. ║ âşık ol-, başka türlü düşün-,<br />

ders ver-, egemen ol-, egemenlik kur-, ehemmiyet veril-, elihe geçmiş-, fark et-*, güzel gel-,<br />

hayatı tornala-, hükümet sür-, ilginç ol-*, kendini yutturmaya kalkış-*, talip ol-, tek taraflı<br />

gör-, tetkik yap-, tırnak yala-, veba çık-, veda et-, (yağmur vb.) yağ-, yayınevi kur-, yüreği<br />

çarp-. ║ geçip git-.<br />

bitevi: Ø<br />

134

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!