19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

→ yapıp yakıştır-.<br />

bermutat:⌠6⌡/Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi./ “Şimdi bermutat radyonun<br />

yanındaki sedirde ayaklarını altına almış oturuyordur.” (HT-KSA)., “Sekine Hanım, Cihangir'e gitmiş ve Servet Bey, daire<br />

dönüşü bermutat Cercle d'Orientda kalmıştı.” (YKK-KK)., “Ertesi sabah, bermutat Abbas beni uyandırdı.” (GY-H1).<br />

→ otur- [2], bağrış-, de-, kal-, uyandır-.<br />

bertafsil: Ø<br />

besbelli:⌠97⌡/2. Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki./ “Başka bir "şey" biliyordu besbelli, ışık<br />

azalmaya yüz tutmuş olsa gerekti.” (EB-YU)., “Besbelli çok kızmıştı.” (PK-BCR)., “Korkmuştu besbelli ama, Erkan'ın<br />

korkusu onunkinden de büyüktü. (SD-K)., “Besbelli Halûk okumamıştı.” (Sİ-ÖKS)., “‘Çok sarsılmışsın besbelli, kendinde<br />

değilsin,’ diyor.” (PK-BCR)., “Biraz önceki sözlerini unutmuşlardı besbelli…” (EI-KA)., “Yutmadı besbelli, anladı<br />

gönülsüzlüğümü, soğuğun örtemediği küçümseme de yayıldı yanaklarına...” (VB-SvB)., “Senin soyundan birine çekmiş,<br />

besbelli...” (NE-GT)., “Besbelli, olup biteni merak etmiş!” (Aİ-YK)., “Beni anlamak için çaba göstermeyecek besbelli.” (İA-<br />

İKG)., “Ama zamansız gelmişim besbelli.” (NE-GT).<br />

→ bil-* [5], bekle- [2], çek- {benzemek} [2], çekin- [2], düşün- [2], kıskan- [2], kork- [3],<br />

oku-* [2], unut- [2], acık-, alın-, anımsa-*, anla-*, anlaşıl-*, ara-, buluş-, dal- {kendini<br />

kaptırmak}, dayan-*, de-, dur-, etkile-, gecik-, git-, gör-*, görün-*, hatırla-, hoşlan-*, inan-*,<br />

iste-, kaç-, kaçın-, kapıl-, katlan-, kız-, kızdır-, konuş-*, küs-, oyalan-, öl-, önemse-, saklan-,<br />

sarsıl-, sev-, sevişil-, şaşır-, tüt-, utan-, üşü-, yadırga-, yanıl-, yap-*, yen-, yerin-, yet-*, yut-<br />

{kanmak}. ║ aklına gel-* [2], aklına düş-, aklına getir-*, aklını kaçır-, bilmezlikten gel-, canı<br />

çek-, çaba göster-*, (dışarıya) çık-*, (dünyâya) doy-*, erkek ol-, gol ol-, gözü dön-, işine gel-<br />

*, kafası işle-, kıymeti art-, merak et-, ortalıkta dolan-, ödü yarıl-, rüya gör-, tasa taşı-, tedirgin<br />

et-, uygun gör-, (ürkütecek boyutlara) ulaş-, üzerinde dur-, yardım et-*, zamansız gel-, zor<br />

gel-. ║ ortalığı kırıp geçir-.<br />

besmelesiz:⌠4⌡/1. Besmele çekmeden./ “Yaza hiç uğramadan bu ikinci güz Besmelesiz yaşıyorum”<br />

(ME-TŞ)., “Besmelesiz çıktım yola Dil uzattım sağa sola” (NA-KD/A)., “Hiç besmelesiz işe başlanır mı?” (YE-HS).<br />

→ yaşa-. ║ adını an-, yola çık-, işe başla-.<br />

beş vakit:⌠1⌡/3. mec. Her zaman, günün her saatinde./ “Moskova Radyosu, günde beş vakit,<br />

'vatan müdafaa harbinden' dem vuruyor; beynelmilelcilikten ne kaldıysa, o da gürültüye gitti:” (Aİ-OKB).<br />

→ dem vur- (-den).<br />

beyhude:⌠40⌡/2. Boşuna./ “Bu harp, olursa eğer, çok kan dökülecek. Fakat çekeceğimiz ıstıraplar<br />

beyhude olur, eğer metodu değiştirmezsek...” (AHT-H). “Beyhude arıyorsun, Nihal?” (HZU-AM). “Beyhude<br />

yoruluyorsunuz, dedi.”(RNG-YD). “Elke ancak o zaman, ellerini nereye koyacağını şaşıra şaşıra dedi ki:...beyhude<br />

üzülmeyiniz.” (Aİ-OKB).<br />

→ ara- [3], yorul-* [3], çalış-* [2], ağla-, aran-, asabîleştir-, bekle-, çabala-, çağla-, çal-<br />

(düdük), çırpın-, doyur-*, düşün-, gez-, hatırla-, kırdır-, korkut-, pinekle-, seslen-, sürü-, tut-*,<br />

105

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!