19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir ara:⌠759⌡/1. Kısa bir süre./ “Bir ara Hikmet Bey, annesine döndü:Biliyor musunuz, Paris'i<br />

hatırlatan her şey beni heyecanlandırıp sevindiriyor, bütün dertleri unutturuyor, dedi.” (AAİGA)., “Ahmet Ziya, bir ara,<br />

Elke'nin benzer bir disiplinden kaçtığını düşündü; bu çeşit benzerlikler, onu harap ediyordu.” (AİOKB)., “Bir ara, kime<br />

rastladımsa hepsi Adalet'ten söz ediyor, gidip gitmediğimi soruyorlardı.” (CKİSDY)., “Komşu hanımı ziyarete gitmedim, bir<br />

ara birkaç çiçekle gider görürüm.” (GDADM)., “Bir ara duruyor, "Aslında erkek, kadının incinip tepki gösterdiği sözleri<br />

bilerek söyledi," diyor, kendisini üçüncü tekil kişiye dönüştürerek.” (İAGKD)., “Bir ara zannederim ki kendi kendine bir<br />

şeyler de mırıldandı.” (AHTYG)., “Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum.” (AÜSG)., “Bu yüzden<br />

kimi yazarlar ergenliğin son dönemi (1721 yaşlar) ile genç yetişkinlik arasında bir ara dönemden söz etmektedirler.”<br />

(BOGP)., “Bir ara Hasan Kaptanla göz göze geldik, korku ile bakmıyordu, kırk elli kişi binmişti motora, hababam<br />

tepmiyorlardı.” (AKMY)., “Bir ara, artist (tanınmış artist) resimlerinin akını karşısında afalladım kaldım.” (VGGHO).,<br />

“Bir ara gözlerini kendine dikriş Genel Başbuğ'u fark eder.” (VTBÖKDYO). ; /2. Geçmişte bir zaman./ “Bir ara bu<br />

isim, büyük ün salmış, İstanbul'un birçok kürklü hanımlarını büyülemişti.” (SFAHBSK)., Dün bir ara Köprü'de gördüm<br />

bayat balıklar falan(METŞ)., “Bir ara tesettüre girdi, beş vakit namaz kıldı ve çevresini hocalarla doldurdu.” (AKAA)., “Bir<br />

ara tiyatro tutkusuna kaptırmıştı kendisini.”(VGGHO)., “Bir ara şiirler, öyküler de yazmış.” (EÖGSA)., “Bir ara Talât'la<br />

İsmail Cambulet Bulgarları harbe girmeye kandırmak için Sofya'ya gelmişler, görüşmüşlerdi.” (FRAÇ)., “Benim hastanede<br />

yattı bir ara...” (KTYS).<br />

1.⌠719⌡→ de- [89], düşün- [50], sor- [33], git- [19], bak- [14], gör- [14], dur- [13], gel-<br />

[13], san- [10], söyle- [6], dal- [6], dön- [6], anlat- [5], duy- [5], getir- [5], iste- [5], oku-* [5],<br />

seslen- [5], uğra- [5], bırak- [4], çalış- [4], durakla- [4], fısılda- [4], gülümse- [4], işit- [4], kalk-<br />

[4], kork- [4], ara- [3], dene- [3], konuş- [3], mırıldan- [3], söylen- [3], sus- [3], ağla- [2], bağır-<br />

[2], bocala- [2], çık- [2], doğrul- [2], durdur- [2], geç- [2], gül- [2], hastalan- [2], kaldır-, (bardak<br />

vb.) [2], kapıl-, (tutulmak) [2], kesil-, (ses) [2], kop- [2], kur- [2], kurtul- [2], niyetlen-, şüphelen-<br />

*-, titre- [2], tutul- [2], uyan- [2], yaklaş- [2], ağırlaş-, anımsa-, atıl-, bas-, (tuşa), başar-, belir-,<br />

benzet-, bık-, bozul-, bul-, dağıl-, (bulutlar), dalgalan-, (kalabalık), damla-, {gelmek}, dayan-<br />

*, değin-, değiş-, değiştir-, dokun-, duyul-, düş-, eğil-, elle-, esne-, etkile-, gerginleş-, gezin-,<br />

gönder-, görün-, göster-, gürün-, hızlan-, homurdan-, ilerle-, inle-, irkil-, kalk-, (teşebbüs<br />

etmek), kalkış-, karış-, karşılaş-, (bakışlar), katıl-, katlan-, kay-, (eğilim göstermek), kaygılan-<br />

, kımıldat-, kullan-, kurul-, kuşkulan-, naralan-, neşelen-, nişanlan-, okut-, oyna-, öl-, panikle-,<br />

parla-, peydahlan-, rastla-, sabret-, saçmala-, sezinle-, sıkıl-, sıkış-, sokul-, söv-, takış-,<br />

tanıştır-, tasarla-, telaşlan-, tısla-, tutuklan-, tuttur-*, tüt-, um-, umutlan-, uyu-, uzat-, (tabak),<br />

yayınlan-, yelten-, yokla-, yolla-, yorul-, yürü-. ║ söz et- [8], başını kaldır- [7], gözü dal- [7],<br />

göz göze gel- [5], kendini …da bul- [5], moda ol- [5], yüzüne bak- [5], aklından geçir- [3],<br />

gözüne iliş- [3], kaybol- [3], ses duy- [3], sesi duyul- [3], söz açıl- [3], aklından geç- [2], ateş<br />

kes- [2], ayağa kalk- [2], bahset- [2], bakışları kay- [2], başını öne eğ- [2], devam et-[2], dışarı<br />

çık- [2], fark et- [2], haber ver- [2], içeri gir- [2], ileri sür- [2], ilgilen- [2], intikal et-, (sohbet vb.)<br />

[2], karşısına dikil- [2], saatine bak- [2], söylenti çık- [2], umudu kes- [2], yalnız kal- [2], yanına<br />

sokul- [2], yanından geç- [2], … âdetini kaldır-, adını an-, ağzından kaçır-, ağzından kan gel-,<br />

114

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!