19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

önünde canlandır-, not et-, gözünün önüne gel-, gözünüzde canlan-, gözünüzün önüne getir-,<br />

hatırına gel-, hesabımı al- {ödeşmek}, içindekileri çıkar- {anlatmak}, içinden geçir-, kafasına<br />

yerleştir-, kafasında canlan-, karşısına dikil-, kaydedil-, öne çıkar- {belirginleş}, önüne<br />

döktür- {anlaşılmak}, perdesini indir- {görünür kılmak}, (saçlarını) okşa-, tespit edil-, tetkik<br />

et-, usdan geçir-, usa gel-, (yaprakları) çevril- {incelenmek}, yaralarını dağla-. ║ bulup ortaya<br />

çıkar-, sayıp dök-. ║ saydı döktü.<br />

⇒ bir bir anlatmak, bir bir söylemek.<br />

bir boy:⌠10⌡/1. Bir kez./ “Belki kuvvet toplamak için koridorda bir boy daha dolaşacak, ilanları bir kere<br />

daha okuyacaktı.” (RNG-YD). ; /2. Aynı boy./ “Zeytinyağlı dolma için biberleri hep bir boy seçiyorum. (NM-TÖ2).<br />

/Bir süre./ “Tanrı bilirdi artık ovaya dirlik düzenin dönmesini... Bir boy giderdi bu hava...” (AS-YA).<br />

1.⌠2⌡→ seç-, ilerle-.<br />

2.⌠3⌡→ dolan-, dolaş-, yıka-.<br />

/…/⌠4⌡→ git- [2], dolaş-, ıslan-.<br />

bir boydan bir boya:⌠2⌡/Bir yerin bir ucundan öbür ucuna kadar, baştan başa./ “Bir<br />

boydan bir boya uçar sayfada.” (NM-TÖ2)., “Denize bakıyordum, bir boydan bir boya, ufuk çizgisine dek.” (NM-TÖ2).<br />

→ bak-, uç-.<br />

bir çırpıda:⌠76⌡/Bir alışta, bir tutuşta./ “Ø”. ; //Bir defada, bir hamlede //“Eskiden<br />

Selçuklu tarihi deyince Osman Turan, İbrahim Kafesoğlu, <strong>Mehmet</strong> Altay Köymen gibi, beş on uzman tarihçinin adlarını bir<br />

çırpıda sayabilirdik.” (BA-YYY)., “âdeta kalemle çizilmiş gibi görünen ince bir profili vardı, bedeni de, ince narin ve uzun<br />

görünüyordu, bir çırpıda farkettim bütün ayrıntılarını” (EI-NS)., “Bir çırpıda da içti bitirdi.” (YK-OD).,<br />

/…/ ⌠-⌡→ Ø<br />

/…/ ⌠76⌡→ anlat- [13], söyle- [5], de- [4], say- [3], başar- [2], oku- [2], temizle- [2],<br />

açıkla-, anla-, anlatıl-, ayıkla- bitir-, boşalt-, çiziktir-, değiştir-, dokun-, doldur-, dök-, düşün-,<br />

geç-, geçiştiril-, gör-, harca-, haykır-, iç-, kestir-, oku-, olgunlaş-, sırala-, sil-, somutlaş-,<br />

tamamla-, tekrarla-, tırman-, toplan-, varıl-, ver- (çeşni), vur-, yaz-. ║ ulaşıl-, atla-, salıver-,<br />

halledil-, fark et-, armağan et-, tebşir et-, kağıda düş-, resim düş-, ağzından çık-, karşılık ver-,<br />

ortadan kalk-, planları suya düşür-, sonu çık-, yol al-. ║ kayıp git-, koparıp at-.<br />

⇒ bir çırpıda anlatmak (söylemek).<br />

bir daha**:⌠1177⌡/{1. İkinci kez., 2. Yine.}/ “Neresinden başlayacağında tereddüt etti, bir daha<br />

okudu….” (HZU-MvS)., “Ertesi gün, birincisinden hiç de aşağı kalmayan yeni bir cenaze töreniyle Zübür Amca bir daha<br />

gömüldü.” (AN-AZDE). “Ağabeyi bir daha seslendi:Dur dedim sana!Hasan'm sesi bir daha titredi:Saldırırsan vururum!<br />

Vur! (NC-SY)., “ANA Ha bir seferde anlamıyor yazık. Bir daha söyleyeyim.” (TÖ-TO3)., “Aynı mevzu üzerinde bir daha<br />

konuştuk.” (YKB-SEP)., “Odanın ortasında durarak bir daha sordu:Domuzluk etme, ağzımdan yemin çıktı.” (KT-Gİ).,<br />

“Erkeklerin tahammülsüzlüğünü, vefasızlığını bu sözlerinizle bir daha ispat ettiniz.” (TDK-KO)., “Kedi miyavladı. Bir daha<br />

120

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!